NECİP F. BAHADIR | YORUM
‘Sinan Ateş’ suikastinden dolayı MHP tartışmaların odağında… Hemen her gün MHP’yi zan altında bırakan ‘yeni bilgi ve haberler’ yansıyor kamuoyuna. Zayıf bir iddianame yazan ve bu yüzden kamuoyunda delilleri bilerek ve isteyerek karartmakla suçlanan savcı MHP’ye iyilik yapmadı. MHP’yi iddianamenin dışında tuttu ama kamuoyu MHP’yi cinayetin tam göbeğine yerleştirdi. Savcı hem yargıyı, hem de MHP’yi töhmet altında bıraktığıyla kaldı.
Bütün parmaklar MHP’yi gösterirken Bahçeli’nin ne diyeceği merak konusuydu. Acaba bir cevabı olacak mıydı?
MHP lideri’nin grup konuşmasına dikkat kesilirken ağzından çıkan bir cümleye takıldım. Dedi ki: “Her birinizin belki birkaç hadise dışında bu sabah Meclis’e emniyet içinde intikal ettiği düşüncesindeyim. Çok şükür yolunuzu kapatan olmadı…!”
Nereden çıktı şimdi bu? MHP milletvekillerinin yolunu kim kesecek? Eşkiya mı yoksa devletin güvenlik güçleri mi? Bahçeli ne demek istedi? Bu nasıl bir psikolojidir?
Bir suçüstü yakalanmış olmanın ve korkunun ifadesi mi bu ifadeler? Bu korkunun hatta kabusun nedeni nedir? MHP iktidarın parçası değil mi? İçişleri ve Adalet Bakanlığı bürokrasisi ‘silme’ MHP’li değil mi? Sözünü ettiği yer, ülkenin ücra bir köşesi veya dağ başı değil, Başkent Ankara… Bahçeli, MHP milletvekillerinin Ankara sokaklarından geçerek emniyet içinde Meclis’e gelebilmelerini neden vurgulama gereği duydu? Yollarının kesilmemiş olmasına niçin kinayeli bir şekilde, “Çok şükür!” dedi? Kamuoyunun bilmediği duymadığı bir şeyler mi var? MHP’ye operasyon mu bekliyor yoksa? Mesaj kimeydi?
Korku söyletir!
Bu iki cümlenin kodları mutlaka çözülmeli… Ben kendi zaviyemden, biraz tecrübenin verdiği cesaretle kelimelere yüklenen şifreleri deşifre etmeye çalışacağım.
Bahçeli’yi korku sarması için iki neden akla geliyor: İlki Sinan Ateş suikasti, diğeri Ankara Emniyeti’ndeki operasyon… Ve Erdoğan’ın açık örtülü tehdidi ile karşı karşıya olabilir.
Ateş öldürülmesinde MHP’lilerin parmağı var. Eşi Ayşe Hanım ekranlarda çığlık çığlığa ‘adalet’ diye feryat figan… Sinan Ateş öldürüleceğinden haberdar. Görüştüğü yetkili kişilere, “Beni öldürmeye karar vermişler. Kalemimi kırdılar.” demiş; bizzat eşi söyledi bunu…
Ölüm emrini verenler ve tetiği çekenler MHP’nin bünyesinde… Nereye kadar uzandığını yargının ortaya çıkarması beklenir. Ama bu dönemde değil. Kamuoyundan gelen oklar dokunulmazlık zırhını delik deşik etti. “Bahçeli, Sinan Ateş suikastinin gizli sanığı mı?” sorusu soruluyor her yerde. ‘Suçüstü hali ve korku’ bu cümleleri söyletir. Adam öldürmenin korkusu hiçbir şeye benzemez çünkü.
Sinan Ateş konusuna hiç değinmedi!
İlginçtir Devlet Bahçeli uzun konuşmasında Eurovision’dan İttihat Terakki’ye kadar daldan dala atladı fakat Sinan Ateş konusuna hiç değinmedi. Onca iddia üzerine söyleyecek söz olmalıydı. Kamuoyunun zihninde oluşan sorulara bir cevap vermeliydi. Ateş’in eşi Ayşe Hanım’ın yüreğindeki yangını söndürmek için en azından bir tas su dökmeliydi. MHP için Sinan Ateş geçiştirilecek, görmezden gelinecek bir mesele mi?
