Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), bazı özel yüksek öğrenim kurumlarının sahte diploma verdiği iddiasıyla ortaya çıkan skandal üzerine Türkiye devreye girdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), Kıbrıs’taki muadili Yükseköğretim Planlama, Denetleme ve Akreditasyon Kurumu (YÖDAK) ile çalışmasıyla sıkıntılar giderilecek. Gereği neyse yapılacak” açıklaması yaptı.
Güzelyurt ilçesindeki Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi ve kimi YÖDAK yöneticilerinin, uluslararası öğrencilerin yanısıra KKTC’deki bazı bakan, milletvekili, üst düzey bürokrat ve bu kişilerin yakınlarına, üniversiteye devam etmediği halde diploma verdiği iddia ediliyordu.
YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı ile YÖDAK eski Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler, bu kapsamda yürütülen soruşturma nedeniyle 8 Mart’ta tutuklanmış ve çıkarıldıkları mahkemede kefaletle serbest bırakılmıştı. Turgay Avcı, soruşturma üzerine YÖDAK başkanlığından istifa etmişti.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği’nin ev sahipliğinde, VOA Türkçe’nin de aralarında bulunduğu bir grup diplomasi muhabiri, KKTC’de son gelişmelere ilişkin görüşmeler gerçekleştirdi. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, diploma skandalıyla ilgili gelişmeleri, Lefkoşa’da muhabirlere değerlendirdi.
KKTC’nin başarılı ve kaliteli yüksek öğrenim kurumlarına sahip olduğunu dile getiren Tatar, ülkedeki öğretim sektörüne güvenin sarsılmaması gerektiğini söyledi.
Söz konusu skandalın, KKTC’deki yüksek öğretimi temsil etmediğini belirten Tatar, YÖK’ün desteğiyle YÖDAK’ta yapılacak yeniden yapılanmanın sıkıntıları çözeceğini ve “Yıpratıcı söylemlere de son vereceğini” söyledi.
Özersay: “Çuvaldaki çürükler, tüm patatesleri çürütmemeli”
KKTC’deki muhalefet cephesinden Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise, YÖK’ün desteğiyle sil baştan sistem kurulması olumlu bir adım olsa da geçmişe dönük her türlü hukukî adımın atılması gerektiğini ve suç duyurusu yaparak, konunun takipçisi olduklarını söyledi.
Parti olarak “temiz toplum” talebini yerine getirmeye çabaladıklarını belirten Özersay, usulsüzlükte katkısı olan ya da bundan yararlanan herkesin hesap vermesi gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Sadece bu diplomayı verenler değil, yozlaşma toplumun her düzeyine sirayet etmiş durumda. İlk kategoride müdür, müsteşar, milletvekili, eski bakan, üniversitelerden sorumlu kurum başkanı var. İkinci kategori de ise aldığı diplomayı devlete sunup, terfi eden, makam, maaş artışı elde eden öğretmen, polis, asker var. Çürüme, sadece siyasî değil toplumdaki her kademede etkili.”
Özersay, YÖK heyetinin YÖDAK ile çalışmasının önemli bir gelişme olduğunu ancak yeterli olmadığını belirtti. Kudret Özersay, “Eğer biz mevcut yanlışların, kirlerin üzerini örterek, ‘Yeni bir sistem yaratalım. Geçmişe bakmayalım’ dersek, bu çuval içerisinde temizlemediğimiz, ayıklamadığımız çürümüş patatesler hepsini çürütecek ve bu koku gitmeyecek” diye konuştu.
Sahte belgeye sahip olmanın, KKTC hukuk sistemine göre, belge kullanılmasa bile suç olduğunun altını çizen Özersay, usulsüz şekilde üniversite diploması alınmanın da cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Ulusal Birlik Parti’li Sucuoğlu: “Eğitimin yaralanması ekonomik sıkıntı yaratacaktır”
Eski Başbakan ve iktidardaki Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Faiz Sucuoğlu ise adli sürecin, eğitim sektörünü korur şekilde yürütülmesi gerektiği görüşünde.
Henüz suçu ispat edilmemiş çok sayıda ismin açıklanmasını doğru bulmadığını kaydeden Sucuoğlu, “Bu diplomayı kötü niyetle kullanan, terfi için kullananlar ayrı ama bir de diplomasını hiçbir yerde kullanmayanlar var. Çünkü iş farklı boyutlara gidecek gibi görünüyor ve bu büyük bir zarar verecektir. Kuzey Kıbrıs’ın iki önemli hususu var; biri turizm biri de eğitim. Eğitimi böyle yaralarsanız yarın öbür gün inanılmaz ekonomik sıkıntılar yaratacaktır” diye konuştu.
Denetim yapmadan, çok fazla sayıda girişime izin verildiğini, kimilerinin “tabela üniversitesi şeklinde kaldığını” kabul eden Sucuoğlu, yine de sahte diploma sahibi olan ancak bunu iş hayatında kullanmayan kişilerin için cezalandırma yerine başka çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
Feyzioğlu: “Türkiye’den ÖSYM sistemiyle gelmiş öğrencilerimizi etkilemiyor”
KKTC’deki 17 üniversitenin YÖK’e akredite olduğunu söyleyen Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, söz konusu tartışmaya yol açan üniversite dahil beş özel üniversitenin akreditasyonun olmadığını açıkladı.
YÖK’ün, akredite olan 17 üniversitedeki tüm bölümleri de denklik vermediğini vurgulayan Feyzioğlu, “Türkiye’de ÖSYM kılavuzunda hangi üniversite ve bölümleri, kaç kontenjanla yer alıyorsa, o sayıda bölüm ve öğrenci diploması denk kabul ediliyor. Bu kapsamda ÖSYM sistemiyle KKTC’deki üniversitelere giriş yapmış, gelmiş öğrencilerimiz açısından herhangi bir sıkıntı da söz konusu değil” dedi.
“KKTC’deki diplomalar artık barkod sistemine dahil olacak”
Büyükelçi Feyzioğlu, “Yaşananlar üzerine KKTC Başbakanı, Türkiye’ye, Cumhurbaşkanımıza yazı yazdı ve YÖK’ün burada sistem kurmasını istedi. YÖK heyeti de görüşmek üzere buraya geldi.
YÖK, YÖDAK’a bu sistemi kurduğunda tek bir ekranda, her öğrencinin ders seçiminden derslere devam edip etmediğine, ödevden teze tüm bilgileri görülecek ve her bir diplomaya da barkod verilecek. Böylece, bir öğrenciye ilişkin tüm bilgiler tek tuşla, tek ekrandan görülecek. Dolayısıyla üniversiteye devam edilmeksizin diploma alma gibi durumlar söz konusu olamayacak” bilgilerini aktardı.