M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası Başkanlığı görevinden ayrıldı ve aynı gece yerine yardımcılarından Fatih Karahan getirildi. Erkan’ın görevden ayrılması sürpriz değildi ancak Cevdet Akçay’ın atanacağını umanlar için Karahan’ın getirilmesi birazcık şaşırtıcı oldu. Gelin Erkan’ın getirilişine ve tartışmalı gidişinin perde arkasına birlikte bakalım.
Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklar. Daha medyada ailesi hakkında hiçbir iddia ortaya atılmadan 11 Ocak tarihinde, “İktidar medyası, Gaye Erkan’a tuzak kurdu” başlıklı yazımı “Gaye Erkan’ın bavulunu seçimden önce mi yoksa sonra mı toplayacağına ilişkin papatya falına başlayabilirsiniz.” diye bitirmiştim.
Gaye Erkan’ı, 28 Mayıs seçimleri sonrasında Merkez Bankası’nın başına getirilmesini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan isteyen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmuştu. Biri ABD, diğeri İngiltere kökenli iki finansçının, uluslararası toplantılardan birbirlerini tanıyorlardı ve paslaşmaları da vardı.
Piyasalardan kopuk uzaktan kumandalı faiz politikasıyla işlerin yürümediğini gören Erdoğan, ortodoks ekonomi politikalarına dönmek zorunda kalınca önünde tek alternatif isim olarak Mehmet Şimşek duruyordu. Bundan dolayı da Şimşek’e ve onun uluslararası piyasalardan getireceği isimleri kabul etmek durumundaydı.
ERKEK ARKADAŞINDAN OLAN ÇOCUĞU
Tayyip Erdoğan’a Gaye Erkan’ın bekar olduğu, hiç evlenmediği söylenmişti. Bu bilgi yanlış değildi. Ancak erkek arkadaşından bir çocuk yaptığını öğrenince Beştepe Sarayı’nın Erkan’a bakışı hızla değişti. “Bu ahlaksız” tabloya tahammül edemeyen şehzade Bilal Erdoğan devreye girdi ve bankanın Veri Yönetişimi ve İstatistik Genel Müdürü Yusuf Kenan Bağır üzerinden manipülasyona başlandı.
Kartal İmam Hatip’ten Bilal Erdoğan’ın arkadaşı olan Yusuf Kenan Bağır’ın görevden alınmasından iki gün sonra yeniden atanmasının ardındaki gücün herkes farkındaydı. Bunun üzerine babası Erol Erkan’ın yaptığı yanlışlar Bilal Erdoğan ekibinin işini kolaylaştırdı.
Banka çalışanı Büşra Bozkurt’un işten atıldıktan sonra CİMER’e yaptığı başvurunun Sözcü Gazetesi üzerinden kamuoyuna haber olarak duyurulmasıyla Gaye Erkan çıkmaz yola sokulmuş oldu. Erkan öldürücü darbeyi, Mehmet Şimşek’ten yedi. Şimşek, Merkez Bankası Başkanı hakkında üç dört farklı iddia olmasına rağmen sadece bir konuda yalanlamaya gitti. Bunlardan sadece “Haberleri Mehmet Şimşek grubu servis ediyor!” iddialarını yalanlamasıyla Gaye Erkan öldürücü darbeyi yemiş oldu.
Görevden alınmada bundan sonra geri sayımın başladığını, satır aralarını okuyanlar o zaman anlamıştı.
İSTİFA MI, GÖREVDEN ALMA MI?
Gaye Erkan, dün Türkiye’de piyasalar kapandıktan sonra, “büyük bir itibar suikastına uğradığını” belirterek, “Bu süreçten ailem ve dahası henüz bir buçuk yaşına bile girmemiş günahsız evladımın daha fazla etkilenmemesi için, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk günden beri şerefle yürüttüğüm görevimden affımı talep etmiş bulunuyorum.” diyerek istifa etti.
Kamuoyunun malumu olduğu üzere 8 Haziran 2023 tarihinden bu yana Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı görevini sürdürmekteyim.
Her bir karış toprağı için bedel ödenmiş bu topraklarda doğmuş, büyümüş, eğitim görmüş bir vatan evladı olarak, bu kutsal görev şahsıma tevdi…
— Hafize Gaye Erkan (@hafizegayeerkan) February 2, 2024
Gaye Erkan, açıklamasında görevden kendi isteğiyle ayrıldığını belirtmiş ve istifanın AK Parti dönemi versiyonu olan “affını isteme” olarak duyurmuştu. Ancak, yeni atamaya ilişkin yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararında, “görevden alındığı” belirtildi.
Bazı çevreler bu çelişkili gibi görünen tablo ile ilgili olarak, “Görevden affımı istiyorum diyen bürokrat görevden alınır. Bunda anormal bir durum yok!” yorumunu yapsa da durum öyle değil. Nitekim Berat Albayrak istifasını Instagram üzerinden duyurduktan sonra, yerine Lütfi Elvan atandığında, Albayrak için “af talebi kabul edilen” denilmişti.
