RIHA – Bu yıl ilki düzenlenen Hüseyin Deniz Öykü Yarışması için başvurular başladı. Anadilin önemine değinen Eğitim Sen Riha Şubesi Sekreteri Sinan Halat, yarışmaya katılım çağrısında bulundu.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Riha Şubesi tarafından düzenlenen 1’inci Hüseyin Deniz Öykü Yarışması için başvurular başladı. Kürtçe’nin Kurmancî ve Kirmanckî (Zazakî) lehçelerinde düzenlenen yarışmada içerik (tema) açısından her hangi bir sınırlama bulunmazken, sayfa sayısının en fazla 10 olması kararlaştırıldı. Herkesin sadece bir eserle başvuru yapabileceği yarışmada yer alacak eserler, bir kitapta toplanacak. Sonucu 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nda açıklanacak olan yarışmaya gönderilecek eserlerin daha önce her hangi bir yerde yayınlanmamış olması gerekiyor.
Eğitim Sen Riha Şubesi Sekreteri Sinan Halat
YARIŞMANIN JÜRİLERİ
Kurmancî gönderilecek eserleri jüriler Özlem Ateş, Ronya Bewran, Haşim Yetim, Mehmet Yıldız ve Hadi Altundağ, Kirmanckî eserleri ise jüriler Ronya Bewran, Sefer Bakçi, Şahin Kükçü ve Kafur Seçilmek değerlendirecek. Yarışmaya katılacakların kişisel iletişim bilgileri ile birlikte eseri yazı metni olarak [email protected] adresine göndermesi gerekecek. Yarışmada bir, iki ve üçüncü olanlara para ödülleri verilecek.
ANADİL MÜCADELESİ
Yarışmaya katılım çağrısında bulunan Eğitim Sen Riha Şubesi Eğitim Sekreteri Sinan Halat, herkesin bir eserle başvurabileceğini belirterek “Tema konusunda bir kısıtlama yok. Herkes istediği şekilde eserler kaleme alabilir. Kürtçenin hayatın her alanında kullanılması için Eğitim Sen olarak yıllardan beri bir mücadele içerisindeyiz. Kürtçenin resmi dil olması için mücadele veriyoruz. Bundan sonrada bu amaç uğruna benzer çalışmalara imza atacağız” diye belirtti.
SENDİKA ÜSTÜ BİR KONU
Hüseyin Deniz’in Özgür Gündem gazetesi muhabiri ve yazarı olduğu dönemde 9 Ağustos 1992 tarihinde Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ilçesinde katledildiğini hatırlatan Halat, Deniz’in aynı zamanda Kürt dili ve folkloru çalışmaları yürüttüğünü söyledi. Deniz’in Özgür Basın ve Kürt dili için verdiği bedele dikkat çekmek için de yarışmaya isminin verildiğini belirten Halat, “Bir çocuğun kendi anadilinde eğitim alması hayatının her anını etkiler. Bunu bütün pedagoglar söyler. Bizde anadilde eğitim için mücadele veriyoruz. Ancak bu konu bir sendikal mücadeleyle aşılacak bir konu değil. Sendika üstü bir konu. Bunu aşmak için Türkiye’nin demokratikleşmesi gerek” ifadelerini kullandı.
‘HER YIL DÜZENLEMEK İSTİYORUZ’
İnkar ve asimilasyon politikalarına karşı her evin bir okula dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizen Halat, şunları belirtti: “Her dil bir insan denilir. Her annenin çocukları ile Kürtçe konuşması gerek. Kürtçe’nin yok olmaması için bu hayati öneme sahip. Öykü yarışmasının birincisini düzenledik ve başvuruları almaya başladık. Yarışmanın birinci ile sınırlı kalmasını istemiyor ve bundan sonra her yıl düzenlemek istiyoruz. Yarışmayı Eğitim Sen olarak başlattık, ancak bunun sadece eğitim emekçileriyle sınırlı kalmaması gerekiyor. Herkes eser göndermeli. Hüseyin Deniz’in ailesine de yardımlarından dolayı teşekkür ediyoruz.”
HÜSEYİN DENİZ KİMDİR?
Özgür Gündem gazetesi muhabiri ve yazarı Hüseyin Deniz 9 Ağustos 1992 tarihinde Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ilçesinde katledildi. Kürt bilgesi Apê Musa’nın (Musa Anter) yeğeni olan Deniz, uzun yıllar Sêwereg (Siverek) ve Nisêbîn’de (Nusaybin) öğretmenlik yaptı. 12 Eylül askeri darbesi döneminde 3 yıl Diyarbakır Cezaevi’nde tutsak kaldı. Deniz’in bu yıllarda başladığı Kürt dili ve folkloru çalışmaları, daha sonra da devam etti. 1991 yılında Kürt atasözlerinden oluşan “Gotinên Pêşiyên Kurdan” adlı kitabı yayımlandı. Uluslararası Yazarlar Birliği PEN üyesi olan Deniz’in, Özgür Gündem gazetesinden önce Yeni Ülke, Cumhuriyet, 2000’e Doğru, Welat başta olmak üzere birçok gazete ve dergide yazıları yayımlandı. Özgür Gündem gazetesinin 31 Mayıs 1992’de yayın hayatına başlamasıyla Serêkanîyê muhabiri olan Deniz, gazetenin forum sayfasına yazılar yazdı.
9 Ağustos 1992’de ilçenin bir sokağında uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan Deniz, kaldırıldığı Urfa Devlet Hastanesi’nde gerekli müdahalenin yapılmaması sonucu ailenin girişimleriyle bir gün sonra Amed’e götürülmek üzere yola çıkarıldı. Ancak Deniz, Amed’e varmadan 10 Ağustos’ta yolda yaşamını yitirdi. Aradan geçen 32 yılda, Deniz her yıl sevenleri tarafından mezarı başında anılıyor.
MA / Emrullah Acar
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***