Federal Cezaevi Servisi’nin birinci başkan yardımcısı Valery Boyarinev, Rus muhalif lider Alexei Navalny’nin cezaevinde öldürülmesinden sadece üç gün sonra yani pazartesi günü, İçişleri Bakanlığı Albay Generali askeri rütbesine yükseltildi.
Haziran 2023’te yapılan bir duruşmada Boyarinev’in, Navalyn’nin gözaltında yiyecek satın alabileceği miktarı sınırlamak için Navalny’nin tutulduğu IK-6 ceza kolonisine emir verdiği ortaya çıkmıştı.
PUTİN’DEN İŞKENCE VE CİNAYETE ÖDÜL
Alexei Navalny’nin ekibinden olan çalışma arkadaşı Ivan Zhadanov Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya Federal Cezaevi Servisi (FSIN) Direktör Yardımcısı Valery Boyarinev’i, Kremlin eleştirmeni Aleksei Navalny’nin cezaevinde öldürülmesinden sadece üç gün sonra albay general rütbesine terfi ettirdiğini söyledi.
Alexei Navalny’nin Yolsuzlukla Mücadele Vakfı yöneticisi Ivan Zhdanov, bu sabah kendi sosyal medya hesabından Boyarinev’in Mart 2023’te Vladimir bölgesindeki IK-6’ya Navalny’nin gözaltında yiyecek satın alabileceği miktarı sınırlamak için verdiği emrin bir görüntüsünü yayımladı. Zhdanov, Twitter/X adresinde paylaştığı fotoğrafın altına şunları yazdı: “Putin’den işkence ve cinayete kişisel ödül. Boyarinev, Aleksei Navalny’ye hapishanede yapılan işkenceyi bizzat denetledi. Aleksei’nin yiyecek alımının kısıtlanması, diğer tüm işkenceler gibi, Boyarinev’in FSIN’den aldığı kişisel emirdi.”
CENAZESİ HALA AİLESİNE TESLİM EDİLMEDİ
Navalny’nin cezaevinde hayatını kaybettiği 16 Şubat Cuma günü duyrulmuştu.
Tutulduğu Sibirya ceza kolonisindeki hapishane yetkilileri, Navalny’nin bir yürüyüşün ardından yere yığıldığını ve bir daha bilincinin yerine gelmediğini söyledi.
Annesi ve avukatı ölüm haberini alır almaz Navalny’nin tutulduğu ücra ceza kolonisine gitmelerine rağmen Navalny’nin cenazesi henüz ailesine teslim edilmedi. Cesedin yerini tespit etme girişimleri cezaevi morgu ve yerel yetkililer tarafından defalarca engellendi.
Pazartesi günü Kremlin, Navalny’nin ölümüyle ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve henüz “bir sonuç” olmadığını söyledi.
Daha sonra Navalny’nin sözcüsü Kira Yarmysh, müfettişlerin Navalny’nin annesine “kimyasal analiz” yaparken cesedi iki hafta boyunca teslim etmeyeceklerini söylediklerini aktardı.
RUSYA’YA YENİ YAPTIRIMLAR UYGULANACAK
Batılı liderler de Navalny’nin ölümünün sorumluluğunu doğrudan Başkan Putin’e yüklediler.
Pazartesi günü düzenlenen bir basın toplantısında AB dış politika şefi Josep Borrell, Navalny’nin “Putin rejimi tarafından bir Rus hapishanesinde öldürüldüğüne” inandığını söyledi.
Hem AB hem de ABD, Navalny’nin ölümünün ardından Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulamayı düşündüklerini açıkladılar.
Almanya, İsveç, Finlandiya, Norveç ve Fransa başkentlerindeki Rus büyükelçilerini çağırdıklarını açıkladılar.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov ise Batılı siyasetçilerin Navalny’nin ölümüne ilişkin yorumlarının “küstahça” ve “kabul edilemez” olduğunu söyledi.
Rus cezaevi yetkilileri hafta sonunda Navalny’nin “ani ölüm sendromu” yaşadığını açıklamıştı.
39 ŞEHİRDE DÜZENLENEN ANMA TÖRENLERİNDE EN AZ 400 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Siyasi gözaltı ve tutuklamaları takip eden izleme grubu OVD-Info’nun açıklamasına göre, Navalny’nin ölümünün duyurulmasından bu yana geçen günlerde 39 şehirde onun anısına düzenlenen anma törenlerinde en az 400 kişi gözaltına alındı.
Moskova’da 20 kişi bir gün ile dokuz gün arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılırken iki kişi de 10 bin ruble (85 dolar) para cezasına çarptırıldı.
