Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, 14 – 28 Mayıs öncesi “Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” maddesine dayanarak Recep Tayyip Erdoğan‘ın bir kez daha aday gösterilmesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyan Hakkari hakimi Ahmet Çakmak‘ın başına gelenleri anlattı.
Çakmak’ın dilekçeyi 31 Mart’ta PTT’ye verdiğini, burada “Cumhurbaşkanlığı seçimleri 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacaktır. Başvurumu bugün posta yolu ile gönderdiğimde başvurum 11 ila 15 gün arasında sizlere ulaşacaktır. 14 Mayıs 2023 seçim tarihinden önce mümkünse karar verebilmeniz için bir aylık süreniz olacaktır. Ortada anayasayı ihlal eden bir iktidar ve onun emrinde olan YSK vardır. Seçimlerde her türlü hileyi yapacaklardır” dediğini belirten Terkoğlu, şöyle devam etti:
“Hakim Çakmak, 10 Nisan gibi AİHM’ye postasının ulaşmasını bekliyordu. Ancak olmadı. Neden mi? Posta yolda kayboldu da o yüzden. PTT’den hakim Ahmet Çakmak’a seçimlerin ikinci turundan bir gün sonra 29 Mayıs’ta verilen yanıtta şöyle yazıyordu: ‘Gönderinin akıbetinin belirlenemediği…’ PTT, kaybettiği kritik posta için hakim Çakmak’a yaklaşık 500 TL tazminat da ödedi. Ancak atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
‘İNTİKAM OPERASYONU BAŞLADI’
Hakim Çakmak yine de vazgeçmedi. 20 Haziran’da AİHM’ye dilekçesini yeniden yolladı. İlginçtir, aynı gün, daha önce kaybolan postası bulunup AİHM’ye teslim edildi. Derken Ahmet Çakmak’tan intikam operasyonu başladı. İşareti 11 Haziran’da Sabah gazetesi verdi. ‘HSK’dan hadsiz hakime soruşturma’ başlıklı haberde YSK’ye başvuru yapan hakim için soruşturma izni verildiği ilan edildi.
‘HAKİMLİKTEN İHRAÇ EDİLDİ’
Aslında Çakmak hakkında daha önce açılmış bir başka soruşturma ve verilmiş ceza da vardı. Sebebi de Çakmak’ın kimilerine göre sıra dışı tutumlarıydı. Hakim Çakmak, Yargıçlar Sendikası üyesiydi. Kararları da tavrı da son dönemin yargı iklimine uymuyordu.
2021 yılında, Akçakale hakimiyken, önüne getirilen 12 yaşında iki çocuğun tutuklanması talebini reddederken, talep eden savcının eğitimden geçirilmesi gerektiğini tutanağa yazmıştı. Ya da Akçakale Adliyesi’nde boş bir bölümün hakimler ve savcılar için spor alanı olmasını talep etmişti. Adliyedeki resmi aracın özel işlerde kullanılmasına karşı çıkmıştı. Bunlar soruşturma konusu yapılmıştı. Çakmak buna dayanarak ilk kez yer değiştirme cezası almış, Hakkari’ye sürülmüştü.
Yetmedi…
Cezaya itiraz eden sert bir dilekçe yazdı. Yaşadığı olayları Güldür Güldür Şov’un parodilerine benzetti. Dilekçedeki ifadelere bir soruşturma daha açıldı. İkinci kez yer değiştirme cezası aldı.
İşte bu iki yer değiştirme cezası gerekçe gösterilerek, seçimden bir ay sonra 6 Temmuz’da hakimlikten ihraç edildi. (…)”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***