NECİP F. BAHADIR | YORUM
Acaba MHP lideri Devlet Bahçeli, Ankara’da silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Hanım’ın çığlığına cevap verecek mi diye merak içindeydim. Liderlerin Meclis’teki grup konuşmalarını uzaktan takip ettiğim için haberin sosyal medyaya düşmesini bekledim; ama yok. MHP lideri neredeyse her konuda konuşmuş, daldan dala atlamış. Anayasa Mahkemesi’ne talimat verir gibi, “Bay Zühtü gitti. HDP ve devamı derhal kapatılsın.” diye ferman bile buyurmuş.
İran Devlet Başkanı Reisi’nin ‘ölümünün aydınlatılmasını’ istemiş. Ardından da ‘vehim değil’ diyerek, “Türkiye’de de yaşanabileceğini düşünmek, suyu uyutup kendisini ayık tutan mihrakların gerçek niyetlerini az çok yorumlamış olmamızın sonucudur.” demiş. İktidar ortağı bir ismin böylesine ürpertici iddiayı dillendirmesinin üzerinde düşünülmesi gerekir. Benim bugün derdim başka…
İran’da Reisi’nin ölümü aydınlatılsın, tamam… Peki, ‘Kırmızı Pazartesi’ günü Ankara’nın göbeğinde gündüz vakti işlenen Sinan Ateş cinayeti aydınlatılmasın mı? Ateş, Ülkü Ocakları Başkanlığı yaptı. Eşi Ayşe Ateş’in de söylediğine göre bu görevinden istifa ettirildi.
MHP yönetici İsmet Ataman’la birlikte çalıştı. Bahçeli’nin yakından bildiği tanıdığı hatta teşriki mesai yaptığı bir isim. 1 yıl 4 ay sonra ancak hazırlanabilen iddianame cinayetin üzerindeki sis perdesini kaldırmaktan çok uzak. Bazı MHP’li isimlerin ayıklandığı iddiası var.
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, Ankara’da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmişti. Saldırının Ülkü Ocakları ve MHP’den önemli isimlerin organizasyonuyla gerçekleştirildiği ileri sürülüyor. Ortaya saçılan deliller de bu iddiaları doğrular nitelikte. Ancak iddianamede MHP’li isimlerin tamamı ayıklanmış!
Anaları ağlatan Ankara!
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Hanım’ın hafta sonu bir gazeteciye söylediklerini duyunca içim acıdı. Bu coğrafyada anaları, eşleri ağlatmak neden bu kadar kolay? Anaların ağladığı bir ülkenin huzurundan söz edilebilir mi? Sadece Ayşe Ateş değil elleri böğründe, boğazları düğümlü, gözleri nemli çok ana var bu ülkede. Bu anaları kimin ağlattığı belli… Tek kelimeyle Ankara. Anaların gözyaşlarını kim silecek?
Sadece Ayşe Ateş’in feryat figan çığlığı bile AKP-MHP iktidarına buğz etmeye yeter. Artar bile… Yazık değil mi bu ülkeye? Hani anaların gözyaşı dinecekti? AKP iktidara gelmeden önce daha az ana ağlıyordu. Ayşe Hanım öyle şeyler söyledi ki; o sese kulak vermemek için vicdanların kararması, kalplerin katılaşmış olması lazım. Ne mi dedi?
Ne demedi ki: “Sinan, Devlet Bahçeli’yi aradı. Özel kalemi Murat Çeliker ‘Git seni abin kurtarsın’ deyip telefonu kapattı. Abiden kastı İsmet Büyükataman. 12 yıl onun danışmanlığını yaptı. ‘Evladım’ derdi, abi-kardeşten ziyade, baba-oğul ilişkisi vardı aralarında. Ama gördük ki oturduğu koltuk her şeyin önündeymiş. Tüm MHP cinayetin hazırlık sürecini biliyordu. Bahçeli’ye doğru aktarılmadı. Bahçeli kimseyi öldürtmez. Yanlarında cinayetin organizasyonu yapılırken seslerini çıkartmadılar. Ne için? Koltuklarının bekası için. Şimdi o koltukları alsınlar başlarına çalsınlar.”
Bahçeli’nin Ayşe Ateş’e verecek cevabı yok mu?
Bahçeli bu çığlığı duymamış olabilir mi? Bu sözlere verecek cevabı yok mu? Bahçeli, Ayşe Hanım’ın kendisine doğru uzattığı eli havada bıraktı. Ağlayan bir ananın gözyaşını silmedi. “Gel konuşalım!” diyebilir, acısını paylaşabilirdi. Kamuoyuna da ucu nereye uzanıyorsa cinayetin aydınlatılması için söz verebilirdi. Susmak, sessiz kalmak ne demek. ‘Sessizlik kuzulara’ yakışır da kurtlara yakışmaz. Kurdun sessizliği hayra alamet değildir ve her türlü senaryoyu akla getirir.
