HABER MERKEZİ – 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla birçok kentte yapılan eylem ve etkinliklerde, Kürtçenin eğitim ve resmi dil olması talebi öne çıktı.
Kurdistan ve Türkiye kentlerinde 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla birçok eylem ve etkinlik düzenlendi. Dil ve sivil toplum örgütleri öncülüğünde yapılan eylem ve etkinliklerde öne çıkan talep, Türkçe dışındaki dillerin resmi ve eğitim dili olması oldu.
ANKARA
Eğitim Sen, Ankara’da bulunan genel merkez binasında açıklama yaptı. Eğitim Sen Başkanı Kemal Irmak, çocuklar için anadilde eğitimin önemine değindi. Anadilinde eğitimin çocuğun ikinci dili öğrenmesini kolaylaştırdığına dikkati çeken Irmak, anadilde eğitimin aynı zamanda çocukların düşünme ve ifade becerilerinde olumlu gelişmeler kaydettiğini söyledi. Irmak, anadilin kullanımının engellenmesinin en çok çocukları etkilediğine işaret ederek, “Resmi dil dışındaki anadillerinin varlığına, yaşamasına ve öğrenilmesine karşı çıkmak, bir yönüyle eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak, bilime meydan okumak anlamına gelmektedir. Türkiye dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim görmesine ‘ülke bölünür’ paranoyası ile yaklaşılması büyük bir çelişkidir” diye kaydetti. Irmak, anadil üzerindeki tüm engellerin kaldırılması çağrısında bulundu.
ANKA Komelaya Ziman Çand û Hunerê (ANKA DER), İHD, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Ana Fatma Cemevi, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve 78’liler Girişimi de, Anadil Günü kapsamında etkinlik ve basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı okuyan ANKA DER Eşbaşkanı Mehmet Zeki Gönüldaş, “Kürt, Kürtçe ve Kurdistan yekparedir ve bir birinden ayrılamazdır” dedi.
Etkinlik konuşmacıların anadili olan Lazca, Çerkezce, Arapça, Ermenice ve Kürtçe dilleriyle 21 Şubat gününün anlam ve önemi anlatıldı. Etkinlik şiir ve müzik dinletisi ile son buldu.
İSTANBUL
SES İstanbul Şubeleri, sendikanın Aksaray’da bulunan bürosunda açıklama yaptı. SES Şişli Şube Sekreteri Ferdane Çakır, dilin sağlık hizmetlerinin erişilebilirliğini ve kalitesini etkileyen unsurların başında geldiğini ifade etti. Çakır, “Hasta ve sağlıkçı ilişkisinin her iki taraf açısından da anlaşılabilir kılınması sağlık hizmetinin kalitesini ve sonuçlarını ciddi oranda etkiler. Anadilde sağlık hizmeti talebi; sağlık hakkı, tedavi hakkı, hasta hakkı ve yaşam hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Herkese eşit, etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yolu anadil hakkının bu alanda da kullanımına bağlıdır” diye konuştu.
Çakır, şu talepleri sıraladı:
* Ülkenin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok dilli yapısına uygun olarak eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli ve anadilinde eğitim olanakları anaokulundan üniversiteye kadar tüm yurttaşlar için ücretsiz ve eşit olarak sağlanmalıdır. Bu kapsamda sağlık alanında eğitim veren okullar da çok dilli bir yapıya kavuşturularak, yabancı dillerden önce Türkiye’de yaşayan yurttaşların kullandığı farklı dil ve lehçelerde dil eğitimi alması özendirilmeli.
* Eğitim sisteminde bu temel değişiklikler yapılıncaya kadar; Türkçeden farklı dil ve lehçelerin kullanıldığı bölgelerdeki sağlık emekçilerine kullanılan dilin öğretilmesi için ücretsiz kurslar açılmalıdır.
* Farklı dil bilen sağlık emekçilerinin bildikleri dilin kullanıldığı bölgelere gönüllü tayin olması için özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı ve özendirici tedbirler alınmalıdır.
* 112, UMKE, Arama Kurtarma ve Acil servislerde görev yapan personele görev yaptığı bölgede yaygın olarak kullanılan diller ile ilgili kurslar planlanmalı, hizmet içi eğitimler yapılmalıdır.
* Yukarıda yazılı maddeler gerçekleşinceye kadar, geçici bir aşama olarak sertifikalı ve dili iyi bilen kişilerden sağlık kurumlarında yeterli sayıda tercüman bulundurulmalıdır.
