(Serbest Görüş) – ‘Filme Gitmeden Önce’ adlı YouTube kanalının sorularını yanıtlayan oyuncular, çekim sürecinin kendileri için keyifli geçtiğini belirterek, Oya ile çalışmanın özel bir tecrübe olduğunu ifade ettiler.
Fatih Artman: Aynı dili konuşabildiğim bir yönetmen
‘Kuvvetli Bir Alkış’ hazırlık aşamasındayken; yaklaşık iki yıl önce projeden haberdar olduğunu söyleyen Fatih Artman, Oya’nın yarattığı dünyalarda yer almanın kendisi için çok keyifli olduğunu söyleyerek, bu dizinin dünyasının diğer Berkun Oya imzalı işlerden farklı bir yapıda olduğunu belirtti.
Berkun Oya’nın, sette oyuncuyla ve işle ilişkisini bir yandan çok disiplinli kurduğunu ancak öte yandan da çok nazik ve karşıdakini anlamaya çalışan bir yönetmen olduğunu vurgulayan Artman, “Yaptığı işten çok emin ve her şeyin farkında olan biri” dedi.
Daha önce de Oya’nın, “Bir Başkadır” dahil olmak üzere farklı projelerinde yer alan Artman, dizi setinde Oya ile kurduğu ilişkiyi “Benim için daha rahat ve aynı dili konuşabildiğim bir yönetmen” sözleriyle anlattı.
Berkun Oya, şimdiye kadar çalıştığım en iyi yönetmenlerden biri’
Dizinin başrol oyuncularında Aslıhan Gürbüz ise, projede Oya ile birlikte çalışmanın kendisi için “okul gibi” olduğunu belirterek, diğer meslektaşlarıyla konuşurken de “Umarım bir gün Berkun Oya’nın setinde olursunuz” dediğini aktardı.
Gürbüz, Oya’nın setindeki deneyimi, “Benim yolculuğumda bir oyuncunun şimdiye kadar öğrendikleri, okulda öğrendikleri gibi 15 senelik bir tecrübenin üstüne başka şeylerin de mümkün olduğunu bir zerafetle o kadar güzel öğretti ki, öğrendiklerimle başka bir şey oynamanın heyecanını yaşamış ve bunu Fatih’le de paylaşmıştım” diye anlattı.
Gürbüz ayrıca “Berkun Oya, açık ara, şimdiye kadar birlikte çalıştığım ve bana bir şeyler öğreten en özel yönetmenlerden biri” dedi.
Fatih Artman: Şahsına münhasır bir iş
Kuvvetli Bir Alkış’ı “Bir çocuğun epizodik hikayesi” olarak tanımlayan Artman, bir taraftan da hikayede Bir ailenin varoluşu, ve aile bağları gibi katmanları içerdiğini ve tüm anlatının mizahla da harmanlanarak farklı bir üslupla gösterildiği “Şahsına münhasır bir iş” olarak tanımladı.
Dizideki sürreal olayları, bu türe yabancı olan seyircinin yadırgayabileceğine dair izleyiciyle dizi arasındaki diyaloğa dair soruya da yanıt veren Artman, “Çok farklı anlatısı olan bir dizi, o yüzden alışılageldik biçimin dışında. Böyle olduğu için de karşılığında seyircide tam nasıl bir his yaratır açıkçası ben de çok merak ediyorum. Ama bütün diziyi izledikten sonra farklı duyguların oluşabileceği ancak izleyicinin gerek sahne bazlı gerek totalde izlediği şeyin sonunda bir hisse sahip olacağına ve işle özdeşlik kuracağına inanıyorum” dedi.
Artman ayrıca, bir oyuncu olarak bu projede yer almasıyla ilgili, “Sevilir sevilmez, iyi ya da kötü bunlar çok göreceli şeyler ama benim için içinde olmaktan gurur duyduğum bir iş oldu diyebilirim” ifadelerini kullandı.
Aslıhan Gürbüz: Dizideki sürreal durumları zaman zaman ben de anlamıyordum
Aslıhan Gürbüz, dizinin alışılmışın dışında anlatısının bir oyuncu olarak kendisini de zaman zaman zorladığı belirtertek şöyle dedi:
“Seyirciler kendilerini kötü hissetmesinler. Ben bile işin içinde olan bir oyuncu olarak zaman zaman anlamadığımda, Berkun bayağı zorlayacak şekilde; bundan, bu sebepten diye tek tek anlattı. Bazen o sürreal durumu anlayamayabiliyordum. Dolayısıyla, nacizane tavsiyem bıraksınlar kendilerini, muhakkak bir yerinden yakalayacaklar” dedi.
‘Dublaj odasında ağlamaya başladım’
Aslıhan Gürbüz, dizideki dikkat çekici bir sahne hakkında, izlemeyenlere ipucu vermekten kaçınarak yaşadığı özel durumu da paylaştı. Gürbüz, çekim sırasında fark etmediği bir sahneden dublaj sırasında çok etkilendiğini belirterek, “Dublajda arka taraftaki insalanlara gözükmeden bir yerin arkasına geçip ağlamaya başladım” dedi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***