DÎLOK – Depremle sarsılan Nurdağı ilçesi, yaşanan yıkım nedeniyle molozdan bir çölü andırıyor. İslahiye ilçesi ise, tarımsal faaliyetlerle ayakta kalıyor.
Mereş merkezli geçen yıl 6 Şubat’ta yaşanan 7,8 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde etkilenen illerden biri olan Dîlok (Antep) ve ilçelerinde yaralar sarılmış değil. Resmi rakamlara göre, 5 bin 343 konut yıkılırken, 24 bin 358 bina da hasar gördü. Kentte 27 bin 165 binayla ilgili herhangi bir tespit yapılmadı. Kente bağlı Nurdağı ilçesinde bin 743 ve İslahiye’de bin 90 bina ile yıkımın en fazla yaşandığı yerleşim yerleri oldu.
KENT MERKEZİ MOLOZ YIĞINI
Nüfus ve yapılaşma oranına göre en büyük kayıpların yaşandığı Nurdağı ilçesinde yıkım hala sürerken, kent merkezi moloz yığınlarından oluşan bir çölü andırıyor.
BİNALARIN ÇOĞU YENİYDİ
Nurdağı’nda 10 bin 579 binada hasar tespit incelemesi yapıldı. İncelemeler sonucunda 4 bin 787 bina acil yıkılacak, ağır hasarlı ve yıkık olduğu tespit edildi. Yıkılan binaların çoğu depremden 5-6 önce inşa edildiği çok katlı ve bloklu yapılar olduğu kaydedildi. Söz konusu binaların çoğu CCK Grup olarak adlandırılan AKP’li Nurdağı Belediye Meclis Üyesi Yunus Kaya’ya ait bir firma olduğu ortaya çıktı. Belediye Başkanı AKP’li Ökkeş Kavak’ın müteahhitti olduğu Kavak Apartmanında 26 yurttaş yaşamını yitirdi. Kavak bu kapsamda 25 Şubat 2023’te tutuklandı ve 11 Ocak’ta İslahiye Ağır Ceza Mahkemesince tahliye edildi. Hakkında 22.5 yıl hapis istenen Kavak, kamuoyu baskısı sonucu 30 Ocak’ta savcının itirazı üzerine yeniden tutuklandı.
İLÇEDE SON DURUM
2022 verilerine göre 67 bin 650 yurttaşın ve çok sayıda Suriyeli mültecinin yaşadığı 39 mahallede nüfusun yüzde 70’i göç etti. İlçe nüfusunun 3’te 2’si hala Nur 1, 2, 3 diye adlandırılan konteyner kentlerde yaşıyor. Depremden sonra kentte kira fiyatları 5 kat arttı. Esnaf 21 metrekarelik konteynerlerde faaliyet gösteriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı özel şirketlere ihale ettiği moloz kaldırma işi tarımsal ve su kaynaklarının bulunduğu alanlara boşaltıldı.
EĞİTİM, SAĞLIK VE ULAŞIM
Acil ve ilk yardım servisleri dışında halka sağlık hizmeti verecek hastane bulunmazken, hastalar bir saat uzaklıktaki Dîlok’a ya da 50 dakika uzaklıktaki Mereş’e sevk ediliyor.
80 yaşındaki engelli depremzede Remzi Sağlam, az hasarlı olan evinin yıkılmaması ve olası hırsızlıklara karşı her gün saatlerce yürüyerek binanın önünde nöbet tutuyor. Sağlam, “Şimdi eşimle birlikte konteyner kentte yaşıyoruz. Gidip gelirken çok zorluk çekiyorum. Onun yanında ilçedeki toz duman sebebiyle nefes almakta zorluk çekiyorum” sözleriyle çaresizliğini dile getirdi.
Eğitim sorunun yaşandığı kentte öğretmenlerin çoğu tayin isteyip gitti.
BARINMA
Üç ayrı konteyner kentin bulunduğu ilçede, yeni yerleşim yeri kent kuzeyinde kuruluyor. Alt yapı sorunlarından kaynaklı sürekli elektrik kesintileri yaşanıyor. Konteynerlerin soğuk ve sıcağa karşı korunaksız olmasından kaynaklı barınma, sağlık ve gıda problemi yaşıyor. Bir çocuğu olan Kemal Coşkun, konteyner kentte kalıyor. Öğretmen olan Coşkun, insanların mecburiyetten Nurdağı’nda kalmak zorunda olduğunu söyledi. Coşkun, “Evi toprağı olan burada yaşıyor. Ancak ben memurum, inanın mecbur olduğum için burada kalıyorum. Çünkü eve çıkacak bütçem yok. Bu sene buradayız konteyner kentte ama seneye ne yaparız bilmiyorum” diye konuştu.
PSİKOLOJİK VE SOSYOLOJİK TAHRİBAT
Göçün artmasından kaynaklı kent ıssızlaşırken, yaşanan hırsızlık olayları, insanların yardımlara muhtaç hale gelmesi gibi pek çok psikolojik ve sosyolojik faktör toplumun ruh halini bozmuş durumda.