YULIA NAVALNAYA: PUTİN’İN YENİ DÜŞMANI
Navalnaya, muhalif siyaset kariyeri boyunca sadece Navalny konuşmalar yaptığında değil, tutuklamalar, ceza davaları, zehirlenmeler ve fiziksel saldırılara maruz kaldığında da sık sık kocasının yanında yer aldı. Son on yıldır Rus muhalefetinin en önemli lideri olan Navalny ise pek çok kişinin siyasi amaçlı olduğunu düşündüğü suçlamalar nedeniyle 19 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
1976’da Moskova’da doğan Yulia Abrosimova, 1998’de Türkiye’de tatildeyken Alexei Navalny ile tanıştı. Ekonomi mezunu olan ve bankacı olarak çalışan Abrosimova, 2001 yılında çiftin ilk çocuğu Dasha doğduğunda kariyerini bıraktı.
Sonraki yirmi yılın çoğunda büyük ölçüde arka planda kaldı.
Ancak Navalnaya, mitinglerde ve mahkeme duruşmalarında Navalnaya her zaman kocasının yanındaydı. Navalnaya, kamuoyundan uzak kalmak istediğini de ifade ediyordu. Ancak Alexei’nin 2020 yazında Novichok sinir gazı ile zehirlenmesinin ardından Navalnaya’nın kamuoyunun gözünden uzak kalma şansı ortadan kalktı.
Navalnaya daha sonra Rus gazeteci Yury Dud’a Almanya’dan bir YouTube röportajında “Sahip olduğum ana his, gevşememem, zayıflık göstermemem gerektiğiydi” dedi. “Eğer ben dağılırsam, herkes dağılır.”
Kocasının siyasi kariyerinin aileleri üzerindeki etkisini anlatmaya devam eden Navalnaya, takip edildiklerini, evlerine baskınlar düzenlendiğini ve banka hesaplarının dondurulduğunu söyledi.
“ÖZGÜR BİR RUSYA İÇİN NAVALNY’NİN DAVASINI SÜRDÜRECEĞİM”
Alexei Navalny’nin eşi Yulia Navalnaya, dün (Pazartesi) günü yayımladığı bir videoda “özgür bir Rusya” için mücadele etmeye devam etme sözü verdi.
Öldürülen muhalif lider Alexei Navalny’nin eşi Navalnaya, eşinin Rusya’da demokratik değişimi teşvik eden çalışmalarına devam edeceğini açıkladı.
“Vazgeçmeye hakkım yok. Alexei Navalny’nin çalışmalarına devam edeceğim” diyen 47 yaşındaki Navalnaya, merhum eşinin YouTube kanalında yayımladığı bir videoda şunları söyledi:
“Putin Alexei’yi öldürerek benim yarımı, kalbimin, ruhumun yarısını öldürdü ama diğer yarısına hala sahibim ve bu bana vazgeçmeye hakkım olmadığını söylüyor. Alexei Navalny’nin davasını sürdüreceğim. Ülkemiz için savaşmaya devam edeceğim ve sizi de yanımda olmaya çağırıyorum.”
“KATİLLERİN SADECE İSİMLERİNİ AÇIKLAMAKLA KALMAYACAĞIZ, SİZE YÜZLERİNİ DE GÖSTERECEĞİZ”
Navalnaya, kocasının cuma günü cezaevinde belirsiz koşullar altında ölümünden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i sorumlu tuttuğunu açıkça belirtti. Ayrıca “Putin’in üç gün önce Alexei’yi neden öldürdüğünü tam olarak bildiğini” söyledi ve bu bilgiyi “yakında” açıklayacağına söz verdi.
“Üç gün önce Vladimir Putin kocam Alexei Navalny’yi öldürdü. Putin çocuklarımın babasını öldürdü. Putin sahip olduğum en önemli şeyi elimden aldı. Bana en yakın olan ve en çok sevdiğim insanı” dedi video mesajında.
Navalnaya, kocasının soruşturma ekibinin ölüm nedenini belirlemek ve cinayete karıştığını iddia ettiği herkesin kimliğini ortaya çıkarmak için çalıştığını söyledi.
Navalnaya, “Katillerin sadece isimlerini açıklamakla kalmayacağız, size yüzlerini de göstereceğiz” dedi.
“KOCAMIN HAYAL ETTİĞİ GELECEĞİN GÜZEL RUSYA’SI İÇİN SAVAŞMAYA DEVAM EDECEĞİM”
Yetkilileri kocasının cesedini saklamakla suçlayan Navalnaya, izleyicilerden kendisiyle birlikte durmalarını ve “geleceğimizi öldürmeye cüret edenlere karşı öfke ve nefreti paylaşmalarını” istedi.
“Ülkemiz için savaşmaya devam edeceğine” söz verdi ve ekledi: “Her fırsatı kullanmalıyız – savaşa, yolsuzluğa, adaletsizliğe karşı savaşmak için. Adil seçimler ve ifade özgürlüğü için, ülkemizi geri almak için. Kocamın hayal ettiği geleceğin güzel Rusya’sı için.”
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***