6 Şubat 2023’teki depremlerin ardından Hatay’ın İskenderun ilçesindeki konteyner kentte yaşamaya başlayan sanatçı Erdoğan Akın, hem kendi konteynırını hem de kamptakileri yaptığı resimlerle süslüyor.
61 yaşındaki Akın, prefabrik konteynırların duvarlarına yaptığı resimlerle insanlardaki aidiyet duygusunu geliştirdiğini ve bir nebze de olsa insanları mutlu ettiğini düşünüyor.
Kaldığı konteynerde VOA Türkçe’ye konuşan Akın, kampta yaşayan çocukların kuş, çiçek, kedi ve köpek gibi resimleri çok sevdiklerini, bazen de birlikte resim yaptıklarını anlatıyor.
“6 Şubat depremi gerçekten bir milattır, ömrümüzün kıymetini bilmemiz gerekiyor’’ diyen Akın, her şeye rağmen hayata yeniden başlamak gerektiği görüşünde. 6 Şubat sabahı yaşadıklarının travmasını henüz atlatamadığını belirten Akın, yaptığı bir eseri de o geceye adadığını belirtti:
“O gece 04.17’de kendimi sokağa attığımda bir enkazla karşılaştım ve enkaz altında kalan bir insanın elini gördüm. Beş katlı bir bina çökmüştü, enkaz altındaki eli tuttum. Canlıydı, elimi tuttu, elinin sıcaklığını halen hissediyorum ve bu durumun travmasını atlatmış değilim. Bir saat boyunca uğraştım çıkarmak için fakat başaramadım. O sırada bir baygınlık geçirmişim. Bir ay sonra tuttuğum elin sahibinin vefat haberini aldım. Dışarıdaki el şeklinde yapmış olduğum el kompozisyonu benim yaşamış olduğum travmanın karşılığıdır aslında.’’
“Burada insanlar kendilerini garip görmesinler istiyorum”
Akın, depremzedelerin yeniden sosyal hayata uyum sağlamaları gerektiğini vurgulayarak, “Konteyner kentteyiz, aslında yabancı olduğumuz bir mekândayız. Benim bu resimleri yapmamdaki sebep, insanoğlundaki aidiyet duygusuna katkıda bulunmak. Neticede bir kampta yaşıyoruz ama insanlar burada kendilerini garip görmesin. Evleri gitmiş, dükkanları yıkılmış, kayıpları olmuş… Onları bu resimlerle rehabilite etmek için büyük bir kazançtır. İki resim çiziyorsunuz o insan ‘burası benim’ diyor. Çünkü kendine ait bir çiçek var, bir böcek var, kuş resmi var. Özellikle çocuklar yaptığım resimleri çok seviyorlar’’ diye konuştu.
“300 haneli konteyner kentteki 30’a yakın haneye katkıda bulundum”
Maddi bir karşılık beklemediğini ifade eden, emekli maaşıyla boyalar aldığını belirten Akın, “Şu ana kadar kimseden de sponsorluk talebim olmadı. Şu anda 300 haneli konteyner kentteki 30’a yakın haneyi güzelleştirdim. Gönül, buradaki konteynerler bittikten sonra Antakya’ya giderek oradakileri de böyle güzelleştirmek istiyor” dedi.
Kamplarda çok fazla acı hikâye olduğuna dikkat çeken Erdoğan Akın, konteynerine resim yaptığı yalnız bir depremzede kadınla aralarında geçen diyaloğu şöyle aktardı:
“Tek başına yaşayan bir hanımefendi onun da konteynerine resim yapmamı istedi. Resmi bitirdim, çok beğendi, ancak bir eksik olduğunu söyledi. Bir çiçek, böcek kelebek mi eksik kaldı diye merak ederken, depremde ölen kızının ve oğlunun isimlerini yazmamı istedi. ‘Gördükçe üzülmesin’ diye yazmak istemedim. Ama ısrar edince dayanamayıp, baş harfleri Ş ve S’yi yazdım. Çok beğendi, son bir eksiğin daha olduğunu ancak onu da içinde taşıyacağını söyledi, ne olduğunu sorduğumda ‘kocam’ dedi. Hanımefendi eşini ve iki çocuğunu depremde kaybetmişti.”