İSTANBUL – SMF ve Partizan, işkenceyle katledilen devrimci İbrahim Kaypakkaya’yı 51’inci ölüm yıl dönümünde “Emperyalist savaşlar ve devrimci tutum” konulu panelle andı.
Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Partizan, 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceyle katledilen komünist devrimci önder İbrahim Kaypakkaya’nın 51’inci ölüm yıl dönümü dolayısıyla Kadıköy’de bulunan Feyman Kültür Merkezi’nde “Emperyalist savaşlar ve devrimci tutum” konulu panel düzenledi. Panele, yazar Volkan Yaraşır, gazeteci-yazar İbrahim Varlı’nın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başlayan panel, online olarak katılan Volkan Yaraşır’ın konuşması ile başladı.
‘DEVRİM YOKSA EMPERYALİST SAVAŞLAR ARTAR’
Kapitalizmin tarihsel süreçlerine değinerek sebep olduğu krizleri sıralayan Yaraşır, bu krizlerin Ortadoğu’da gerçekleşen devrimlerle ilişkisini aktardı. Günümüzde yaşanan savaşlara da değinen Yaraşır, bu savaşların “paylaşım savaşı” olduğunu vurgulayarak bu savaşlar karşısında devrimci tutumun önemine dikkat çekti. Yaraşır, “Emperyalist savaşlar ile karşı karşıyayız. Bu konjonktürde hem ideolojik hem teorik yenilemeyi yapmak zorundayız. Ben şuan şiar haline getirdiğim formülasyon var. ‘Devrimcilerin görevi devrim yapmaktır’ diyor Che, ‘Devrim için savaşmayana komünist denmez’ diyor Castro. Devrimin gerçekleşmediği koşullarda emperyalist savaşlar giderek artar” şeklinde konuştu.
‘KEMALİZM’İN FAŞİM OLDUĞUNU ÇOK NET BELİRTİYOR’
Ardından söz alan Partizan temsilcisi Elif Kaya, sözlerine Kaypakkaya’yı anarak başladı. Kaypakkaya’nın emperyalizm tartışmalarına değinen Kaya, “Kaypakkaya emperyalizm konusunda çok genel bir tahlil yaparak geçmiyor, bunun Türkiye’de nasıl işlediğini ortaya koydu” dedi. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında bugün dahi onun Türkiye’de en tehlikeli fikirlere sahip olduğu algısının nedeni, Kemalizm üzerine fikirleridir. Emperyalizmin geri bıraktığı ülkelerde üretici güçleri geliştirebileceğini, ilerici yönlerinin olduğuna dair yanlışları ideolojik mücadele ile sabitleştiriyor. Buradan hareketle bu tartışmalar onu, Kemalist iktidarın halka değil burjuvaziye umut verdiğini söylüyor. Kemalizm ile ittifak yapmayı düşünenlerin karşısında olduğunu belirterek Kemalizm’in faşizm olduğunu çok net belirliyor. Buradan hareketle devrimci görevlerimizi tespit etmek için güncel gelişmelerle birlikte emperyalizmi tartışmamız gerekiyor. Lenin ‘Emperyalizm savaştır’ demiş. Sanırım bu en yalın anlatım.”
Gazeteci İbrahim Varlı, Kaypakkaya’yı anmanın önemli olduğunu vurgulayarak daha önceki tespitlerin tümüne katıldığını belirtti. Bütün yaşanan savaşların birbiriyle bağlantılı olduğunu söyleyen Varlı, “Fotoğrafın tümüne bakarsak Filistin’de yaşanan, Ukrayna’da yaşanan ve pasifikte yaşanacak olan savaşlar gördüğümüz kadarıyla ön sarsılmalar. Pek çok ülke nükleer silahlara sahip, bundan 100 yıl önce bu silahlar yoktu. Pakistan dahil nükleer güç sahibi. Nükleere sahip olmak pek çok dinamiği değiştiriyor, öyle büyük bir cephe savaşı pek ihtimal dahilinde görünmüyor. Koşullar tamamen yüz yıl öncesi gibi. Kapitalizmin yapısal krizi, küresel bir hegemonya savaşı ve pazarların tekrar dağıtılması, aktörler aynı ama isim farklı. Karşı kutup olarak bakılan Çin’in de Rusya’nın da ABD’den farkı yok. Bu nedenle daha vahim, daha sert, daha zorlu koşullar hepimizi bekliyor” ifadelerini kullandı.
‘KÜÇÜK BİR AZINLIK DÜNYANIN TAMAMINI YÖNETİYOR’
Sözlerine İbrahim Kaypakkaya’yı, Deniz Gezmiş’i ve Mazlum Doğan’ı anarak başlayan SMF temsilcisi Erdal Ataş ise, devrimci önderleri anmanın mevcut düzeni değiştirmekle mümkün olduğunu vurguladı. Ataş, “Emperyalistler bu düzeni sürdürürken toplumun tümünden ürünleri en ucuz şekilde alarak onları yoksullaştırıyor. Daha sonra bütün bunların tamamını yoksul insanlara satıyor. Bütün bu düzeni sürdürürken kendilerini de yenilemeye çalışıyorlar. Emperyalist savaşların çıkmasının sebebi budur” şeklinde konuştu.
Panel, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***