İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
15 senedir siyasetin içindeyim. Çok farklı mekanlar gördük. Bütün bu gördüğümüz manzaranın çok daha üzerinde bir ittifak sahası var. Halk meydanı var. İnanılmaz, tarifsiz. Bir aile toplantısı yapsak herkes gelecek desek, öyle gelirler. Bebekler, çocuklar, anneler, anneanneler, babaanneler, emekliler, pırlanta gibi gençler dizilmiş… Siyasi yol arkadaşlarımız da var. Arkadaşlarımla şöyle bir karar verdik. Uzun süredir bunu yapıyoruz, yeni değil. Pazar ziyaretleri yapıyoruz. Seçim olmadığı dönemde bile pazara gireriz, seçim olunca daha çok yayınla ekrana düşüyor. Daha önce yayınsız, ekransız. Bir belediye başkanının karnesinin en doğru çıktığı yer. Esnaf da veriyor bunu bir miktar ama orası çok organik. Sokak pazarlarında bizi karşısında görüyor, bir anda halk meydanı. Ben orada 1 saat, 1.5 saat geçiriyorum.
Bizim yönetim anlayışımızda, hizmet anlayışımızda, siyaset anlayışımızda da İstanbul İttifakı var. Bu partiler ötesi bir durum.
Bu seçim sürprizleriyle Türkiye demokrasi tarihine, Türkiye yerel yönetim ve yerel seçim tarihine bir başlangıç noktası gibi yazacak. Özellikle gençler devrim yazacak.
GÖREVDEKİ 5 YILI ANLATTI
Bu 5 yılın en göze çarpan hattı ekonomi. Biz ilk emarelerini 2019 öncesi göstermeye başlayan Türkiye’nin ekonomik kriz yaşayacağının sinyallerini veren bölümü yaşamaya başlamıştık. Yeni yatırımlar, yeni atılımlar diyerek, tıkır tıkır çalışan bir belediye kavramını ön planda tutarak ki daha sonra 150 proje demiştik daha sonra 300 projeye çıktı, açılışlar yaptık. İcraatçı, atılımcı ve kalkınmacı bir belediyecilik. En fazla da İstanbul’un yoksullukla mücadelesinin tam da göbeğine düştük. Ben göreve geldim, siyasi sataşmaya, saldırıya uğradık. Seçim elimizden alındı. İptal edildi. Hırsızlar dendi. 700 terörist var dendi sandık başında. 1 tane mi hapis kararı çıkmaz. 1 kişi çıkmadı. Ben birine hırsız, yalancı, terörist diyeceğim sonra da siyasi söylem diyeceğim. Bir yatırım, iki saldırı, üçüncü olarak özellikle göreve geldiğimizin 6. ayı bir pandemi yaşadık ve hayat dondu. Kaybettiğimiz insan sayısını söyleyemiyoruz bile. TÜİK’ten yıllardır veri alamıyoruz. Şu anda analiz bile edemiyoruz. Bir pandemi dönemiyle beraber birçok sıkıntı yaşadık. Pandemide dünyada en fazla merkezi idareler yerel yönetimleri destekledi, biz sıfır destek aldık, gelirlerimiz düştü. Metrolarımız çalıştı, içi boş. Çünkü çalışmak zorundaydı. Görevine gitmek zorunda olanları taşıdı. Bütün bu dönemde inanılmaz bir gelir düşüşü bir o kadar da masrafı olan bir dönemdi.
Türkiye’yi siz yönettiğiniz için ekonomi kötü, biz yönettiğimiz için metro yapıyoruz. Böyle bir paradoks var.
“Murat Kurum, nasıl bir rakip” sorusuna İmamoğlu, şu yanıtı verdi:
Allah herkese öyle rakip versin derim de ayıp olacak. Ama ben öyle rakip de istemiyorum. Keşke bu vasat tavırları yapmasaydı. Bir hukukumuz var. Eleştireceğim çok şey var. 10 tane varsa 3’ünü anlatmam, o kadar zarar vermek istemem ona. Bir kişinin buyruğuyla, talimatıyla emriyle… Böyle bir şey olur mu?
Türkiye’nin ana meselesi ekonomi. Çıktı Sayın Cumhurbaşkanı ekonominin en önemli kolonunu yıktı. Faiz sebep, enflasyon sonuç dedi, memleket perişan oldu. Paramız pul oldu. Üç haneli enflasyonla boğuşuyoruz. Gıda enflasyonunda birinciyiz. Bu kritik sorunlar bizi kentsel dönüşümle ilgili de vurdu. Rakibim ‘KİPTAŞ eliyle 300 bin konut yapacağım’ diyor. Ya arkadaş, nasıl yapacaksın? Sen 5 yılda TOKİ olarak İstanbul 8 bin konut yaptın, ben de KİPTAŞ olarak 10 bin konut yaptım. İkimizi toplasan 18 bin ediyor. Onun için acemilik diyorum, savuruyor bazı şeyleri. Bu olmaz.
Kanal İstanbul sorusunu soruyor arkadaşlar, ‘İstanbul’un gündeminde olmayan konu benim gündemimde değil’ diyor. Ya Kanal İstanbul’a Murat Kurum karar verir mi? Cumhurbaşkanı karar veriyor. Kanal İstanbul’u gündemimizden kaldırdık derse, ben Murat Kurum’u alkışlayacağım.
“YAPMA SAYIN ŞİMŞEK, İTİBARINI BİR ACEMİ ADAYA EZDİRME”
(Mehmet Şimşek’in Murat Kurum’a desteği) Mehmet Şimşek’e saygı duyuyorum. Ben iki kişiden randevu alabildim, biri Ulaştırma Bakanı, birisi de Sayın Şimşek. Randevu verdi, bizi kabul etti.
Yapma Sayın Şimşek, itibarını bir acemi adaya ezdirme. Sen itibarlı bir insansın, iyi bir ekonomistsin. Bu ülkeye dair de güzel hizmetler bekliyoruz sizden. Sayın Şimşek, değerlisiniz. Rasyonel tutum bunu gerektirir, benim tanıdığım Şimşek’in durumu da bunu gerektirir. Şu oy kazandırmaz, bu oy kaybettirir. Ben Allah korusun Kurum olsam, ‘bunu benim için söyle’ demem. Zafiyet bu.
Ayrıntılar geliyor…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***