Güney Afrika sürgünde yaşayan gazeteci Türkmen Terzi, Filistin’e destek için düzenlenen konferansta Türkiye Büyükelçisi Ayşegül Kandaş ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nu korumaları tarafından görevini yapması engellendi. Güney Afrikalı yetkililer gazeteci Terzi’ye sahip çıktı.
Tr724’ün Johannesburg muhabiri Türkmen Terzi, Cuma günü Filistin konulu Küresel Anti-Apartheid Konferansını takip ederken Türkiye Büyükelçiliği ve eski Türkiye başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun korumaları tarafından fiziksel müdahaleyle karşılaştı. Program için akreditasyonu olmasına rağmen gazeteci Terzi’nin mesleğini yapması ve fotoğraf çekmesi engellenmeye çalışıldı.
Türkiye’nin eski başbakanı Ahmet Davutoğlu ile Türkiye’nin Pretoria Büyükelçisi Ayşegül Kandaş ve ikiliye eşlik eden çok sayıda güvenlik görevlisi, Terzi’nin takip ettiği programa katıldı.
Terzi, yaşananları Tr724’e anlattı. Konferansa katılanların fotoğraflarını çekmek istediğinde Türk elçilik yetkililerinin ve Davutoğlu’nun korumalarının müdahalesiyle karşılaştığını söyledi. Türkiye Büyükelçisinin kendisini tanıdığını belirten Terzi, “Türk delegasyon üyelerinin kendi aralarında benim hakkımda konuştuklarını da fark ettim. Türkiye Büyükelçisi Ayşegül Kandaş tarafından yönlendirilen korumalar bana fiziksel müdahalede bulundu, fotoğraf çekmem engellendi ve beni zorla dışarıya çıkarmak istediler” dedi.
Büyükelçi Ayşegül Kandaş tarafından yönlendirilen ve gazeteci Terzi’ye fiziksel müdahalede bulunan koruma, Terzi tarafından görüntülendi.
Terzi, kendisine müdahale edilirken direndiğini ve “Burası Güney Afrika ve burada benim gazetecilik mesleğimi icra etmemi engellemeye hakkınız yok” şeklinde Türkiye heyetine karşı koyduğunu belirtti.
Terzi, gazetecilik yapmasının engellenmesi üzerine salondan ayrılarak hemen Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Dairesi ile iletişime geçtiğini ve buradaki yetkililerin de organizatörlere durumu bildirdiğini ifade etti.
Şikâyetini dikkate alan etkinlik organizatörlerinin Türk Büyükelçiliği yetkilileri ve Büyükelçi Kandaş ile konuştuklarını ve gazeteciye yönelik tacizin devam etmesi halinde ayrılmak zorunda kalacaklarını söylediklerini aktardı. Terzi, organizatörlerin araya girmesiyle etkinliği takip edebildiğini ve korumaların kendisine müdahele etmeye cesaret edemediğini dile getirdi.
Türkiye Büyükelçisi beni iyi tanıyor
Güney Afrika’da gazetecilik yapmaya devam ettiğini söyleyen Terzi yerel basında makaleler yazdığını ve Türkiye Büyükelçisinin ve elçilik çalışanlarının kendisini iyi tanıdığını söyledi. Terzi, “Büyükelçilik defalarca bana terörist iftirası attı, benim terörist olduğumu iddia edip bildiriler dağıttılar” dedi. Bu bildirilere itiraz edip iletişime geçmek istediğinde kendisine büyükelçilikten bir cevap verilmediğini sözlerine ekledi.
Davutoğlu’nun geleceğini bilmiyordum, Türkiye’yi rezil ediyorlar
Konferansa yüzlerce kişinin katıldığını ve katılımcıların arasında Güney Afrika Dışişleri Bakanı, eski devlet başkanı da dahil olmak üzere birçok üst düzey yetkilinin de olduğunu söyleyen Terzi “Akredite olurken Davutoğlu’nun bu organizayona katılacağını bile bilmiyordum” dedi. Terzi, “Yüzlerce insan var, orada Gazze konuşuluyor, Refah konuşuluyor, Filistin’e destek vermek için Afrikalı birçok üst düzey yetkili biraraya gelmiş. Onlar orada herkesin önünde bana fiziksel müdahalede bulunuyorlar. Türkiye’yi nasıl rezil ettiklerine bakar mısınız!” dedi.
Geri adım atmak zorunda kaldılar
Güney Afrikalı yetkililerle iletişime geçtikten sonra organizatörlerin hemen devreye girdiğini belirten Terzi şunları söyledi “Güney Afrikalı eski bir Büyükelçi’nin kızı organizatörlerden biriydi. Bana aynı zamanda yeğeni olan yardımcısının eşlik edeceğini ve kimsenin bana müdahale edemeyeceğini söyledi. Sonra beraber içeri girdik. Organizatörler tarafından Türkiyeli yetkililerin tacize devam etmeleri halinde salonu terketmek zorunda kalacakları açıkca ifade edildi. Tacizi bıraktılar. Fotoğrafları çektim.”
Burada medya özgür
Güney Afrika Dışişlerinden üst düzey bir yetkiliye durumu anlattığında onun da “Burada medya özgür” şeklinde tepki gösterdiğini belirten Terzi, ayrıca Güney Afrika eski İstihbarat Başkanı Ronnie Kasrils’in kendisi için devreye girdiğini vurguladı. Ronnie Kasrils’in konuyu Dışişleri Bakanına açtığını ve kendisine konunun Türkiye Dışişleri ile görüşüleceğinin söylendiğini belirtti.
Birçok medya kurumu ve Güney Afrika Ulusal Editörler Forumu (SANEF) ile de iletişime geçtiğini söyleyen Terzi, SANEF’in de Dışişleri ile iletişime geçtiğini ve durumun takipçisi olduğunu ifade etti.
Gazeteci Türkmen Terzi
2009’dan bu yana Güney Afrika’da yaşayan Terzi, kapatılan Cihan Haber Ajansı’nın muhabiriydi. Gülen hareketiyle bağlantısı nedeniyle terörizm ile suçlanan ve aranan Terzi, tutuklanma riski nedeniyle Türkiye’ye seyahat edemiyor, Güney Afrika’da serbest gazeteci olarak çalışıyor.
Türkiye’nin ilk vukuatı değil
Türkiyeli yetkililer daha önce de sürgündeki gazetecileri hedef almıştı.
Recep Tayyip Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğine vetoyu kaldırması karşılığında Bülent Keneş’in iadesini istemişti.
Havuz medyasından Sabah gazetesinin haber koordinatörü Abdurrahman Şimşek, sürgündeki dört gazeteciyi – Almanya’da Cevheri Güven ve İsveç’te Abdullah Bozkurt, Bülent Keneş ve Levent Kenez – ve yine İsveç’te eski emniyet müdürü Murat Çetiner’i, adreslerini ve gizlice çekilmiş fotoğraflarını gazetenin ön sayfasında yayınlayarak hedef gösterdi.
2020’de Bozkurt Stockholm’deki evinin yakınlarında saldırıya uğradı. 2022’de sürgünde yaşayan bir başka Türk gazeteci Ahmet Dönmez de Stockholm’de kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırıya uğradı.
Basın özgürlüğü konusunda kötü bir karneye sahip olan Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) 3 Mayıs’ta yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 158. sırada yer alıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***