2019’daki son yerel seçime CHP’yle ittifak kurarak giren İYİ Parti, bu kez 81 ilde kendi adaylarıyla yarışıyor. İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin ilk belediye başkan adayını CHP’nin kalesi olarak bilinen İzmir’den açıklamıştı.
İYİ Parti’nin büyükşehir adayı Ümit Özlale, adaylığının açıklandığı 20 Eylül’den bu yana en uzun seçim kampanyası yapan aday konumunda.
Başta CHP’nin belediye hizmetlerinden memnun olmayan ve aynı zamanda AK Parti’ye de karşı çıkan seçmenlerin oyuna talip olan Özlale, her partiden seçmenin oyunu alarak seçimi kazanacağı iddiasında.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İYİ Parti adayı, güçlü rakipleri karşısında ona seçimi kazandıracak formülünse, belediye bütçesi meselesinde önerdiği çözüm olduğunu düşünüyor. Özlale, belediyenin kendi gelirlerini arttırarak İzmir’i, Ankara’ya mahkum olmaktan kurtarmayı vaat ediyor.
“Eğer Ankara’dan para gelmiyorsa o zaman belediye kendi gelirini yaratsın”
VOA Türkçe: AK Parti’nin İzmir büyükşehir adayı Hamza Dağ, devlet desteğiyle yapılabilecek mega projelerle öne çıkıyor. CHP adayı Cemil Tugay, uzun dönemdir İzmir’de seçimi kazanmış bir partinin adayı olarak rakibiniz. Rakipleriniz karşısında İzmirli seçmen size niye oy versin?
Ümit Özlale: İzmirli seçmen bana çok basit bir sebepten dolayı, daha fazla zenginleşmek ve daha iyi bir belediyecilik görmek için oy verebilir. AK Parti adayı Sayın Dağ’ın tek yaptığı şey “Ben Ankara’nın parasını getireceğim” demek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ben çok fazla vaadini görmedim, onlar devamlı bir bahane edebiyatının arkasına sığınıp “bize para gelmiyor, o yüzden de biz çok fazla hizmet yapamıyoruz” diyorlar. Doğrudur. “Belediyeciliğimiz kötü ama para gelmediği için iş yapamıyoruz” diyorlar. Bense diyorum ki, eğer durum böyleyse o zaman belediye kendi gelirini yaratsın.
İzmir, Türkiye’nin sadece üçüncü büyük şehri değil, Türkiye’de yüzyıllardan beri sanayinin, kalkınmanın, zenginliğin öncüsü olmuş bir şehir. İktisat Kongresi burada yapıldı, ilk fuar burada yapıldı, ilk demiryolu burada yapıldı. O yüzden burası yüzyıllardan beri bereketli toprakların limanla birleştiği, girişimciliğin, inovasyonun merkezi olmuş bir şehir. O bakımdan buranın belediyesinin de tam da aslında İzmir’in kültürüne, tarihine, zenginliğine uyumlu olarak kendi gelirini yaratması lazım. Örneğin, Barselona bütçesinin yüzde 50’sini kendi yarattığı, kendi geliştirdiği projelerle elde ediyor. Yani gelirinin yüzde 50’si kendi içerisinden sağlanıyor. İzmir’de bu oran yüzde 10. O yüzden bizim ilk beş yıllık hedefimiz yüzde 20, ikinci beş yıllık hedefimiz yüzde 40. Yani ben 10 sene içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinin yüzde 40’ının kendi yarattığı projelerden elde ettiği gelirlerden kaynaklanacağını vaat ediyorum.
Bunun için de zaten projelerimizi açıkladık. Mesela açık hava ihaleleri var. Açık hava ihalelerinden yıllık rahatlıkla 1 milyar kazanabilirsiniz ki bu bizim büyükşehir belediye bütçesinin hissedilir bir kısmına denk geliyor. Bunun dışında, marina var. Marina dünyanın her yerinde olduğu gibi İzmir’de de oldukça gelir getiren ve körfezi daha iyi, daha efektif kullanmamızı sağlayacak olan şeylerden biri. Hemen burada bir dipnot açayım, İzmir körfeze bu kadar yakın ama denizini bu kadar az kullanabilen şehirlerden bir tanesi. Bir örnek vermek gerekirse, balık hali Buca’da. Buca, denize kıyısı olmayan ender ilçelerimizden bir tanesi. Balık hali bile buraya yapılmış. Başka bir örnek vereyim, elektrikli şarj istasyonlarının gelir paylaşım modeliyle yapılması. Şimdi bütün bunlara belediye yatırım yaparsa hem hissedilir bir gelir elde edecek hem körfezimizi daha iyi kullanacağız hem de elektrikli araçların daha rahatlıkla trafiğe çıkabileceği bir İzmir elde edilecek. Yani sorunuza gelecek olursak, ben Sayın Dağ ve Sayın Tugay’dan daha farklı ne yaparım? Ben kendi gelirimi yaratırım, kendi yarattığım gelirle Ankara’ya bağlı kalmam. İzmir’in hak ettiği belediyecilik anlayışını da mutlaka İzmir’e ilk daha ilk günden itibaren getirmiş olurum.
