Alman Cumhurbaşkanı Türkiye’ye geliyor, Erdoğan Irak’a gidiyor
Alman Cumhurbaşkanı bugün Türkiye’ye geliyor. Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşecek. Çünkü Erdoğan bugün Irak’a gidiyor. Irak’la hâl bekleyen meselelerimiz var.
Fidan-Haniye görüşmesinde dikkat çeken nokta
İsmail Haniye – Hakan Fidan görüşmesi çok konuşuldu. Burada önemli bir şey var: Sayın Fidan dedi ki “İki devlet kurulursa Hamas askeri kanadını kaldıracak.” Yani İrlanda’daki IRA meselesi gibi. Bir de Hamas’a yeni bir ülke aranıyormuş. Bazı yabancı ajanslar ‘Türkiye müzakerelerde Katar’ın yerini almak istiyor’ gibi analizler yaptılar. Ben zannetmiyorum çünkü İsrail Türkiye’yi kabul etmez.
“Gazze konusunda bu kadar çelişki ABD’ye nasip olabilirdi”
Gazze konusunda ABD iki devletli çözümden yana olduğunu söylemekle birlikte Filistin’in BM üyeliğini önledi. Önleme sebebi de İsrail ile müzakereler sonucunda bunun yapılması gerektiğini söylemeleri. İsrail kurulurken kimseyle müzakere edilmedi. ABD aynı saatte kabul etti. İkincisi, zaten 1967 yılı 242 sayılı Güvenlik Konseyi kararı sınırları belirliyor. ABD’nin bu yaptığı oyunbozanlık. Ama ABD bir şey daha yapıyor: Hem İsrail’in bir tugayının insan haklarını ihlal ettiğini söylüyor hem de Kongre’den 15-16 milyar dolarlık yardım veriyor. Bu kadar çelişki ancak ABD’ye nasip olabilirdi.
Gazze meselesi etrafında İran ile İsrail arasında saldırılar oldu. Bunlar ‘mış gibi’ saldırılardı.
“AB, Kıbrıs meselesinde iki devleti kabul etse bile yeni sorunlar ortaya çıkabilir”
Meslektaşım Selim Kuneralp çok uzun ve güzel yazdı AB Zirvesi’ndeki Türkiye kararıyla ilgili. O zirvede Türkiye’ye Kıbrıs şartı öne sürüldü. Aslında 1. Annan Planı, Kıbrıs meselesinin safhalar içerisinde uygulanmasını Türkiye’nin üyeliğine bağlamıştı. Türkiye üye olunca gerçekleşecekti. Bu çok önemli bir ayrıntıydı ama o sırada ‘Türkiye’nin lehine değil bu’ diyerek reddedildi. Aslında Rumlar hiç hoşlanmamıştı ama ret işini rahmetli Denktaş’a bıraktılar. Bizim tezimiz şimdilik iki devlet formülü Kıbrıs’ta. Ama bunun da sakıncaları var. AB bugün, ‘Ben iki devleti kabul edeceğim ama orada Türk askerleri çıksın ve garanti anlaşması son bulsun’ derse ne yapacağız?
“Avrupa’daki seçimlerde Rus parmağı tartışılıyor”
Avrupa’daki seçimlerde Rus parmağı tartışılıyor. Bazı ülkelerde Rus parasının döndüğü öne sürülüyor seçimlerde. En önemlisi Almanya’da yakalanan iki Rus ajan. ABD’de 2016 yılında olduğu gibi Avrupa’da da Ruslar seçimlere müdahil olmak istiyorlar. Birtakım aracıları da var olduğu anlaşılıyor.
“Hindistan laik ve demokratik olma özelliğini yitiriyor”
Hindistan’da da seçimler var. Ben Hindistan’da görev yaptım, Modi’yi de tanıdım. Öyle gözüküyor ki bu seçimlerden sonra Hindistan eskisi gibi olmayacak. Hinduizm öne çıktı bu seçimlerde. Muhalefet liderlerinin bir kısmı hapse atıldı. Basın üzerine baskı kuruldu. Bildiğimiz laik ve demokratik Hindistan’dan uzaklaşılıyor.
Maldivler’deki seçim neden önemli?
Hindistan’ın güneyinde benim de bir dönem akredite büyükelçilik yaptığım Maldivler’deki seçimler önem kazandı. Çünkü cumhurbaşkanlığını Çin yanlısı bir isim kazanırken parlamentoda Hindistan yanlıları çoğunlukta. Maldivler neden önemli? Çünkü 50 yıl sonra iklim değişikliği sebebiyle Maldivler’in sular altında kalacağı iddia ediliyor. Bu eğer gerçekleşirse Hindistan’ın deniz hukuku gereğince kıta sahanlığı genişlemiş olacak. Çünkü Hindistan’ın güneyinde. Hem stratejik bakımdan hem de ileride Maldivler’in ortadan kalkması ihtimali sebebiyle bu seçimler önemli görülüyor.
Güney Kore’den Vivaldili iklim değişikliği mesajı
İklim değişikliği derken Güney Kore ilginç bir şey yapıyor. Dünyaya Vivaldi’nin meşhur “4 Mevsim” eserini yayıyor ve diyor ki “Artık 4 mevsim olmayacak…” Çok etkili bir video…
Trump’ın yargılandığı dava için jüri seçimi başladı. Bununla birlikte ABD’deki hukuk sistemi de tartışılmaya başlandı. Çünkü Trump konusunda jüri ne kadar tarafsız olabilir? Herkes onu tanıyor ve herkesin onun hakkında bir görüşü var. Jüri sistemi ile başkan tarafından atanan yüksek yargıçlar meselesi gündeme geldi. Ama gündemde çok kalmayabilir…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***