BM’den 19’a karşı 84’le geçti: 11 Temmuz artık Uluslararası Srebrenica’yı Anma Günü
BM Genel Kurulu’nda Srebrenica Soykırımı karar tasarısı oy çokluğu ile kabul edildi. 84 ‘Evet’e karşı, Sırbistan, Rusya, Macaristan, Suriye’nin aralarında olduğu 19 ülke ‘Hayır’ dedi. 68 ülke çekimser kaldı. Kararla, 11 Temmuz artık Uluslararası Srebrenica’yı Anma Günü oldu.
Almanya ve Türkiye kararın çıkması için öncülük yaparken, Azerbaycan oturuma katılmazken Birleşik Arap Emirlikleri ve Cezayir çekimser oy kullandı. Çoğu Afrika ülkesinin çekimser oy kullanması Afrika’da Rusya’nın nüfuzunun artması olarak değerlendirildi.
Sırbistan ve Sırbistan’la birleşmek isteyen Bosna içerisindeki özerk Sırp Cumhuriyeti karar onaylanmasın diye 3 aydır yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Ulusalcı mücadele ve Ortodoks birliği motivasyonu ile BM Kararı’na karşı duran Belgrad’ı Rusya ve Çin destekliyor.
Rusya’daki Ortodoks Patriği Kirill “22 Mayıs’ı 23 Mayıs’a bağlayan gece, yurttaki ve diasporadaki tüm Rus kiliselerinde kardeş Sırp halkımızın kurtuluşu için gece boyu nöbet tutulması emrini verdim.” açıklamasında bulundu.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić güne şu açıklama ile başladı:
“Size bir kez daha yalvarıyorum, diğerleri gibi tehdit edemediğim için, bazı komplocu ülkelerin başkalarına yaptığı gibi diğer ülkelere şantaj yapamam, çünkü biz nispeten küçük bir ülkeden, gururlu bir milletten geliyoruz. gururunu ve haysiyetini korumayı başarmıştır. Sizden bu [Srebrenica Kararına] oy vermemenizi rica ediyorum.”
BM Genel Kurulu’nda Srebrenitsa kararının kabulü öncesinde, Sırp Ortodoks Kilisesi Sırp halkına destek olmak amacıyla Sırbistan ve Bosna Sırp Cumhuriyeti’ndeki tüm kiliselerinde öğlen vakti çanlar çalındı.
Dodik’ten “Barışçıl Ayrılma” açıklaması
Bosna’daki özerk Sırp Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Milorad Dodik BM Oturumundan 1 saat önce “Önümüzdeki 30 gün içinde barışçıl bir ayrılık konusunda bir anlaşma önerilecek. Bugün, barışçıl bir ayrılık için resmi bir kararla başlıyoruz. İlk önce taraflarla ilgili siyasi yetkilerin netleştirilmesini teklif edeceğiz. Mevcut ekonomik işleyiş modelini korumak için önümüzdeki birkaç yıl içinde bu modeli barışçıl ayrılığı destekleyecek şekilde uyarlayacağız.”
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “Ne yaparsa yapsın suçu inkar etmekle suçlanacağını” söyledi. Vučić, “kararı son derece siyasal” olarak tanımladı. “Birinci Dünya Savaşı’nda Sırp halkına karşı yapılan soykırım da dahil olmak üzere diğer soykırımların da 2015 kararına uygun şekilde ele alınacağını umuyorum” dedi.
Vučić’in BM Genel Kurulu’nda oylama sonuçlarını izlerken Sırbistan bayrağını öperek dua etmesi kameralara böyle yansıdı:
Vucic kararın oylanması sonrası “Çin’e, Rusya Federasyonu’na, aynı zamanda BAE’ye ve Macar kardeşlere çok teşekkür ederim“ dedi.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, “Kararı Bosna-Hersek ve daha geniş bölgede barış ve güvenliğe yönelik bir tehdit olarak gördüklerini” ifade etti.
Peki bu karar neden bu kadar önemli?
Balkanlar’da ABD-AB ile Rusya-Çin bloğu arasında nüfuz mücadelesi yaşanıyor. Ukrayna’da zaten karşı karşıya gelen taraflar Bosna ve Kosova üzerinden kozlarını paylaşıyorlar.
Son üç aydır Vucic liderliğindeki Sırbistan yönetimi Srebrenica Soykırımı’nı reddediyor. Tüm Sırpların kategorik olarak suçlandığını ve aşağılandığını iddia ediyor. Daha da ötesi Dayton Anlaşması çerçevesinde Bosna içerisinde kurulan özerk Sırp Cumhuriyeti lideri Dodik de BM’nin Srebrenica Kararını gerekçe göstererek Sırbistan’la birleşme kararı alacağını duyuruyor. Ayrılıkçı söylemler Bosna’nın toprak bütünlüğüne aykırı olmakla beraber aynı zamanda Bosna halkına yönelen yeni bir iç savaş tehdidi demek. Sırbistan sadece Bosna içerisindeki Sırpları değil Karadağ ve Kosova içerisindeki Sırp unsurları da harekete geçirerek bölgede yayılmacı bir tehdit oluşturuyor.
Yugoslavya’nın dağılma sürecinde bağımsızlığını ilan eden Bosna Hersek’teki Sırp entitesini harekete geçiren Sırbistan, Bosna’daki Müslüman Boşnak bölgelerini de işgal ederek tümden Bosna’yı Sırpların çoğunlukta olduğu bir bölgeye dönüştürmeyi hedeflemişti. Plan çerçevesinde Boşnaklar Sarajevo gibi merkezi kentlerde azınlık duruma düşürülecek böylece Bosna-Hersek Sırbistan tarafından ilhak edilecekti. Ancak Aliya İzzetbegoviç önderliğindeki Boşnakların gösterdiği direniş 3 yıl sürdü ve bu stratejiyi boşa çıkarttı. Sırp milliyetçileri savaş boyunca bir çok kentte katliam yaptı. Bu kentlerin başında ise Srebrenica geliyor. 11-22 Temmuz tarihleri arasında kentte en az 8.372 sivil katledildi.
Bosna Hersek’te 1992-1995 yıllarında yaşanan savaşı sonlandıran ancak ülkeye karmaşık bir siyasi sistem getiren Dayton Barış Anlaşması ile Bosna-Hersek 3 kantona ayrıldı. Boşnaklar ve Sırplar kendi özerk cumhuriyetlerini kurdular ve merkezi Bosna hükümeti üçlü biçimde yönetilmeye başlandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***