“Kusura bakmayın ama CHP İzmir için bir sosyal sorumluk projesi değil”
VOA Türkçe: Daha önce yaptığınız bir açıklamada “İzmir çok uzun süredir sadece Cumhuriyet değerlerine karşı olan bir partiye itiraz için oy veriyor. Bu şehirde CHP kazanmıyor, AK Parti karşıtlığı kazanıyor” demiştiniz. Sizin adaylığınız, kendi tabirinizle Cumhuriyet değerlerine karşı olan bir partinin kazanma ihtimalini arttırmıyor mu?
Ümit Özlale: Arttırmaz. Şimdi burada CHP eğer benim aday olmamama ve bütün partilerin tekrar CHP etrafında birleşmesine dayanıyorsa, CHP burayı hiç yönetmesin zaten. Bakın çeyrek asırdan beri CHP burayı yönetiyor ve iyi bir belediyecilik olmadığını sizler de trafiğe, yollara baktığınız zaman görmüşsünüzdür. Burası maalesef birçok ilden belediyecilik hizmeti açısından geri kalmış durumda. Bu bir. İkincisi, kusura bakmayın ama CHP, İzmir için bir sosyal sorumluk projesi değil. Yani bizler her seçimde kötü belediyecilik yapacağını bile bile CHP adayını seçmek zorunda değiliz.
Ben AK Parti ile CHP arasında sıkışmış seçmene yeni bir yol vaat ediyorum. Diyorum ki,” CHP’nin kötü belediyeciliğine mecbur değilsin, AK Parti’ye de mecbur değilsin. Burada liyakatli, okumuş, dünyanın her yerinde bu projeleri geliştirmiş İzmirli bir aday var. Neden bu adaya oy vermiyorsun? Bu aday Cumhuriyet değerlerine en az CHP kadar bağlı.” Biraz CV’me bakarsanız, geçmişte yaptığımız açıklamalara bakarsanız bunları görürsünüz. O yüzden benim adaylığım aslında İzmir’deki seçmene CHP ve AK Parti dışında çok da iyi bir seçenek olduğunu gösteren bir çıkış.
“Ben kendi tabanımı konsolide ettikten sonra sadece CHP’den oy alan bir aday değilim”
VOA Türkçe: CHP lideri Özgür Özel 2019’da CHP adaylarına oy veren diğer siyasi parti seçmenlerine yeniden sandıkta ittifak kurmaları çağrısında bulunuyor. İYİ Parti seçmenleri İzmir’de bu çağrıya uyar mı? Seçmenlerinizi nasıl konsolide edeceksiniz?
Ümit Özlale: Ben kendi tabanımı zaten genel seçimdeki performansımla konsolide ettiğimi düşünüyorum. İkincisi, şöyle bir ön kabul var, benim hayata bakışım, siyasi görüşlerim sanki sadece CHP seçmeninden oy alacağım izlenimini uyandırıyor. Hayır, değil. Mesela iki gece önce Bornova’da Çamdibi’ndeydik. Orada Çamdibili hemşerilerimizle beraber çok güzel, çok verimli bir akşam geçirdik ve birçok AK Partili bana oy vereceğini söyledi.
Yani şöyle bir önyargıya kapılmanızı istemem, ben kendi tabanımı konsolide ettikten sonra sadece CHP’den oy alan bir aday değilim. Ben devamlı arka mahallelerde, AK Parti’nin, MHP’nin, DEM Parti’nin güçlü olduğu yerlerde de seçim çalışması yapıyorum ve inanılmaz bir ilgi var. Yani bana Kürt seçmenden, muhafazakar seçmenden çok ciddi bir oy geleceğini ben buradan görüyorum. Bu izlenime bizi izleyenlerin de kapılmasını hiç istemem. Ben sadece CHP’den oy almıyorum. En az onlar kadar bu şehirdeki muhafazakar seçmenden de oy alıyorum. Çünkü onlar da aslında iyi bir belediyeciliğin, İzmir’in kendi kaynaklarını kullanarak, kendi gelirini yaratarak mümkün olduğunu görüyorlar.
“İki tane dev bütçeye karşı altı aydır seçim çalışması yapıp böyle enerjik durmak çok kolay değil”
VOA Türkçe: Partinizde ve partinizin İzmir İl Teşkilatı’nda genel seçimler sonrası önemli istifalar ve kopmalar yaşandı. Gelinen noktada, seçim çalışmalarında parti teşkilatınızın desteğini yeterli buluyor musunuz?