RIHA
DEM Parti Riha İl Örgütü, Haliliye ilçesi Uçaksavar Kavşağı’da bulunan il örgütü binası önünde açıklama yaptı. Riha Emek ve Demokrasi Platformu birleşenlerinin yanı sıra DEM Parti adayları ve çok sayıda kişi açıklamaya katıldı. Kürtçenin Kurmancî ve Kirmançkî lehçeleri ile Türkçe ve Arapça “Dilimiz onurumuzdur, zaman Kürtçe zamanı” yazılı pankartlar taşındı. İHD yöneticilerinden Müslüm Saraçoğlu, basın metninin okudu. DEM Parti İl Eşbaşkanı Bekir Karakeçili, Kürtçeye dönük baskı ve yok sayma politikalarına tepki gösterdi. Açıklama, “Bê ziman jiyan nabe (Dil olmadan yaşam olmaz)” sloganıyla son buldu.
İHD Riha Şubesi, dernek binasında açıklama yaptı. Dernek yöneticisi Mustafa Vefa, anadilde eğitim hakkının en temel insan hakkı olduğunu vurguladı. Vefa, Kürt sorununun çözülmesinde Kürtçe önündeki engellerin kaldırılmasının önemli olduğunu vurguladı. Vefa, “Yasal hiçbir güvencesi olmadan 2009 yılında Kürtçe yayına başlayan TRT 6 kanalı ve 2012 yılında başlatılan seçmeli ders uygulamaları, milyonlarca Kürt yurttaşın anadil taleplerini karşılamaktan oldukça uzaktır” dedi.
Harran Demokratik Öğrenci Dayanışması da Anadil Günü’nü bir dizi etkinlik ile kutladı. Merkez Haliliye ilçesinde bulunan eski Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) binasında yapılan kutlamaya, öğrencilerin yanısıra küçük çocuklar ve çok sayıda kişi katıldı.
Etkinliğin açılışında Kürtçe konuşan dayanışma üyesi Mahmut Bayar ve Türkçe konuşan Hatice Kübra Göktepe, Kürtçe ile ilgili bilgi vererek, baskı politikalarına dikkati çekti. Konuşmaların ardından Kürtçe’ye dönük asimilasyon ve baskı politikalarına dikkati çeken “Kurt û Kurmancî” adlı kısa belgesel filminin gösterimi yapıldı. Kutlama yerel sanatçılar Paudar Perwer ve Rojda Amara’nın seslendirdiği Kürtçe konuşmalar eşliğinde çekilen halaylar eşliğinde son buldu.
ÊLIH
Êlih’te kitlesel bir şekilde yürüyüş gerçekleştirildi. ARİ-DER öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşe, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve yurttaş katıldı. DEM Parti Êlih İl Örgütü önünde bir araya gelen kitle, burada oluşturdukları kortej ile yürüyüşe geçti. “Kürçe resmi ve eğitim dili olsun” talebinin yer aldığı pankart taşındı. Yürüyüşte sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana zîndanan” ve “Bê ziman jiyan nabe” sloganları atıldı. “Zimanê Kurdî” şarkısı seslendiren kitle, Yılmaz Güney Park’ına kadar yürüdü.
ARİ-DER Eşbaşkanı Mazlum Tenha, Kürtçenin yaşamın her alanında yer alması için herkesi sorumluluk almaya çağırdı. Kürt diline dönük baskılara dikkat çeken Tenha, buna karşın mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu. Etkinlik çekilen halayların ardından son buldu.
DÎLOK
DBP Dîlok İl Örgütü, Şahinbey ilçesinde bulunan Yeşilsu Parkı’nda açıklama yaptı. “21’ê Sibatê roja zimanê dayikê pîroz be” yazılı pankartın taşındığı açıklamada, konuşan DBP Dîlok İl Yöneticisi Abdullah Acar, anadilde eğitim talebinde bulundu.
COLEMÊRG MERKEZ/GEVER
DEM Parti Colemêrg İl Örgütü, seçim bürosu önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “Bila zimanê Kurdi bibe zimanê fermi û yê perwerdehî yê” pankartı taşındı. Ayrıca, “Dilimiz varlığımızdır”, “Kürtçe kimliğimizdir”, “Kürtlere Statü” yazılı Kürtçe dövizler taşındı.
DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Kadir Şahin, “Herkesin her yerde ve her zaman Kürtçe konuşması, okuması, yazması gerekir. Kürtçe yaz, Kürtçe yaşa. Her evi, sokağı, mahalleyi, mezrayı, köyü, kasabayı, ilçeyi, şehri ve çevreyi Kürtçe dil okulu ve üniversitesine dönüştürelim. Yaşasın Kürt dili” dedi.
Gever ilçesinde de partinin seçim bürosu önünde açıklama yapıldı. Buradaki açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. İlçe Eşbaşkanı Ercan Sevmez, “Dilimizi kuşatan ve yok etmeye çalışanlar iyi bilinmelidir ki Kürt dili ve Kürt dili mücadelesi biz Kürtler için stratejik bir konudur. Kürt dili İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça, Farsça, Türkçe ve diğer tüm diller gibi temel haklara sahiptir. Bu gerçek hiçbir şekilde tartışılamaz” diye konuştu.
