Haber takibi için Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine giden dönemin Özgür Gündem gazetesi muhabiri Nazım Babaoğlu 30 yıldır kayıp. Aile gözaltında kaybedildiğinin söylediği Babaoğlu için 30 yıldır adalet arıyor.
Özgür Gündem Gazetesinin Şanlıurfa Muhabiri olarak görev yaparken 12 Mart 1994’te Siverek ilçesine giden Nazım Babaoğlu’ndan bir daha haber alınamadı. İddiaya göre Babaoğlu, asker ve korucular tarafından gözaltına alınmıştı. Babaoğlu’nun ailesi savcılığı başvurmuştu.
Adliye kayıtlarına geçen başvurunun ardından önce polis araştırmaya başladı. İlk araştırmadan sonuç alınamayınca dosya Siverek Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi. Yıllar sonra Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) sunulan dosyadaki bilgilere göre savcılık görevsizlik kararıyla dosyayı bir kez daha Şanlıurfa’ya gönderdi.
Polisin yaptığı son araştırmanın sonucunda dosyada, “N.B.’nin ölü olduğu ve herhangi bir örgüte katılıp katılmadığı yönünde arşivlerine intikal etmiş herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, Siverek İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sağ gözüktüğü ve hâlen şahsın bulunması yönünde çalışmaların devam etmekte olduğu belirtilmiştir” ifadeleri yer aldı.
Soruşturmada ilerleme sağlanamayınca aile Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Aile, Babaoğlu’nun kaybedilmesine ilişkin etkin soruşturma yürütülmediği ve yaşam hakkının ihlal edildiğini öne sürdü.
30 Mart 2023’te başvuruyu karara bağlayan AYM, sadece adil yargılama hakkının ihlal edildiğini kabul etti. AYM, verdiği diğer kararları şu gerekçelere dayanırdı:
1. Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiaların başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
2. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna,
3. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine,
C. Başvurucuya net 12 bin TL manevi tazminat ödenmesine, tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine, oybirliğiyle karar verildi.
Aile AYM kararından sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdu. Öte yandan mahkemeler arasında gidip gelen soruşturma, dün itibariyle 30 yılını doldurarak, zaman aşımına uğradı.
“Adalet istiyoruz”
VOA Türkçe’ye konuşan Nazım Babaoğlu’nun ağabeyi Cemal Babaoğlu, olayın gizli kalan yanının bulunmadığını savundu.
Kardeşinin gözaltına alındığına dair görgü tanıkları olduğunu öne süren Babaoğlu, görgü tanığının beyanlarının dikkate alınmadığı söyledi. Kardeşinin siyasi cinayete kurban gittiğini ifade eden Babaoğlu, “Gündem gazetesinde çalışmasaydı katledilmezdi. Çünkü Gündem’in 17 muhabiri katledildi. Üstüne bir de genel merkezi bombalandı, havaya uçuruldu. Anayasa Mahkemesi etkin soruşturma yürütülmediği için de 20 bin TL tazminat ödenmesine diye bir karar da aldı. Madem delil yok ortada, niye tazminat veriyorsun?” dedi.
Tek beklentilerinin adalet olduğunu dile getiren Babaoğlu, “Biz katilin tetikçinin peşinde değiliz; demokrasi istiyoruz, adalet istiyoruz. Bir daha insanlar katledilmesin diye, adaletin bu ülkeye hâkim olmasını istiyoruz. Tarih isterlerse de tüm bilgi belgeler, tanıklar Urfa Emniyeti’ndedir, biliyorlar fakat politika devam ediyor” diye konuştu.
Bulunursa annesinin üstüne gömülecek
Babaoğlu’nun annesi Makbule Babaoğlu, 25 yıl oğlunun gelmesini bekledi. Cemal Babaoğlu, beş yıl önce ölen annesinin vasiyetine dikkat çekerek, “Bizim artık sağ bulunacağına dair umudumuz yok. Annem, hep bir mezarı olsun isterdi. Vasiyet etti, bulursak annemin üstüne gömeceğiz” diye konuştu.
Babaoğlu’nun kaybolduğu 1990’lı yıllarda Güneydoğu’da, çoğu Kürt basınında çalışan 17 gazeteci faili meçhul şekilde öldürüldü.