KÖYLER UNUTULDU
Merkezdeki sorunlar kırsal mahallelerde de yaşanıyor. İlçenin Kömürler kırsal mahallesinde 100 konuttan 80’i yıkıldı. Kurtarılan yurttaşların birçoğu enkazdan kendi yakınları tarafından çıkarılırken, mahallede 6 yurttaş ve onlarca hayvan yaşamını yitirdi. Çoğu hayvancılık ve tarımla yaşamını sürdüren mahallede yaşayan Fahriye Yılmaz (60), “1 yıl geçti, ancak hala depremin ilk günü gibiyiz. Şimdi 2 aile bu konteynerlerde yaşamak zorundayız” diye konuştu.
İSLAHİYE KENDİ YAĞINDA KAVRULUYOR
Nurdağı kadar olmasa da İslahiye’de halk kendi yağında kavrulmaya çalışıyor. Konut fiyatlarının 5 katına çıktığı ilçede. Tarım hafızası olan kent, depremde verdiği göçün yüzde 80’ini geri aldı. Konteyner sağlık ocaklarının yanı sıra az hasarlı devlet hastanesi nöroloji, kardiyoloji, genel cerrahi gibi branşların dışında sağlık hizmeti veriyor. Doktor ve sağlık personeli eksikliğinden kaynaklı hastanelerde yığılma yaşanıyor. Depremde yolları kapanan İdilli ve Köklü köylerinin ulaşım sorunu devam ediyor. İlçede briket evler, köy evlerinin yanı sıra 5 ayrı konteyner kent alanı bulunuyor. 2 ayrı bölgede TOKİ konutlarının inşaatının sürdüğü ilçede yeni yapılacak evler için 2+1 bir daireye 2 milyon TL ücret telaffuz ediliyor. Kayıp çocuk sayısına ulaşılmazken 14 yaşındaki İrem Karaca’dan hiçbir haber alınamadı.
EN ÇARESİZİ MÜLTECİLER
Kuzey ve Doğu Suriye’ye sınır ilçede çok sayıda Suriyeli mülteci yaşıyor. 11 yaşındayken ailesiyle birlikte Lazkiye’den Islahiye’ye göçen Abdullaziz Ali Huseyin Abdullah, 2 göz bir evde 2 aile kaldıklarını söyledi. Orta hasarlı raporu verilen evde yaşam mücadelesi veren Abdullah, “Depremin ilk günleri Suriye savaşından daha yıkıcı görüntülere şahit olduk. İlk günleri dışarıda geçirdik. Çocuklar özellikle çok kötü etkilendi. Hastaneye gidemediğimiz bir süreçti. 2 aile aynı evde yaşamak zorundayız. Şimdi yaşadığımız mahallede en kötü evin kirası bile 7 bin TL. Yevmiye usulü çalışıyoruz. Ay sonunu zor getiriyoruz” diye konuştu.
TOKİ’NİN sözünü verdiği yapıların yüzde 30’unun bile teslim edilip edilmeyeceği muamma. 6 Şubat’ta AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ziyaret etmesi beklenen ilçede inşaat çalışmalarına hız verildiği için sık sık iş kazaları yaşanıyor.
TTB RAPORU: SORUNLAR SÜRÜYOR
Antep Tabip Odası’nın her iki ilçe için hazırladığı raporda, “İslahiye için sağlık alt yapısı eski haline yaklaşmaya başlamış, fakat hala ciddi eksiklikler mevcut. İlçe sağlık müdürlüğünde 4 pratisyen ve 1 aile hekimi uzmanı özellikle halk sağlığı konusunda çalışmakta. Fakat konteyner kentler ile de aynı hekimler ilgilendiğinden iş gücü fazlaca artmış durumda. Özellikle şehrin dışındaki konteyner kent zamanlarını almakta. 26 aile hekimi biriminin normal işleyişleri devam etmekte. Deprem sonrası geçici görevlendirilen hekim ve diğer sağlık çalışanları görevini kalıcı ekibe bırakmış. Atama bekleyen sağlık çalışanları var. Tayin hakları devam etmekte. Özellikle halk sağlığı uzmanı alanında destek çıkılması şart görünüyor” denildi.
‘NURDAĞI’NDA DURUM DAHA KÖTÜ’
Nurdağı için sağlık alt yapısının daha kötü olduğu belirtilen raporda, ilçede 14 aile hekimlik kadrosunun 10’unun dolu olduğu, 2 ASM’nin oluşturulduğu kaydedildi. Raporda, “Özellikle internet ve Aile Hekimliği sistemi tam olarak aktif çalışmadığından sistem tam oturmamış. Nurdağı Devlet Hastanesi Eylül ayında çadırdan sahra hastanesine geçmiş ve burada faaliyetini sürdürüyor. İki ilçede de hala elektrik kesintileri büyük problem. Özelikle kızamık, uyuz ve rota vakalarının yanı sıra bit problemi de hala gündemde. Kızamık aşı tedariği bakanlık tarafından sağlanmış; müdürlük topyekün aşılamaya girişse de özellikle konteyner kentlerde bu amaca ulaşılamamış. Gebe, çocuk izlemleri aile hekimliklerinde devam etmekte. Fakat en büyük sorun kaydı olmayan (göçen veya bulunamayan) kişilerin durumu. Ailelere ulaşamamak sağlıkçıların en büyük problemi. Bu yüzden yeterli ve güvenli veriye ulaşmakta zorlanılıyor. Aile hekimlerinin düzenli çalışmaya başlaması ile gebe takip, kronik hasta takibi düzelmeye başlamış. Fakat hala birçok eksiği olan aile hekimliği birimi var.”
MA / Ceylan Şahinli
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***