MÊRDÎN
Mêrdîn’de 21 Şubat dolayısıyla yürüyüş gerçekleştirildi. DEM Parti binası önünde başlayan yürüyüşte “Bê ziman jiyan nabe” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı. Yürüyüş, DBP binasına kadar devam etti. Çok sayıda kişinin katıldığı yürüyüşün ardından DEM Parti İl Eşbaşkanı Necla Acıbuca konuştu.
Kürtçenin resmi dil olması taleplerinin olduğunu belirten Acıbuca, “Kürtçe resmi statüye kavuşturulmalı, eğitim dili olarak kabul edilmeli, Çocuk Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kabul eden Türkiye şerh koyduğu maddelerden şerhini kaldırarak, sözleşmeye uymalı” dedi. 7’den 70’e herkese çağrıda bulunduklarını ifade eden Acıbuca, her Kürt’ün Kürtçeye sahip çıkması ve Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi için çalışması gerektiğini söyledi.
Sloganlarla sona eren açıklamanın ardından kitle Adalet Nöbeti’ni ziyaret etti.
Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu ise, Anadil Günü dolayısıyla Mêrdîn’de açıklama yaptı. Açıklama öncesi Karayolları Parkı’nda bildiri dağıtan platform üyeleri, erbaneler eşliğinde Kürtçe şarkılar seslendirdi. Çok sayıda çocuğun da katıldığı açıklamada “21 Şubat Dünya Anadili Günü kutlu olsun” yazılı Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Süryanice olmak üzere dört dilde pankart açıldı. Açıklamada Kürtçe, Arapça ve Süryanice “Dilimiz onurumuzdur” yazılı dövizler de taşınırken, “Zimanê me rumeta me ye” sloganı atıldı. Açıklamayı Platform adına Kürt Yazar Ahmet Çelik okudu.
Türkiye’de Kürtçe’nin resmi dil kabul edilmesini talep ettiklerini belirten Çelik, bunun yanı sıra Süryanice, Ermenice, Lazca ile birlikte Türkiye’deki diğer halkların dillerinin resmi statüye kavuşturulması gerektiğini belirtti. 7’den 70’e herkesi anadiline sahip çıkmaya çağırdıklarını kaydeden Çelik, Kürtçe başta olmak üzere halkların dillerinin yaşatılması ve yasal statü kazanması için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Açıklama Kürtçe seslendirilen şarkılar eşliğinde son buldu.
ŞIRNEX
21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla DEM Parti Dil ve Kültür komisyonu ile Cizîr Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde yapmak istediği yürüyüş Valilik kararı olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Bu durumu protesto eden yüzlerce kişi DEM Parti Cizîr ilçe binasın önünde açıklama yaptı.
Açıklamaya DEM Parti Şirnex Milletvekilleri Newroz Uysal Aslan, Mehmet Zeki İrmez, il ve ilçelerde gösterilen belediye eşbaşkan adayları, Barış Anneleri Meclisi, TJA aktivistleri, MEBYA-DER, TUHAD-DER’in yanı sura yüzlerce kişi katıldı. Kadınlar açıklamaya ulusal kıyafetleri ile katıldı. Açıklamada üzerine “Kurd Kurdî Kurdistan”, “Ez kurdim perwerdehiya bi kurdî dixwazim”, “Bê ziman jiyan nabe” yazılı dövizler taşındı. Kitle ellerinde ki erbanelerle “Bi xeml û xweş zimanê kurdî” parçasını çaldı. Açıklama kitle adına Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Eşbaşkanı Fatma Gizleyici tarafından okundu.
‘KÜRTLERİN AKLIDIR, RUHUDUR, BEDENİDİR’
Gizleyici, anadilin önemine dikkat çekerek, “21 Şubat, tüm dillerin korunması ve eşitlenmesi amacıyla Uluslararası Anadil Günü olarak ilan edilmiştir. Ne yazık ki bugün bile pek çok dilin hala statüsü yok ve gelecekleri de belirsiz. Erime ve yok olma tehdidi altındadır. Bugün Anadolu’da Süryanice, Lazca, Boşnakça, Hemşince, Çerkezce, Ermenice, Rumence ve Arapça gibi diller yok olmanın eşiğindedir. Nesli tükenmekte olan dillerden biri de on milyonlarca Kürt’ün Kürtçe dilidir. Şunu iyi bilmek gerekir ki; Kürtçe insanoğlunun en eski ve en zengin dilidir. Kürt dili, Kürt halkının varlığı, kimliği ve en temel değeridir. Kürt dili Kürtlerin kalbidir, ruhudur, aklıdır, bedenidir” dedi.
