Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Trendyol Süper Lig’de Trabzonspor’u 3-2 mağlup ettikleri maçtan sonra çıkan olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. FB TV’de konuşan Ali Koç, gerekirse takımı bir alt lige çekeceklerini söyledi: “Şimdi de başlamışlar; Fenerbahçeli oyunculara şu ceza verilsin bu ceza verilsin. Hadi verin, ne ceza veriyorsanız verin. Biz Genel Kurul’da Kongre Üyelerimiz’le birlikte bu işin nereye gideceğine karar vereceğiz. Ligden çekilme kararı alırsak, bırakmayacağım. Kulübü yine üst lige çıkartırız ve öyle bırakırım.”
Ali Koç’un açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
- Uzun tutmayacağım, sadece bilgi vermek istiyorum. Türk futbolu için utançtır. Bu iki kulübü birbirine vurdurmaya, iki kulüp arasında şiddet ve nefret tohumu ekmeye son 13-14 yıldır ön ayak olanlar var.
- Dün bizi belki bizim onları ağırladığımızdan daha iyi ağırladılar. İki başkan arasında hiçbir sorun yok. Fenerbahçe olarak hem kendimize hem de Trabzonspor camiasına geçmiş olsun demek istiyoruz.
- Üzülerek öğrendim ki Trabzon tarafında belirli çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Bu gerginlikleri Fenerbahçe’ye bağlayacaklarına dair duyumlar alıyoruz. Umarım bunu yapmazlar, hiçbir başkan ve yönetim kurulu dün yaşananların yaşanmasını istemez.
- Bu olayların en büyük mağduru Fenerbahçe’dir ve taraftarıdır. Yönetim Kurulu ile oturduk, konuştuk. Artık bu iş çığrından çıktı. 3 Temmuz’da yaşananları biliyorsunuz. Fenerbahçe’yle ilgili ne devletimiz ne futbolu yönetenler hiçbir aksiyon olmadı. Saldırı hala faili meçhul, ya başına bir şey gelseydi nolacaktı. Ya bir futbolcu linç edilseydi ne olacaktı. Bu son olsun diyecektik. Hep son olsun diyoruz.
- Şiddeti artık meşrulaştarmaya başlayan hale geldik. Kendinize gelin. Dün yaşananlara futbol açısından bakmayın. Futbol üzerinden organizasyon mu yapılıyor, bilmiyorum ama dün yaşananlar organizeydi.
- Maç başladı ve aşama aşama olaylar büyüdü. Hakem uyguladıklarında geç kaldı ve tribünler cesaretlendi. Goller gelince tribünler daha da cesaretlendi. İşi az bilen biri olayların nereye gittiğini görürdü. Denizli’de kaybettiğimiz maç, su savaşı denilen Galatasaray maçı da iptal edilmeliydi. Dünkü maç da iptal edilmeliydi.
- Ülkenin içinde bulunduğu futbol ortamı nedeniyle hangi hakem olursa olsun, o maçı iptal edemezdi. Rakibimizin gücünü biliyorsunuz. Siyasi ve bürokrasi gücünü biliyorsunuz. Sahaya meşale geliyor. Hakem görüyor meşaleyi ve oyunu devam ettiriyor ve 2-2 oluyor. Ya biz 3-2 yenilseydik veya 2-2 berabere kalsaydık ne olacaktı? Zorbalıkla bir şampiyonluğumuzu daha mı alacaktınız?
- Hangi derbi olursa olsun bizim maçlarımızda bütün polisler gelir, saha kenarını doldurur. Dün polis yoktu stadyumda. İnsanların üstleri ne kadar arandı? Ramazan’da geçen sene buraya geldiler.
- Dünkü yaşananlar herhangi bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanacak olaylar değildi. Dolayısıyla biz 2 Nisan’da toplanacağız. Ben biraz evvel Kulüpler Birliği Başkanlığı’ndan istifa ettim. Biz bu muameleyi kabul etmeyeceğiz.
- Gerekirse bir alt lige düşeceğiz. Herkes aklını başına alsın. Her gün ölmektense bir gün öleceğiz. Gerekirse 1 sene oynar, çıkarız. Maç 2-2 bitse şampiyonluk gitti. Bunu kim organize etti? Trabzonspor Yönetim Kurulu organize etmedi ama birileri etti. Neden polis yoktu, neden emniyet önlemi alınmadı? Bu ligde Fenerbahçe’ye yer yok. Biz dürüstçe mücadele vermeye çalışıyoruz.
- Şimdi de başlamışlar; Fenerbahçeli oyunculara şu ceza verilsin bu ceza verilsin. Hadi verin, ne ceza veriyorsanız verin. Fenerbahçe tarihi için çok önemli bir virajdan geçiyoruz. Rica ediyorum kongre üyelerine, gelin kulübünüzün yanında durun. İstenen Fenerbahçe’nin kazanmaması hatta sahalarda yer almamasıdır.
- Biz Genel Kurul’da Kongre Üyelerimiz’le birlikte bu işin nereye gideceğine karar vereceğiz. Ligden çekilme kararı alırsak, bırakmayacağım. Kulübü yine üst lige çıkartırız ve öyle bırakırım.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
ÖNCEKİ YAZIRusya, Putin ve demokrasi; alınacak dersler SONRAKİ YAZITürkiye’den İsrail’e 6 gemi daha yola çıktı
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***