Artı Gerçek – Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü olarak belirlendi. Kansere karşı bilgilendirici ve farkındalık yaratıcı etkinlikler düzenlenen bu günde, Prof. Dr. Emin Gökhan Kandemir de çeşitli bilgiler verdi.
KANSER BELİRTİLERİ
Prof. Dr. Kandemir, kanser belirtilerinde tümörün yerleşiminin önemli olduğunu vurguladı:
“Örneğin sık görülen kanserlerden biri olan akciğer kanseri; öksürük, nefes darlığı ile karşımıza çıkabileceği gibi öte yandan vücudun herhangi bir yerindeki şişlik ve ağrıyla da karşımıza çıkabilir.
Köken aldığı organa ait belirtiler ya da metastaz yaptığı yerlere ait belirtilerle de karşımıza çıkabilir.
Bazen ise belirli bir aşamaya gelinceye kadar ortaya çıkmaz. Mesela pankreas kanseri geç ortaya çıkabilir. Halsizlik, iştahsızlık gibi kanserin sinsi belirtileri de olabilir. Ateş bile tek başına kanser belirtisi olabilir. Bu yüzden insanlar her şeyin farkında olmalıdır. Dünya Kanser Günü’nde kanser hakkında bilgiler verilerek insanlar aydınlatılmalıdır.”
DÜNYADA BİRİNCİ SIRADA AKCİĞER KANSERİ GELİYOR
Kanserin yaklaşık yüzde 5 ile 10 oranında kalıtsal bir özelliğe sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kandemir, şu bilgileri verdi:
“Onun dışında çevresel faktörlere bağlıdır. Bazı kimyasal maddeler ve fiziksel faktörler kansere yol açabilmektedir ve hastalıkta beslenme çok önemlidir.
Özellikle sigara, birtakım değişikliklere yol açmaktadır. Görülen birçok kanserde sigara risk faktörüdür. Sigara ve alkol bir arada olduğu zaman kanser daha fazla gelişebilmektedir.
Dünyada birinci sırada akciğer kanseri gelmektedir.
TÜRKİYE’DE KADINLARDA VE ERKEKLERDE EN ÇOK GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ
Ülkemizde ise birinci sırada erkeklerde akciğer kanseri, kadınlarda meme kanseri gelmektedir. Kalın bağırsak kanseri her iki cinste de sık görülen kanser türleri arasındadır. Yine aynı şekilde erkeklerde prostat kanseri sık görülmektedir. Ülkemizde kadınlarda rahim kanseri de sık görülür.
KANSERE KARŞI YENİ TEDAVİ YÖNDEMLERİ VAR
Prof. Dr. Kandemir, kanser tedavisi sürecine dair de bilgiler verdi:
“Bazı kanser türleri daha erken yaşlarda karşımıza çıkmaktadır. Bazıları ise biraz daha geç yaşta karşımıza çıkmaktadır. Yaşlandıkça insanların tedaviye oluşan dirençleri oluşabilmektedir ve bu yüzden bir risk faktörü oluşmaktadır.
Kanserin birçok tedavi yöntemi vardır. Klasik olarak baktığımızda cerrahi tedavi, kemoterapi ve radyoterapi olmak üzere üç modeldir. Günümüzdeki gelişmelerle ve son yıllarda yapılan çalışmalarla klasik kemoterapi ilaçlarına ilaveten hedefe yönelik tedaviler immünoterapi de devreye girmiştir. Bu tedavileri hastalığın evresine ve durumuna göre uygulamaktayız.
Kanser tedavisinde son zamanlarda kullandığımız hedefe yönelik tedavileri ve immünoterapileri daha fazla uygulamaktayız. Bunları sağlayan birtakım testler vardır. Genetik testler ve NGS (Next Generation Sequencing) gibi yeni yöntemlerle karşımıza çıkan testler.
Yeni nesil dizileme yöntemiyle birçok gendeki varyantları görebilmekteyiz ve bunlara yönelik tedaviler belirleyebilmekteyiz. Bunlar tedavileri az olan kanser türlerinde bile birçok tedavi seçeneği sunmuştur. Bu da güzel bir gelişmedir. Bu ilaçlara erişimimiz Türkiye olarak her geçen gün daha fazla olmaktadır.”
TÜRKİYE’DE YILDA KAÇ KİŞİ KANSER OLUYOR, KAÇ KİŞİ ÖLÜYOR?
Prof. Dr. Kandemir’in verdiği bilgiye göre, son istatistikler dünyada yaklaşık 20 milyon yeni kanser vakası teşhis edildiğini ve kansere bağlı ölümler ise yaklaşık 10 milyon olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de ise yıllık yeni kanser vakası yaklaşık 250 bin civarında. Türkiye’de kanser nedeniyle ölümler ise yaklaşık 126 bin.
KANSERDE ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ
Prof. Dr. Kandemir, “Her şeyden önce kanserden korunmak önemlidir. İnsanlar kendi veya ailesinde olan risk faktörlerini bilmelidir. Kanserde erken teşhis çok önemlidir. Bunun için kanser ne kadar erken teşhis edilirse tedavi şansı o kadar fazladır. Dolayısıyla belirli yaşlarda kontrol lazım. Örneğin meme kanseri olan birinin kırk yaşından sonra tarama programlarına girerek kontrollerini yaptırması lazım. Yine aynı şekilde prostat kanseri, kalın bağırsak kanseri için ve diğer kanser türleri için de tarama programları vardır. Önemli olan kanseri bilmek ve erken teşhis için gerekli eylemleri yapmaktır” dedi. (DHA)
DSÖ’nün kanser raporu: Vakalar 2050’ye kadar yüzde 77 oranında artacak
Prof. Dr. Göral: Çayı çok sıcak içmek kanser riski oluşturuyor
Malatya’da enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor: ‘Asbestte neden olan toz bulutu, kanser riskini artırıyor’
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***