Sotheby’s’in Londra şubesinde, 3 bölüme ayrılmış müzayede sergisinde potansiyel müşterileri ilk, Sultan 3. Selim’in Rus Çariçesi Katarina’ya hediye ettiğine inanılan zümrüt ve elmaslarla bezeli akik fincan karşılıyordu. 16. Yüzyıldan kalma fincan 80 bin Sterlinden açık artırmaya sunuldu, 343 bin Sterline alıcı buldu.
9. yüzyıldan kalma Kuran-ı Kerim yaprakları, Şehname’nin 2. Şah İsmail döneminden kalma bir el yazması nüshasından bir sayfa, Vezir Sinan Paşa için yaptırılmış tombak deniz feneri… kapış kapış gitti. 600.000 değer biçilen Horasan’dan gümüş kakma bir leğen ise alıcı bulamadı.
Serginin öteki bölümünde ise Modern Ortadoğu’dan tablolar vardı. Soyut formların ağır bastığı tüm resimlerin arasında göze tanıdık gelen gerçek bir cadde kendini belli ediverdi.
Arkada meşhur cami arka avlusu, köşedeki muvakkithanesiyle Teşvikiye Caddesiydi bu. Ve arkasında Fahrelnissa Zeid imzası.
“Fahrelnissa Zeid” Büyükada doğumlu, Kabaağaçlı Mehmed Şakir Paşa’nın kızı ve Halikarnas Balıkçısı’nın kardeşi, soyut resimcilik alanında dünya çapında iz bırakan Türk kadın ressam. Soyadını Irak Kralı 1. Faysal’ın kardeşi Emir Zeid’le evliliğinden aldı. İstanbul’da Londra’da ve Paris’te sergiler açtı ve 1991’de Amman’da hayata gözlerini yumduktan sonra da Batı başkentlerinde adına sergiler açıldı, Doğu’da enstitüler kuruldu.
“Zaman Kapsülü gibi”
“Gerçekten tarihi bir öneme sahip bir eser bu. Ralli apartmanında, 44’te ilk halka açık sergisini açtığı dairesinden çizildiği anlaşılıyor. O zamanlar tüm işlerini sığdırıp sunabileceği bir alan yoktu İstanbul’da.”
Zeid’I en iyi tanıyanlardan biri, Amman’da onun tedrisatından geçmiş, Batı Şeria’da neredeyse tüm büyük sanat organizasyonlarının altında imzası olan, yakın zamana kadar Filistin Müzesinin direktörlüğünü yapmış Adilah Leida-Haniye. Tate Modern’in 2018’deki retrospektif sergi için yazdığı ve Türkçe’ye de çevrilmiş bir Zeid biyografisi var. Bu resmi Serbestiyet’e anlattı:
«Dördüncü kattaki apartman dairesini boşaltıp galeriye çevirdi. Bu tablo o hayatından kalma bir zaman kapsülü gibi.»
Zeid, ilk eşi İzzet Melih’le (1920ler)
«Stil olarak hala Avrupa seyahatlerinin etkilendiği haliyle görüyoruz. O zaman halen en beğendiği ressam Brueghel’in etkisi altındaydı. Zeid’in birkaç işinde görebileceğin kendine has ağaç dalları, Bruegel’in özellikle «Karda Avcılar» tablosundaki dalları anımsatacaktır. Bu tabloyu Zeid 1920’lerde, ilk eşi İzzet Melih Devrim’le gezerken Viyana’da görmüştü.»
Adila Laïdi-Hanieh (Foto: Palestinian Museum)
Adila Laïdi-Hanieh’ye göre bu tablo Fahrünnisa Zeid’in sanatçı olarak doğuş anının en önemli tanıklıklarından biri.
«Burada hala dışavurumcu, figüratif kalan yanını yansıtıyor ve aynı dönemde resmettiği diğer İstanbul izlenimlerinde de bunu görmek mümkün.»
Fahrünnisa Zeid’in Teşvikiye’si bugün nasıl poz verirdi?
Resmin ortasında köşeyi kaplayan küçük bina, ibadet vakitlerini tespit etmek için astronomik hesaplamaların yapıldığı muvakkithanelerdi. Bugün aynı yerleşke bina olarak faaliyet gösteriyor. Tabloda sağda görülen dükkan da restoran oldu.
Zeid’in Galerisinin bulunduğu Ralli Apartmanı da, Adnan Menderes ve Suzan Sözen’in zamanında gizlice buluştuğu, Nermin Abadan Unat’ın 30’larda ailesiyle yaşadığı, Eski İstanbul Belediye Reisi Kemal Aygün’ün belediye bütçesiyle mermer kaplatmaktan Yassıada’da yargılandığı, Sevan Nişanyan ve Osman Kavala’nın ülkedeki meşhur ilk popüler bilgisayar Commodor 64’ü ilk sattığı yer*
Bugünlerde aynı bina Suriye Arap Cumhuriyeti’nin Başkonsolosluğuna da ev sahipliği yapıyor.
Zeid’in Teşvikiyesinde; Bağdat’ta, Büyükadada pencereden sokağı izlerken zihnine kaydetmeye alıştırdığı; hızlı geçişleriyle, seğirmeleriyle yüzü olmayan ama postürlü figürler, yapılar renklere dönüşmüş ve onun deyimiyle sadece siyah çizgilerle birbirinden ayrılmıştı.
Seneler sonra bu manzarada ağaçların arkasında saklanan cami avlusunu Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi romanında tam ters açıdaki başka bir dairenin balkonundan; cenazeler, örtüler, güneş gözlükleri, burjuva ve ayrıntılı yüz ifadeleriyle tasvir edecekti.
Zeid elinde fırçayla bugün aynı pencereye çıksaydı, Ralli apartmanı önünde, ya Esed’i protesto için pankartlarla arada toplanan göstericiler, ya da yolun öte tarafına taşan konsolosluk sırasını ellerinde kağıtlarla umutsuzca bekleyen Suriyeli göçmenler onun olduğu yöne doğru bakıyor olacaktı.
11 Nisan’da görücüye çıkan «İsimsiz» tabloya 3 teklif geldi. En yüksek teklifi yapan özel koleksiyoner, dün (25 Nisan) 120,680 Sterline, yani Nişantaşı’nda yerin üstünde bir daire satın alamayacak bir paraya eve götürdü. Alıcı ve satıcının ismi henüz açıklanmadı. Leida-Haniyeh, bu tablonun ilk 1945’teki meşhur sergide satıldığını tahmin ediyor.
*Bu bilgiler şu linkten: https://www.herumutortakarar.com/ralli-apartmani/#uael-gallery-3
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***