Müthiş destek veriyorlar. Şimdi çok iyi çalıştığım bir il başkanımız var. Ülkü (Doğan) Hanım’a da buradan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. Sadece onunla değil, kadın kolları başta olmak üzere gençlerle çok uyumlu bir şekilde çalışıyorum İzmir’de.
Uyumlu çalışılamadığı için teşkilat başkanı İzmir il başkanını görevden almak zorunda kaldı. Orada benim basına yansıdığı gibi bir dahlim olmadı. Ama onun dışında ben şu anki il yönetimiyle çok iyi çalışıyorum. Bir önceki il yönetiminden arkadaşlarla da görüşüyorum. Onlarla da çok iyi çalışıyorum. Buradan da sizin aracılığınızla onlara da teşekkür edeyim. Yani iki tane dev bütçeye karşı altı aydır seçim çalışması yapıp böyle enerjik durmak çok kolay değil. Bunda teşkilatımın da önemli rolü var.
“Eğer yüzde 11,4 altında kalırsam kendimi başarısız ilan ederim”
VOA Türkçe: İYİ Parti’nin 14 Mayıs genel seçimlerinde İzmir’de oy oranı yaklaşık yüzde 11,4 olmuştu. 31 Mart yerel seçiminde başarı ölçütünüz ne? Partinizin son genel seçimde aldığı oydan daha düşük oy alırsanız ne yapacaksınız?
Ümit Özlale: Benim başarı kriterim en az bunun bir buçuk iki katını almaktır, en az. Ben seçimi kazanacağımı biliyorum. Yani burada hala iki hafta var. İki hafta boyunca çok artan bir ilgi var, teveccüh var. İnsanlardaki ideolojik kabulleri kırarsam o zaman ben alırım bu seçimi. İnsanlar burada çeyrek asırdır AK Parti ve CHP arasında çok fazla sıkışmışlık hissediyorlar ve adeta bıçak gibi ikiye bölmüş bu şehri. Yani yüzde 65’e yüzde 35’lik bir bölünme var. Ben diyorum ki, hem yüzde 65’ten hem de yüzde 35’ten daha iyi bir belediyecilik vaat ederek ve bunu nasıl yapacağınızı anlatarak oy almak mümkün. O yüzden eğer 11,4 altında kalırsam kendimi başarısız ilan ederim.
Burada artık biz temel belediyecilik hizmetlerini konuşmamamız gerekiyor. Yani ben zaten bu yolları yaparım. Doğru düzgün asfaltlama yapılır, yollar genişletilir, atık su bedelleri düşürülür, su faturaları düşürülür. Bunları ben zaten yaparım. Bunları bir belediye vaadi olarak söylemek bile bana zul geliyor. Ben daha başka bir şey vaat ediyorum. Burası 101 yıl önce İktisat Kongresi’nin yapıldığı yer. Girişimciliğin, inovasyonun, kalkınmanın yüzyıllardır öncüsü olmuş bir yer ve adeta son 25 yıldır üzerine bir ölü toprağı serpilmiş. Ben tekrardan İzmir’i zenginleştirmek istiyorum.
Geçenlerde Ege İş İnsanları Derneği’ne gittik. Çok başarılı bir dernek, gençlerden oluşuyor ki onlardan çok oy alacağım. Orada şunu söyledim, “Son 20-25 yıldır bu şehirden çıkan çok büyük, ilk 100’e giren yeni bir şirket söyleyebilir misiniz?” Söyleyemezsiniz. Peki gençler burada en fazla nerede işe girmek istiyorlar? Ya belediyede ya da kamu kurumlarında. Bu yakışıyor mu? Yakışmıyor. İzmir girişimciliğin yeridir. İzmir hayallerinizi gerçekleştireceğiniz yerdir. Ben hiç kimseyi belediyede işe alacağım vaadinde bulunmuyorum. Ama herkese diyorum ki kendi hayalini burada gerçekleştirebilirsin. Kendi işini burada gerçekleştirebilirsin. Bütün yaptığımız projeler bizim burada yeniden özel sektörün, girişimciliğin filizlendiği, İzmir’in yeniden zenginleştiği ve aynen Barselona’da olduğu gibi belediyenin kendi gelirini yarattığı bir İzmir vaat ediyorum.
Bana çok fazla inanan var. Gençlerden, beyaz yakalılardan çok fazla oy alacağım. Beni dinleyen yaş almış vatandaşlardan çok fazla oy alacağım. Dolayısıyla ben bu belediye başkanlığı seçimini kazanacağımı biliyorum.