TABLOYU EN İYİ ALİ BABACAN ANLATTI
Merkez Bankası Başkanı’nın istifasına ilişkin sosyal medyada pek çok değerlendirme yapıldı. DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın, konuya esprili yaklaşımı Türkiye’yi en iyi anlatan paylaşım oldu. Babacan, “Merkez Bankası Başkanı istifa etti” başlıklı bir habere, “Recep Tayyip Erdoğan istifa mı etti?” ifadeleriyle karşılık verdi.
Aslında sorun tam da bu. Türkiye’de ‘Tek Adam’ rejimine geçtikten sonra Merkez Bankası’na başkan dayanmıyor. Süreyya Serdengeçti, Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı‘nın 5’er yıl görev yaptığı ve Merkez Bankası’nın bağımsız olduğu dönemde ekonomide bir istikrar vardı.
Murat Çetinkaya’nın ekonominin gereğinin yaptığı dönemde, Türkiye’de ekonomi ile uğraşan bağımsız bütün isimler, Erdoğan’ı “MB başkanlık sistemine dokunma!” diye uyarmasına rağmen tek adam bildiğini okudu. Erdoğan’ın Çetinkaya’yı “Laf dinlemiyor adam!” diye görevden aldığını açıklaması, ekonomide dönüm noktası oldu.
ŞİMŞEK’TEN ‘ERDOĞAN’A YAKIN BİRİ GELMEYECEK’ TEMİNATI
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Erkan görevden ayrıldıktan sonra hem Türkçe hem İngilizce paylaşım yaptı. “Önerim doğrultusunda yeni atanacak olan başkana ve ekibine başarılar diliyorum.” dedi. İngilizce açıklamasında ise kimin olacağının ipuçlarını, “Olağanüstü bilgi birikimi ve uzmanlığa sahip, saygın bir makroekonomist olan yeni başkan, benim tavsiyem doğrultusunda atanacak.” diyerek adres de verdi.
Aslında bu açıklama Türkiye açısından acı bir durumu yansıtıyor. Şimşek, piyasalara, “Korkmayın. Mevcut politikaları sürdürecek biri gelecek. Erdoğan’a yakın biri olmayacak.” diyordu.
Hatırlarsanız, Merkez Bankası son toplantısında politika faizini yüzde 45’e çıkararak artık faiz artırma döneminin bittiği mesajını verdi. Bu yönüyle “illa da faiz artırın” diye tutturan biri Merkez Bankasının başından gitmiş oldu. Yeni başkan bir anlamda temiz sayfa ile işe başlamış olacak.
Oysa Türkiye’de Merkez Bankası’nın başına kimin atandığının bir önemi yok. Ortada bağımsız bir Merkez Bankası değil, başkanlığını Erdoğan’ın yaptığı para basma mekanizması var. Başkanlarsa kim olduğuna bakmadan bozuk para gibi harcanıyor.
Türkiye’nin asıl sorununu Fransız karikatürist ortaya koydu. Sağ elinde tuttukları o kadar ağır ki sol eliyse sarıldığı Türkiye’yi suyun dibine çekiyor.
PİYASALARDA DALGALANMA OLMAZ
Erdem Başçı’nın görevden ayrılmasından bu yana geçen 8 yılda Türkiye 7 Merkez Bankası başkanı görmüş oldu. Olduğu söylenen siyası istikrar her nedense, asıl olması gereken yer olan Merkez Bankası’na bir türlü yansımadı.
“Dalgalanma olmaz!” sözünü yanlış anlamayın. Mevcut istikrarsızlıkta sağlanan istikrar durumu devam eder. Bilindiği gibi son üç başkanın değişimi para politikalarıyla ilgiliydi. Erdoğan’ın savrulmalarının faturasını ödemesi gereken biri olmalıydı öncekiler onun için alındı. Bu görevden almaların da finansal sonuçları olmuştu.
Gaye Erkan’ın gidişi ise kişisel sebeplerden kaynaklanıyor. Ayrıca bir süreden bu yana beklenen bir durumdu. Bundan dolayı kalıcı bir etkisi olması uzak ihtimal. Hatta, Erkan’ın gidişi MB’nin yıpranan imajının düzeltilmesini bile sağlayabilir. Esas olan programı uygulama iradesinin sürmesi, kişiler değil.
Kiralık ev bulamadığı için annesinin yanına yerleşmesinden dolayı Gaye Erkan’a üzülmenize gerek yok. 2 sene boyunca 268 bin TL olan maaşını almaya devam edecek. Bunun altyapısını Erdoğan, geçen sene seçim öncesinde “Ne olur ne olmaz!” diye yandaşlarını korumak için hazırlamıştı.
Hasılı kelam, Gaye Erkan’ı istifaya davet eden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek idi. Yeni başkanlığa atanan Fatih Karahan’ı Erdoğan’a öneren de yine kendisi oldu. Hafize Gaye Erkan Türkiye’nin ilk kadın Merkez Bankası başkanı idi. Aynı zamanda, hakkında çıkan kişisel şaibelerle görevden ayrılan ilk Merkez Bankası başkanı da oldu.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***