Ankara Emniyeti’ndeki ‘operasyon’ Bahçeli’yi panikletmiş olabilir. Görevden uzaklaştırılan 3 emniyet mensubunun altını biraz kazıyınca MHP çıkıyor. Acaba Bahçeli’nin MHP’si Erdoğan’a karşı bir operasyon peşinde mi?
İddia çok ağır: Ayhan Bora Kaplan dosyasına Bekir Bozdağ ve Mücahit Arslan gibi AKP’li isimlerin eklenmesi… İddia ne kadar doğru? Tartışılır. Yoksa operasyon içinde operasyon mı söz konusu? MHP böyle bir operasyona cesaret edebilir mi? Köşeye sıkıştığını görüyorsa son çare olarak belki…
MHP lideri konuşmasında bu konuya değinirken sanki suçluluk telaşı içindeydi; “Olan biten tüm kanun dışı irtibat ve ilişki ağlarının farkındayız. Birkaç emniyet müdürünün açığa alınmasıyla geçiştirilemeyecek bir komplo devrededir. Hedef MHP, AK Parti, Cumhur İttifakı ve Türkiye’dir. Emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir.”
Diyor ki 3 emniyetçinin hedefi MHP’ydi… Neden MHP olsun? Dosyada hiçbir MHP’li isim yok. ‘Suçluluk telaşı’ demem bu yüzden.
Operasyon 3 emniyet mensubunun açığa alınmasıyla sınırlı kalmadı. Evlerine ve ofislerine baskın düzenlendi, arama yapıldı. Ardından gözaltına alındılar. Sürpriz mi? Değil. AKP’nin kendisine dönük bir hamleye ağır ve sert şekilde cevap vereceğini bilmeyen var mı? Varsa aklından, iz’anından şüphe edilir. MHP’nin siyasi hamlesini anlıyorum da asıl merak ettiğim 3 emniyetçinin bunu nasıl göze alabildikleri? Kendilerini niye yaktıkları? Böyle bir sonu düşünmemiş olabileceklerine hiç ihtimal vermem.
‘Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oluyor!’
Manzaraya baktığımızda AKP ile MHP arasında ‘güvercin kavgasının’ tüm hızıyla sürdüğünü söylemek mümkün. Hamle üstünlüğü AKP’de… MHP ise köşeye sıkışmış durumda. Suç üstü yakalandı. Telaş içinde çıkış yolu arıyor. Sinan Ateş tartışmalarında da, Ankara Emniyeti’ndeki operasyonda da ‘AKP’nin eli’ açıkça hissediliyor, hatta görünüyor. Bu çaresizlik karşısında Bahçeli’nin MHP’si ne yapabilir? Daha önce yaptığını; muhalefet saflarına geçerek erken seçim kartını oynamaktan başka seçeneği yok. Ama ipleri de Erdoğan’ın elinde. Her iki olayda fena yakalandı.
Anlayacağınız Bahçeli’nin psikolojisinin bozulması boşuna değil. Milletvekillerinin yolları kesilmeden emniyet içinde Meclis’e gelebilmelerine ‘Çok şükür!’ demesinin sebebini umarım anlatabilmişimdir. Ve ben de doğru anlamışımdır.
Bugüne kadar Bahçeli’yi çok dinledim. ‘Korku ve suçluluk telaşı’ içinde konuşmasını ilk kez görüyorum. ‘Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oluyor.’
Psikolog ve psikiyatristlerin teşhis ve tespitleri farklı olabilir, “Ne oluyor!” sorusuna benim cevabım böyle. “Bahçeli’nin psikolojisi, ruh hali seni niye ilgilendiriyor?” diye sorabilirsiniz. Tek kelimeyle Türkiye’yi ilgilendirdiği için… Herşeye rağmen Bahçeli, yaralı da olsa önemli bir güç odağı… Siz de farkında değil misiniz? Bahçeli’nin psikolojisi bozuksa devlet ve iktidar sağlıklı olabilir mi?
Son günlerde akla ziyan operasyonlar niye oluyor zannediyorsunuz?
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***