Ezgi YILDIZ
İSTANBUL – Türkiye’de antidepresan kullanımı son yıllarda hızla yaygınlaşıyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2021 araştırması, antidepresan kullanımının önceki yıllara göre yüzde 53 oranında, OECD (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) Türkiye tablosunda ise son 11 yılda yüzde 60,55 oranında arttığını gösteriyor. Uzmanlara göre ekonomik zorluklar, kentleşme, yoğun iş temposu gibi faktörler ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Antidepresan kullanımının yaygınlaşması, arkadaş tavsiyesi ya da çeşitli medya platformlarından edinilen bilgilerle antidepresan kullanımı sorununu da beraberinde getirirken uzmanlar bu artışın arkasında sosyoekonomik koşullar ve sağlık sistemindeki olumsuzluklar da etkili olduğuna dikkat çekti.
Süleyman Demirel Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülin Özdamar ve Eczacı Cem Kılınç ile bu artışın nedenleri, reçetesiz ilaç temini ve arkadaş tavsiyesi ile ilgili konuştuk.
ANTİDEPRESAN KULLANIMINDAKİ ARTIŞ VE NEDENLERİ
Türkiye’de antidepresan kullanımındaki artışın birçok nedeni olduğunu belirten Doç. Dr. Gülin Özdamar, bu durumu ekonomik zorluklar, yoğun iş temposu ve sosyal destek ağlarının zayıflaması gibi nedenlerle açıkladı. Sosyal medya kullanımının artmasıyla başkaları ile sürekli kendini kıyaslamanın da yetersizlik algısına sebep olduğuna dikkat çeken Özdamar, bunun depresyon, kaygı bozukluğu gibi ruhsal hastalıklara yol açabileceğini ifade etti.
Öte yandan Özdamar, ruhsal hastalıklarla ilgili farkındalığın artması, sorunlar hakkında konuşmanın daha kabul edilebilir hale gelmesi, insanların yardım arama konusunda daha açık olmaları, ruh sağlığı hizmetlerine erişimin artması hastalıkların teşhis edilmesini ve tedavisini kolaylaştırarak antidepresan kullanımındaki artışa katkı sunduğunu söyledi.
‘BİLİNÇSİZ ANTİDEPRESAN KULLANIMI CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇABİLİYOR’
Arkadaş tavsiyesi ya da çeşitli medya platformlarından edinilen bilgilerle kişilerin antidepresan kullanımına başlamasına değinen Gülin Özdamar, bu durumun ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğine dikkat çekti.
Antidepresan ilaçlarının psikiyatristler ve bazı branşlardaki uzman hekimler tarafından reçetelendirilebileceğini ve ülkemizde reçetesiz olarak eczanelerden temin edilmemesi gerektiğini belirten Özdamar, şunları kaydetti:
“Maalesef son dönemlerde sık karşılaştığımız sorunlardan biri de arkadaş tavsiyesi ya da çeşitli medya platformlarından edinilen bilgilerle antidepresan kullanımına başlamak. Bu durum ciddi sağlık sonuçlarına yol açabilmektedir. Doktor kontrolü dışında bir başkasından temin edilen antidepresanlar olumsuz sonuçlara yol açabilir. Örneğin depresyon anksiyete benzeri yakınmaları nedeniyle kendi kendine tanı koyup tedaviye başlayan hastalarda doğru tanı konulmadan tedaviye başlanmasına yol açabilir. Bu durum altta yatan başka sağlık sorunu varlığında durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir. Ayrıca ilacın kullanım talimatlarına uyulmama ve yanlış doz kullanımı ilacın yeterli etki göstermemesine ya da yan etki riskinin artmasına yol açabilir. Kişinin kendi kendine ilaç başlaması kullandığı diğer ilaçlarla antidepresanların etkileşimini göz ardı etmesine neden olabilir. Kimi durumlarda ilaç etkileşimleri beklenmedik ve tehlikeli ciddi yan etkileri ortaya çıkarabilir.”
