Avukat Feyza Altun’un sosyal medya hesabından yaptığı şeriat karşıtı paylaşımın ardından hakkında soruşturma başlatılması Türkiye’de şeriatla ilgili tartışmaları gündeme getirdi. Aksoy Araştırma şirketi Türkiye genelinde bir anket yaptı.
Ankete katılan seçmenlere, “Türkiye’nin yönetim biçimini siz belirleyecek olsanız hangisi ile yönetilmek istersiniz” sorusu soruldu. Laikliğe dayalı yönetim biçimi diyenlerin oranı yüzde 83,2 olurken, şeriata dayalı yönetim biçimi diyenlerin oranı yüzde 16, 8 olarak ölçüldü. Şeriat yönetimi isteyenlerin genel seçimde verdikleri oylara göre yapılan parti sıralaması ise şöyle oldu; AKP yüzde 39, MHP yüzde 11.5, YSP yüzde 6.5, İYİ Parti yüzde 5.9, CHP yüzde 1.5, seçimde oy kullanmayanlar: yüzde 6.3 Aksoy Araştırma’nın sahibi Ertan Aksoy anketi yüzde 95 güven aralığında yüzde 3 hata payıyla 1067 kişi ile gerçekleştirildiğini ifade etti.
“NORMALLEŞMEYE BAŞLADI”
Anket sonucunu Cumhuriyet’ten Nagihan Yılkın’a değerlendiren siyaset bilimci Doç. Dr. Cangül Örnek, “Ankette AKP seçmenindeki oran çok yüksek göründü. Genel olarak Türkiye’de şeriat yönetimini isterim ya da dini bir yönetim altında yaşamak isterim diyen yüzde 10’luk kesim oluyordu. Bu ankette oran biraz artmış görünüyor. AKP ve MHP seçmenindeki şeriat isterim diyen kesimin varlığı dikkatimi çekti. AKP seçmeninde neredeyse bu oran yüzde 40. Şeriatı eleştiren insanlara yönelik muameleler ve yargılamalara bağlı olarak son zamanlarda gözlemlediğimiz gelişmeler şeriat istemenin toplumda normalleşmeye başladığını gösteriyor. Bu tartışmaların boşuna olmadığını, sırf bir takım radikal unsurlar mutlu olsunlar diye yapılan tartışmalar olmadıklarını görüyoruz” dedi.
“AZINLIK ŞERİAT GETİREBİLİR”
Bu tartışmaları hafifsemek, sadece bir dar grubun tartışması olarak görmenin mümkün olmadığını söyleyen Örnek, “Çıkan sonuçlar sadece toplumun ne kadarının şeriata ikna olduğuyla ilgili bir durum değil, şeriat isteyenlerin ne kadar örgütlü olduğuyla da ilgili bir durum. Toplumun azınlığı olabilirler ama bu azınlık özellikle devlet içerisinde örgütlüyse, finansal kaynaklara erişiyorsa, genç kuşakların yetiştiği eğitim sistemine ulaşıyorsa o zaman oransal olarak küçük olmakla beraber bu grupların varlığını bizim küçümsemememiz gerektiğini gösteriyor. Özellikle güvenlik kuvvetleri içerisinde, orduda ve polis içerisinde örgütlenmiş olmak burada çok kritik. Bir azınlık da şeriatı getirebilir. Siz bu tartışmayı normalleştirirsiniz ama bu azınlık bir sistemi toplumun geneline dayatır ve tepkiyi gevşetmiş olursunuz” ifadelerini kullandı.
Son dönemde bu tartışmanın çok yapılıyor olmasının toplumun direncini düşürdüğünü söyleyen Örnek, “Örneğin; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Türklük eşittir İslam, İslam eşittir şeriat’ gibi bir sözü vardı. İşte ülkenin yöneticilerinden böyle açıklamalar gelirse toplumdaki direnci çok düşüren ya da arada duran bir takım kesimlerin de rahatlıkla şeriat istediğini deklare ettikleri, bunu iyi bir şey zannettikleri bir yere doğru gideriz. Bu tartışmalarda devletin ve devlet görevlilerinin tavrı çok belirleyici. Şu an Türkiye’de bardağın dolu tarafına bakarak rahatlayabileceğimiz bir tablonun olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***