Seçime sayılı günler kala CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart’ı zaferle kapatabilmek için kampanyaya devam ediyor.
TELE1’de Merdan Yanardağ, Murat Taylan ve Bilge Yurtdagülen’in sorularını yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerine, seçim çalışmalarına ve DEM Partisi ile ittifak iddialarına yanıt verdi.
Özel, 2019’da partisinin kazandığı başarıdan bahseden Özel, “CHP bir anda 11 büyükşehir yöneten bir parti oldu. Bu siyasete bir denge getirdi. Ve biz böyle genel seçime gittik. Kazanmamız gereken bir seçimi kaybettik” dedi.
Millet İttifakı’nın dağılmasına ilişkin olarak da konuşan Özel, “Millet İttifakı bileşenleri gayretlerimize rağmen ittifaktan çekti. O gün HDP bugünkü DEM de iktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti. Adaylarını çıkardılar” diye konuştu.
“ANAYASAYI TARTIŞAMAZSINIZ”
Özel’in satır başları şöyle:
“Bu seçim birkaç seçime benzetilebilir, üçüncü tur diyenler var. Belki şuradan ele almak lazım. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’e bir anayasa değişikliği, bir referandum ve bir genel seçim sığdıran, yani kanlı bir girişimi araçsallaştıran bir akılla yönetiliyor Türkiye. OHAL şartlarında anayasa değiştiremezsiniz ama bizim anayasamız 1980’de askerler tarafından yazıldığı için böyle bir şey yok. Çünkü toplum sözleşmesi en özgür şekilde tartışılarak hazırlanıp ve oylanır. Siz anayasal hakları askıya alarak anayasayı tartışamazsınız. Kenan Evren bunu yaptı ama o anayasa ne kadar meşru tartışılır. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı zaten bir anayasa değişikliği yapacaklardı. Buna benzer bir anayasa yapacaklardı daha demokratik olmayacaktı.
“DEM İKTİDARA KAYBETTİRME STRATEJİSİNDEN VAZGEÇTİ”
MHP’de yönetim değişecekti ama yargı eliyle o kongre iptal edildi. Bahçeli de onun diyet borcu olarak anayasa değişikliğine geçit verdi. Toplum sözleşmesi çiğnenerek toplum sözleşmesi yapıldı. Daha sonra bir baskın seçimle tek adam rejimi işgalcilik kazandı. Büyük bir kaybetmişlik duygusu vardı ama seçmen sandıkta dengeyi yerelden kurdu. CHP bir anda 11 büyükşehir yöneten bir parti oldu. Bu siyasete bir denge getirdi. Ve biz böyle genel seçime gittik. Kazanmamız gereken bir seçimi kaybettik. Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefinin ne olduğunu biliyorduk. Ama hedefi çok daha ilerideydi 2019 yerel seçimi bunu engelledi. Seçmen yine umutsuzdu ama CHP seçimli bir kurultaya gitti ve yeni bir süreç başlattık. Şimdi yine seçimlere gidiyoruz. Şimdi seçmen yeniden bir denge kurulacak mı? Kuracağımızı gördüler ve Recep Tayyip Erdoğan ittifakına sarıldı. Millet İttifakı bileşenleri gayretlerimize rağmen ittifaktan çekti. O gün HDP bugünkü DEM de iktidara kaybettirme stratejisinden vazgeçti. Adaylarını çıkardılar.
ERDOĞAN KAYBETTİĞİNİ ANDA BİR HAMLE YAPABİLİR’
Şu andaki trend lehimize görünüyor. Erdoğan kaybettiğini gördüğü anda bir hamle yapabilir. Zam yapacağım’ derse ‘Yap’ deriz, ‘Meclis’i aç’ derse ‘Aç’ deriz. Sonuçta emeklinin cebine girecek her para bizi memnun eder. Ama ben şu an böyle bir ihtimal görmüyorum açıkçası.
ERDOĞAN’IN ‘BU SON SEÇİMİM’ AÇIKLAMASI
Bizim durduğumuz yer belli. Recep Tayyip Erdoğan seçim kazanmak için gün oluyor Abdullah Öcalan’dan mektup okutuyor, gün oluyor Osman Öcalan’a kamera gönderiyor, gün oluyor MHP’ye gün oluyor HÜDA PAR’a gidiyor. Her şeyi yapıyor. Ondan sonra bana ‘Zübük’ diyor. Arkadaşlar ‘TDK sözlüğü yollayalım’ dedi, ben ‘Ayna yollayalım, Zübük kimmiş görsün’ dedim. Bugün söyledikleri çaresizliğini gösteriyor. Benle kavga etmek için can atıyor. Kimlik siyaseti ve kendini en rahat hissettiği konularda. Ben o kavgayı göze alıyorum ama emekli maaşları, çifçiler üzerinden kavga ediyorum. Böyle olunca sinirleri bozuluyor. ‘Bu son seçimim’ dedi, bu ayrı bir şey. Onu konuşmak istiyor. Ben yoksulluğu, zamları konuşmak istiyorum. 2018’de, 2019’da, 2023’te de ‘Son seçimim’ dedi. Bu açıklamasının ‘Biliyorum yoksulsun ama bu son seçimim’ diye düşüncesiyle söylemiş olabilir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***