HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
Cumhuriyet’in ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) 100. yılında bir şölen havasında geçmesi beklenen Süper Kupa finali kaosun adı oldu. TFF, final için uygun bir gün bulmakta zorlanmasıyla başlayan sürecin ilk rezaleti adresin Riyad olmasıyla yaşandı. Finali oynayacak Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Suud yetkililerinin öne sürdüğü şartları kabul etmemesiyle, Riyad rüyası hayal oldu.
TFF bu kez 7 Nisan’ı belirledi. Fenerbahçe, Trabzonspor deplasmanında yaşananlar ve Konferans Ligi’ndeki maçından dolayı tarih değişikliği istedi. TFF bu istekleri kabul etmeyince ortaya yeni bir kaos çıktı. Hem de yıllarca utançla hatırlanacak. Bir ülke düşünün, bir Süper Kupa finalini düzenlemekten bile aciz.
Şanlıurfa’nın ev sahipliği yapacağı Süper Kupa finali günler öncesinden başlamadan bitmişti. TFF – Fenerbahçe gerginliği eyleme dönüştü. İstekleri kabul edilmeyince, finale U19 takımıyla çıkma kararı aldı. Kaptan Edin Dzeko’nun ‘tam kadro çıkalım’ önerisi Başkan Ali Koç tarafından kabul edilmedi. Öğlen saatlerinde maç oynayan U19 takımı, yönetimle birlikte akşam saatlerinde Şanlıurfa’da oldu. Maçın 90 dakika oynanmayacağı kesindi. Birçok senaryo havada uçuştu. Merak edilen hangi senaryonun sahada gerçekleşeceğiydi.
Trajikomik bir final olacağı günler öncesinden belli olmasına rağmen Galatasaray, TFF ve yayıncı kuruluş hayatın olağan akışındaydı. Sarı-kırmızılar, karşılarında U19 takımı olmasına aldırmadan tam kadro sahada, yönetim tribündeydi. Yayıncı kuruluş maçtan 1,5 saat önce canlı yayına başladı. Hedeflerinde elbette finalin bir ayağı eksik olan Fenerbahçe vardı. Riyad fiyaskosundan sonra Şanlıurfa skandalı yayıncı kuruluş için maddi kayıp demekti.
Hani rezaletin neresini yazmak gerekir ki? TFF, Fenerbahçe ve Galatasaray yöneticileri zincirleme hatalarıyla rezaletin sorumluları oldu. Volkan Bayarslan’ın ilk düdüğüyle başlayan maçın ilk dakikası dolmadan Galatasaray Icardi’nin golüyle 1-0 öne geçti. Fenerbahçeli oyuncular santra yapmadan, kenardan gelen işaretle sahadan çekildi. Skandalın kahramanlarının yüzünün kızarmasını beklemek abesle iştigal. Koca koca adamlar çocukça davrandı. 100 yıllık tarihlerine leke sürdü. Suçlu kim? Tartışmasız üç tarafta suçlu. Ancak baş suçlu ve sorumlu TFF’dir. Bu sezon imza atılan skandallardan dolayı çoktan istifa etmesi gereken TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi hiçbir şey olmamış gibi tribündeydi.
Günler öncesinden geliyorum diyen skandala taraftar çözüm için kılını kıpırtmadı. Galatasaray yönetimi tebrik etmek lazım. Riyad fiyaskosunun taraflarından biri olmasına rağmen sorumluluğu Fenerbahçe üzerine ustalıkla yıktı. Rakibinin günler önce deklarasyona rağmen tam kadro Urfa’ya gelerek, skandalda taraf olmadığı görüntüsü verdi. Hafif ifadeyle riyakarca davrandı. Yaş ortalaması 17 olan çocuklara gol atıp, ardından saha içinde yumak olup sevinç gösterisi yapmak çocukçaydı.
“Çürümüş bir şeyler var şu Danimarka krallığında…” Shakespeare, Hamlet’teki bu cümleyi 1600 yılında yazmıştı. 2024 Türkiye’sinde çürümeyen hiçbir şey kalmadı. En fazla çürüme ise futbolda. Bu rezalete rağmen inanın kimsenin yüzü kızarmayacak. Bu denli çürümenin olduğu yerde futbol konuşmanın ve yazmanında bir anlamı yok.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***