Beni esas sarsan Ayşe Hanım’ın kendisiyle ilgili söyledikleri; “Sinan için işleyen süreç şimdi benim için başladı. Benim için sosyal medyada açık adresler ellerinde silahlarla ‘Hedef gösteren, hedef olur’ deniyor. Kapılar arkasında artık Ayşe Ateş cinayeti tasarlanıyor. Cinayetimin ilk adımlarını attılar. İlan ediyorum, Ayşe Ateş’i de öldürecekler, haberiniz olsun.”
Bu sözler görmezden gelinebilir mi? İktidarı ayağa kaldırması gerekmez mi? Bahçeli bunları da mı duymadı? Ayşe Ateş’e söyleyecek bir çift sözü yok mu?
Ayşe Hanım’ın kulakları sağır eden çığlığını duyduktan sonra, “Artık Bahçeli susamaz, mutlaka konuşur. Konuşmak zorunda!” diye düşünmüştüm. “Gerekirse partiden birilerini feda eder, Sinan Ateş dosyasını sahiplenir, Ayşe Hanım’ın acısına merhem olur.” diye ummuştum; ama heyhat… Bahçeli’den ‘tık’ yok. Reisi’nin ölümünün aydınlatılmasını istiyor da ‘Sinan Ateş’in cinayetinde’ sessizliğe gömülüyor.
Neden?
Yoksa iddia edildiği gibi ‘cinayetin gizli sanığı’ mı? Konuşmadığı sürece her iddia gündeme gelir ve üzerine yapışır kalır. Kendisini ‘olağan şüpheli’ olmaktan kurtaramaz.
Özgür Özel’in cevap bekleyen 4 sorusu!
Ve CHP lideri Özgür Özel’in diline düşer. Özel çok yerinde ve isabetli sorular sordu Bahçeli’ye: “Şu meşhur ikili var ya… Gerçek MHP’lilerin tüylerini diken diken eden ikili. Gece bir elinde bardak bir elinde tweetler atan, ‘Meclis’in uzman çavuşuyum’ diyen var ya… Önce onlar şu 4 soruyu cevaplasın…”
Özel ismini vermedi ama o ikiliyi herkes biliyor. MHP Genel Başkan Yardımcıları İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın… O 4 soru sadece soru değil cevapları da kendi içinde; “Bu 2 kişinin isimleri Sinan Ateş iddianamesinden nasıl ve kimler tarafından ayıklanmıştır?” Cevabını da herkes biliyor. Olağan şüpheliler malum… AKP-MHP ortaklığının imzası var. Bir iktidar uğruna adalet güneşi batıyor.
Diğer soru: “Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış birinin ölümünden sonra kimse tweet atmayacak, taziye bildirmeyecek diyen hangi ikisidir?” Cevabı yine içinde sorunun. ‘Tweet atmamak, taziye bildirmemek’ neden istendi? Neyi gizlemek, konuşmamak için?
Üçüncü soru da çok can alıcı: “Tetikçiyi kaçıran aracın fotoğrafları ortaya çıkıp, bu aracın trafikte ceza yemeyecek statüye kavuşturulmasını hangi ikisi sağlamıştır?”
Vay be neler yapmışlar?
Ve son soru; “Sinan Ateş davasının üzerine sis perdesi çöktürürken bu kisinin sisteki payı nedir?”.
Klasik bir soru ama oldukça manidar.
Özel’in sorularından sonra Sinan Ateş cinayetinin üzerindeki silüetlerden ikisinin yüzü açığa çıktı. Topu taça atmadan doğrudan bu sorulara cevap gerekiyor. Bahçeli bunları da mı görmezden duymazdan gelecek? Yoksa cevap verir gibi yapıp Özel’e mi saldıracak? ‘Suçla taktiği’ AKP ve MHP’nin en gözde metodu. Her zaman cevap yerine doğru yanlış bilgilerle ve yüksek sesle gürültü yaparak suçlarlar.
Bahçeli derin suskunluğunu bozması için daha ne gerekir? Ayşe Ateş’in feryadını duymadı. Kamuoyunun iddialarını görmezden geldi. Şimdi CHP lideri Özel, Meclis’ten tüm Türkiye’nin duyacağı şekilde seslendi. Ve Ateş cinayetindeki ses perdesini araladı. İki silüeti aydınlattı. Bu kadar risk ve tehlike karşısında susan kurda ‘kurt’ demezler.
Benden söylemesi; bu ‘Ateş MHP’yi yakar…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***