27 Mayıs askeri darbesinin yıl dönümünde konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk siyasi tarihinde en fazla darbe girişimine maruz kalan hükümeti olduklarını ileri sürdü. “Mevcut anayasa ile yola devam edemeyiz” diyen Erdoğan, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) arasında Can Atalay kararı üzerinden başlayan gerilimi de mevcut anayasaya bağladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes Kongre Merkezi Özgürlük ve Demokrasi Adası’nda düzenlenecek Türkiye Yüzyılı Anayasası Sivil Anayasa Güçlü Türkiye Sempozyumu’nda konuştu.
27 Mayıs 1960’ta hükümetten devrildikten sonra idam edilen eski başbakan Adnan Menderes’i anan Erdoğan, “Bu millet Menderes ve arkadaşlarını idamlarına engel olamamanın mahcubiyetiyle hatırlayacaktır” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
”DARBEYE DAVETİYE ÇIKARILDI”
27 Mayıs bir provokasyonun sonucudur. Yassıada’da millete ‘ayağınızı denk alın’ mesajı verilmiştir. Demokrasi cellatlarını affetmeyeceğiz. İlk kez bir parti milletin iradesi ile iktidara gelmişti. Ülkemizde bir kalkınma hamlesine vesile olmuştu. Menderes, Türkiye’ye büyük hizmetler kazandırmıştır. Ezanın aslına uygun okunmasından imam hatip okullarının açılmasına kadar büyük işlere imza atıldı. Bu çalışmalar imtiyazlı azınlığı rahatsız etti. Start düğmesine 6-7 Eylül olayları ile basılmıştır. Güya ‘büyük taarruz’ adı verilen propaganda savaşı ile Menderes düşmanlaştırıldı. Manşetlerle Menderes hedef alındı. Tahkikat komisyonu bahane edilerek ihtilal meşru haktır diyerek darbeye davetiye çıkarıldı.
”EN FAZLA DARBE GİRİŞİMİNE MARUZ KALAN HÜKÜMETİZ”
Bu ülkede artık darbe ve muhtıra dönemi kapanmıştır. Suyu bulandırma dönemleri artık geride kalmıştır. Bu ülkede fezlekeler, iddianameler, tetikçiler ve terör örgütleri üzerinden siyasi dizayn yapıldığı günler sona ermiştir. Sandık dışında başka yollar arayanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar.
Türk siyaseti özgüvensizlik girdabından bir türlü kurtulamadı. Aynı senaryo birkaç kez yeniden tedavüle konuldu. 22 yılda defalarca sahnelenmeye çalışıldı. En fazla darbe girişimine maruz kalan hükümetiz. Anadolu ihtilalini içlerine sindiremeyenler, milli iradeyi gasp etmek için 22 yıl boyunca her yolu denediler. Ordu göreve pankartları ile darbe çağrısı yaptılar. Cumhuriyet mitingleri ile belli hassasiyetleri kaşımaya çalıştılar. Seçilmiş iktidarı alaşağı etmeye kalktılar. Sokakları terörize etmek istediler. Kanlı terör eylemleri ile millet ile devlet arasına nifak sokamaya çalıştılar. 15 Temmuz’da doğrudan şahsımızı, aziz milletimizin kendisini hedef alacak kadar gözlerini kararttılar. Bunların dışında gizli açık pek çok teşebbüs oldu. Ne kadar vesayet aparatı varsa üzerimize saldılar, sapasağlam olduğumuz yerde durduk. Siyasete operasyon çekilemeyeceğini, milli iradenin teslim alınamayacağını vesayet heveslilerine net bir şekilde gösterdik. Tarihi nitelikteki reformlarla demokrasimizin standartların yükselttik. Milli iradenin hâkimiyetini perçinledik. Darbe suçunun cezasız kalmayacağını ortaya koyduk. Milletin çizdiği rotadan sapmayan bir iktidar olarak bugüne kadar alnımız ak şekilde gelmeyi başardık. Demokrasi mücadelesi bu müdahalelere rağmen kararlılıkla ilerledi. Eşsiz kazanımların gerisinde böyle çetin mücadeleler var. Bu ülkede artık darbeler ve muhtıralar dönemi bitmiştir. Bu ülkede fezlekeler, iddianameler, tetikçiler üzerinden siyaset mühendisliği yapıldığı günler sona erdi. Sandık dışında yol arayanlar bu ülkede artık başarılı olamazlar. Demokrasimize kimsenin pusu kurmasına izin vermeyiz. Kim kanunun hukukun dışına çıkarsa bizi, milletimizi bulur.
”MEVCUT ANAYASA İLE DEVAM EDEMEYİZ”
Türkiye’de egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milli irade üstünde hiçbir güç tanımıyoruz. Yeni anayasa ile bu kazanımları daha da öteye taşımayı hedefliyoruz. Yeni anayasayı uzun süredir dile getiriyoruz. Neyi murat ettiğimizi kamuoyu ile paylaştık. Anayasa normlar hiyerarşinin tepesinde yer alır. 61 Anayasası ve 82 Anayasası hazırlanma sürecinde milletin iradesi tecelli etmedi. Milletimiz evet oyunu darbecilerin ülkenin başından bir an önce gitmesi için vermiştir. 61 anayasası 27 Mayıs rejimini kurumsallaştırmıştır. Anayasa değişiklikleri ile 367 ucubesinin önüne geçtik, demokrasimize rahat nefes aldıracak adımlar attık. Bunların yeterli olmadığını biliyoruz. Milletin fikri, talepleri, endişeleri dikkate alınmadan uzlaşma aranmadan yapılan anayasa doğumundan itibaren sakattır özürlüdür kriz üretmeye daha yakındır. Yakın siyasi tarihimizde bunun örnekleri bulunuyor. Tartışmalardan yargıdaki gerilime kadar karşılaştık. Devlet ile vatandaş arasındaki ilişkiyi zehirleyen sebebin aynı olduğunu görüyoruz. Artık bazı gerçekleri kabullenmemiz gerekiyor. Elitlerin uzlaşısını yansıtan mevcut anayasa ile devam edemeyiz. Bu utancı milletimize daha fazla yaşatamayız. Meclis’imiz yeni anayasa yapacak olgunluğa, kudrete sahiptir. Milli bir ödev olduğuna inanıyorum.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***