2020 yılının Kasım ayında üniversite öğrencilerinin kaldığı evlere yapılan baskında gözaltına alınan İhsan Siner, 39 aydır tutuklu. Marmara (Silivri) 3 Nolu Cezaevi’nde tutulan 27 yaşındaki Siner, ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor. Siner’in üç hafta önce eşyalarını toplayıp koğuş kapısına gelerek, “Benim sürem bitti, beni buradan çıkarın!” dediği belirtiliyor.
Kronos’tan Sevinç Özarslan’ın haberine göre endişe verici tavırlar gösterdiği için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine kaldırıldı. Ama çok kalmadı… Ağır ilaçlar verildikten sonra tekrar cezaevine götürüldü. Durumu gün geçtikçe kötüye giden İhsan’ın bir an önce tedavi altına alınması lazım ancak ailesinin aktardığına göre kaç haftadır hastaneye yatırılmıyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü 3. sınıf öğrencisi olan İhsan Siner’in annesi, “Oğlum hapiste. Bir haftadır psikolojisi çok kötü. Hastaneye sevk edilmiş ama geri hapse göndermişler. Sonra tekrar hastaneye çıkarılmış. Bir şey yapamamak çok kötü, elimiz, sesimiz ulaşmıyor, haber alamıyorsun, çok kötü bir şey acziyet, çocuğum akıl sağlığını kaybetmek üzere.”
Haberde, şu ifadeler kullanılıyor:
Dört sene önce, 2020 yılının kasım ayında İstanbul Ümraniye, Kağıthane gibi semtlerde arkadaşlarıyla birlikte ev tutup okulunu okumaya çalışan öğrencilerin evlerine baskın yapıldı. Kimi Boğaziçi’nde, kimi İTÜ’de, kimi de İstanbul Üniversitesi’nde okuyan 36 öğrenci gözaltına alındı.
İhsan 13 Kasım 2020’de Ümraniye’deki öğrenci evindeydi. Aslında koronavirüs salgını nedeniyle akrabalarının yanında kalıyordu. İstanbul’a yeni gelmişti. Sadece o evde gözaltına alındığı için ‘terörist’ ilan edildi ve 6 yıl 3 ay ceza verildi. Ev arkadaşına gönderdiği 1600 TL ev kirası delil diye dosyasına girdi.
Eğitim hakkı elinden alındı İhsan’ın. Eğer tutuklanmasaydı çoktan okulunu bitirmiş, hayata atılmış olacaktı. Oysa hala cezası bile onanmadan içeride tutulan İhsan 4 ay sonra tahliye olmayı bekliyor… Tabii eğer hukuk işlerse ve denetimli serbestlik hakkı verilirse…
Fakat bu gencecik insanın bedeninin, ruh sağlığının, aklının artık bu hukuksuzluğu kaldırıp kaldıramayacağı belli değil. İçine kapandı, kimseyle iletişim kurmuyor, insanlardan uzak duruyor, yemek yemiyor, zayıf düşmüş durumda. İlaç kullanmayı reddettiği için hapishanede tedavi de olamıyor.
Eğer İhsan’ın başına bir şey gelirse… Onu hapiste tutan kararları veren savcısından hakimine sıralı yetkililer… Kim varsa… Bu yaptıklarından sorumlu olmayacaklarını mı zannediyorlar?
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***