Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP ABB Başkan Adayı Mansur Yavaş, Keçiören’de vatandaşlarla bir araya geldi.
Keçiören Belediye Başkan Adayı Mesut Özarslan’ın da katıldığı buluşmada Yavaş şunları söyledi:
“ARTIK BU ZİHNİYETİN SONU GELMİŞTİR. ANKARA HALKI KENDİSİYLE ELELE TUTUŞACAK BELEDİYE BAŞKANLARINI SEÇECEKTİR”
İşbaşına gelir gelmez belediye meclisine ilk yaptığım konuşma şuydu; sevgili belediye meclis üyelerimiz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak beni seçti bu halk. İlçelerde farklı tercih kullandı, saygımız sonsuz, hepimiz buna saygı duymak zorundayız. Ben bundan sonra sizlerle birlikte iş birliği yapıp Ankara’nın bütün ilçelerine gereken çalışmaları yapıp, projelerimizi gerçekleştirmeye destek olacağım. Ve asla hiçbirinizi de ayırmıyorum. Elinizi tutun, hep beraber güzelce hizmet edelim. Fakat maalesef belediye başkanlığından bir ikisi hariç daha hiçbiri benim odamı dahi görmedi. Neden? Çünkü patilerini ilçelerinden çok seviyorlar. Lafa geldiği zaman her şey Keçiören için, her şey Çubuk için, her şey Nallıhan için demesini biliyorlar. Hani ben de partizanlık olsa şuradan az oy aldık desem, yaklaşmasam amenna. Böyle siyaset olmaz, idarecilik de olmaz. Bakın bu kardeşiniz Ankaralının hakları için Cumhurbaşkanıyla görüşüyor, bakanlarla görüşüyor. Bir yerim mi eksiliyor? Sonuçta Ankara halkının yararına olan işlerle görüşüyorum. Onların talebi diyorum. Onun yetkisinde olan şeyleri istiyorum. Peki sizler neden Ankara halkının seçtiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nı niye yok sayıyorsunuz? Bu nedenle artık bu zihniyetin sonu gelmiştir. Ankara halkı kendisiyle elele tutuşacak belediye başkanlarını seçecektir.
“ANKARA İÇİN NE İSTEDİYSEK BAŞARILI OLMASIN DİYE HEPSİNE ‘HAYIR’ DEDİLER”
Ankara için ne istediysek bu başarılı olmasın diye hepsine ‘Hayır’ dediler. Yarın bir gün bunların hepsini televizyondan da göstereceğiz. Tüm ihale canlı yayınlıyoruz. Halka hesap veriyoruz, hesap vermek zorundayız. Birine siz borç verseniz, har vurup harman savurduğunu görürseniz ne dersiniz? Kaldı ki bize emanettir bu paralar. Biz bunları sadece sizin ihtiyaçlarınız için harcamamız lazım. Bir nereye harcayacağımızı soruyoruz. Kent Konseyi’yle toplanıp sivil toplum kuruluşlarıyla beraber öncelikli yatırımlar ne olması gerekir, Ankara’nın gerçek ihtiyaçları nedir onları tespit ediyoruz. Aynı zamanda kaça yapıyoruz, bunların hepsinin biz size hesabını veriyoruz. Ama lafa geldiği zaman ‘Ben bu dünyada hesap vermem, öbür dünyada Allah’a hesap verin’ deyip sıyrılıyorlar. Ben de diyorum ki; artık bu işler bitsin, şaibeler bütün belediyelerin üstünden kalksın Türkiye’de. Artık siyaset kolay kazanma, kar kapısı olmasın. Herkes mal beyanını açıklasın. Göreve geldiğinde neymiş, görevden sonra ne olmuş, bunu bir görsün. Bu dünyada hesabını veremeyen öbür dünyada hiç vermez. İki, sizden aldığımız paraları harcarken israf yapamayız. Çakarlı arabalarla, konvoylarla, lüks araçlarla gezemeyiz.
Kimse vatandaşın parasıyla sefa süremez. İsraf edilmiş tek bir yatırımımız yok. Ankara halkını kalkındıracak kırsal kalkınma çalışmalarımız, desteklerimiz var. Şimdiye kadar hiçbir belediye bizim kadar destek olmadı. İklimde değişikliği nedeniyle önümüzdeki yıllar açlık ve kuraklık getirecek. Üretilmesi lazım. Bu nedenle çiftçilere destek oluyoruz.
“BİR KENTİN ANNESİ, BABASIYSAK BİZ, BİZİM KENTİMİZDE YAŞAYAN, DESTEĞE İHTİYACI OLAN AİLELERİ GÖZETMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
Şimdi bir kentin annesi, babasıysak biz, bizim kentimizde yaşayan, desteğe ihtiyacı olan aileleri gözetmek boynumuzun borcudur. Biz gelmeden yardımları kesecek dediler ne oldu? İşçileri çıkaracak dediler. Ne oldu? Kendileri çıkarttılar değil mi? Kendi belediyelerinden kendilerini çıkarttılar. Emeğiyle çalışan herkes mesai arkadaşımızdır dedik. Sosyal destek de tarihinde görülmediği kadar yapılıyor. Başkent Kart üzerinden yapılıyor. Esnaflar da para kazanıyor. Biz elin verdiğini de diğer el görmüyor.
Şimdi en son başımıza gelen işler şunlar; Keçiören Köprüsü’nü, Fatih Köprüsü’nü yapacağız. Animasyonunu yayınladık. Ankara Üniversitesi’yle de anlaştık, protokol imzalayacağız. Tam iki yıl oldu. Ve bu protokoller daha imzalanmadı. Ben de geçenki açılışımızda söyledim; Projesi hazır. Gerekirse yerin altından tünelde geçip illa ki orayı da rahatlatacağız. Keçiören-Ovacık metrosunun projesini ben bitirdim. Fakat Ovacık’ta bir tane bakım istasyonu için yer lazım. Keçiören Belediyesi’nden istedik vermediler. Ondan sonra ‘Biz metro yapacağız’ diyorlar. Elinizde metro projesi yok ben yapmasam. Keçiören-Havaalanı metrosunu yapacağız. Bir de onlar da şikayet ediyor. Diyorlar ki; ‘Havaalanına metrosu olmayan tek şehir Ankara’ diye. Siz neyi şikayet ediyorsunuz? 25 yıl benden önceki dönem aldı yapmadınız. 2022’den beri yatırım programında yapmadınız. Sizin ne şikayet etme hakkınız var? Bu yılki bütçeye de 2024 bütçesine üç bin lira koymuşlar. Açmışlar pankartları; ‘Keçiören metrosu yapılacak.’ İstanbul’la metro yarıştırıyorsunuz. Ankara’nın suçu günahı ne? Bugünkü büyükşehir başarısız olsun diye kendi ilçelerine maalesef eziyet ettiler. Şimdi artık değişim zamanı geldi.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***