BİREYLER KOLAY VE HIZLI ÇÖZÜM ARAMA EĞİLİMİNDE
Doktor kontrolü dışında antidepresan kullanmanın sebepleri arasında ruh sağlığı sorunlarının ciddiyetinin anlaşılmaması olduğunu söyleyen Gülin Özdamar, bireylerde kolay ve hızlı çözümler arama eğilimi olduğuna da dikkat çekti. Sağlık sistemindeki aksaklıklara da değinen Gülin Özdamar, “Sağlık hizmetlerine erişim zorluğu ve maliyeti, ruh sağlığı sorunlarına dair toplumsal stigma gibi etkenler bulunuyor. Bu sebepler, kişilerin profesyonel yardım almaktan çekinmelerine neden oluyor” dedi.
‘REÇETESİZ İLAÇ ALMA TALEBİ BÜYÜK KENTLERDE FARKLI BİR HAL ALDI’
Eczacı Cem Kılınç, reçetesiz ilaç satmanın yasak olduğu bilgisini paylaşarak İl Sağlık Müdürlüğü’nün antibiyotik ve antidepresanın bilinçsiz kullanımı üzerine eczanelere gönderdiği uyarı yazılarından söz etti. Kılıç, bireylerin reçetesiz ilaç alma taleplerinin taşra ve büyük kentlerde değişkenlik gösterdiğini ifade ederek, eczacıların yaşadığı şiddete dikkat çekti ve şunları söyledi:
“Biz eczacıların teşhis koyma gibi bir yetkinliğimiz, yeterliliğimiz ve sorumluluğumuz yok. Taşrada görev yapıyorum. Burada kimse gelip bizlerden reçetesiz antidepresan almaya çalışmıyor ve temin de edemez. Burada eczacının söylediği birey tarafından da dikkate alınıyor. Fakat bu durum büyük kentlerde daha farklı bir hal aldı. Yaygınlığına bakılacak olursa da denetlemede yetersizliğinin olduğunu da söyleyebiliriz. Ülkemizde sağlık okur yazarlığı da oldukça düşük. Bir de ‘influencer’ diye bir sorunumuz var maalesef ve sosyal medya kanallarından ilaç önerebiliyorlar. Antidepresanların bir kısmı internetteki alışveriş sitelerinde bile satılabiliyor.”
‘DEVLET HASTANELERİNDE RANDEVU BULUNMUYOR, ÖZELE DE GÜÇ YETMİYOR’
Bilinçsiz antidepresan kullanımını eczacılar ve hastalar açısından ele alan Cem Kılınç, sağlık sistemindeki aksaklıklara ve ekonomik krize dikkat çekti. Devlet hastanelerinde randevu bulamayan ve özel hastanelerdeki muayene ücretini ödemeye ekonomik gücü yetmeyen kişilerin bu yola başvurduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Bu sorunun nedenlerine baktığımızda sanırım yine karşımıza sağlık sistemindeki sorunlar çıkacak çünkü insanlar çoğunlukla randevu bulamıyor. Randevu alamadığı için ya da özel hastanede bir psikiyatriste görünecek bir kimsenin bir seansa iki bin TL vermeye gücü yetmiyor. Doğalında böyle bir zafiyet oluşuyor. Buralar sağaltılsa biraz da olsa düzelmeler yaşanabilir.”
UZUN VADEDE DAHA BÜYÜK SORUNLARA YOL AÇABİLİR
Antidepresanların kullanımı önerilerde bulunan Gülin Özdamar, sürecin psikiyatrik muayene ve değerlendirmenin ardından hekimin reçetelendirmesiyle ilerlemesi gerektiğini söyledi. Depresyon veya anksiyete belirtileri gözlemlendiğinde, bir psikiyatriste başvurulması gerektiğini belirten Özdamar, “Psikiyatrist, ilaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi bütüncül yaklaşımlar da önerebilir. Kendi kendine ilaç kullanımı, uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir. Doğru tanı ve tedavi, sağlığı korumanın ve iyileştirmenin en güvenli yoludur” ifadelerini kullandı. (ARTI GERÇEK)
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***