‘KÜRTÇENİN ÖZGÜRLÜĞÜ KURDİSTAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
Kürtlerin anadilde eğitim ve statü için yıllardır çetin bir mücadele verdiğini belirten Gizleyici, “Kürt dili, Kürt milletinin birliğinin omurgasıdır. Kürt dili olmadan Kürtler ve Kurdistan olmaz. Kürtçe ve Kurdistan birdir ve birbirinden ayrılamaz. Biri olmadan diğeri olmaz. Kürt dilinin özgürlüğü aynı zamanda Kürtlerin ve Kürdistan’ın özgürlüğüdür. Kürt halkının bu 50 yıldaki özgürlük mücadelesi bu gerçeği ortaya koymuş ve Kürt dilinin korunması, canlandırılması ve geliştirilmesi konusunda hafızanın, farkındalığın, bilginin ve mücadelenin artmasını sağlanmıştır. Biz, milyonlarca Kürt ve Kürt partileri, kurumları ve örgütleri Kürtlerin özgürlüğünü ve dilin özgürlüğünü istiyoruz. Bizler her alanda ‘Dem Dma zimanê kurdî ye’ sloganıyla bu mücadeleyi her zamankinden daha yüksek, daha güçlü ve daha yaygın hale getireceğiz” diye belirtti.
Açıklamada Gizleyici anadile ilişkin talepler şöyle sıralandı:
“* Kürt dilinin resmi ve uluslararası bir statüsü olmalıdır; hem Kürdistan’ın tamamında, hem de Kürtlerin yaşadığı tüm devletlerde, hem de uluslararası alanda, uluslararası anayasa ve kanunlarla resmen kabul edilmesi, statü verilmesi ve tanınması.
– Kürtçe eğitim dili olmalı; ya da statü sahibi tüm dünya dilleri gibi Kürtçenin de anaokullarından üniversitelere kadar eğitimin her aşamasına dahil edilmesi, anaokullarından, üniversitelere kadar Kürtçe okullarının açılması gerekir, müfredat ve konuyla ilgili diğer tüm hususlar Kürtler tarafından belirlenmelidir.
*Türkiye Devleti, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 17, 29 ve 30. maddelerine getirilen kısıtlamaları kaldırmalı ve bu Sözleşme kapsamındaki sorumluluklarını yerine getirmelidir.
*Meclis, valilik, belediye, mahkeme, hastane gibi tüm resmi ve sosyal alanlarda Kürtçe dili özgür ve açık olmalı, resmi işler yazılı Kürtçe yürütülmelidir.
*Kürt Dil Enstitüsü resmi olarak Kürt halkının temsilcileri tarafından kurulmalı ve yönetmelidir.
*Türkçe gibi diller için bütçeden, kadrodan, diğer bütün açılardan nasıl imkanlar yaratılıyorsa Kürtçe için de imkanların olması gerekir.
*Kürtlerin yaşadığı köy, mahalle, sokak, belde, kasaba ve yaşam alanlarının isimleri Kürtçe olmalıdır.”
‘İKİYÜZLÜSÜNÜZ’
Ardından konuşan Şirnex milletvekili Newroz Uysal Aslan ise, mevcut iktidarın anadilin üzerindeki ırkçı politikalarına dikkati çekerek, “Dünyada bulunan bütün diller özel ve kutludur. Ancak mevcut iktidar yıllardır Kürtler üzerinde yok etme politikaları sürdürüyor. Ancak bu devlet sadece Kürt varlığına değil diline de karşı da hukuksuz bir politika yürütüyor. Bugün kim Kürtçe için bir açıklama yapsa, saldırılara karşı tepkisini gösterse ya saldırıya uğruyor ya da hakkında bir soruşturma açılıyor. Bugün TRT6 (şeş) ile övünenler neden Kürtçe yürüyüşe engel oluyor? Bugün Kürtçe üzerinde siyaset yapanlar neden dünyanın bir diğer ucunda bulunan Japonya’da bir Kürtçe kurs açıldığında müdahale ediyor? Bu ikiyüzlülüktür. Kürtçeyi tanımayanlar Kürdü de tanımıyor. Bugün Kürtçe üzerinde siyaset yapanlar Cizîr’de ki bu görüntüye baksınlar. Bizler bu ikiyüzlülüğü ve Kürtçe üzerindeki tecridi teşhir ediyor ve kabul etmiyoruz. Anadilimiz üzerindeki bu saldırılar son buluna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
Yapılan konuşmamalar ardından açıklama erbane eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.
MELETÎ
DEM Parti Meletî İl Örgütü, 21 Şubat Dünya Anadil Gününe dair il örgütünün bulunduğu konteyner alanında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, parti üyeleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Meletî Şubesi üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan DEM Parti İl yöneticisi Birgül Doğan, anadilin halkların varlık gerekçesi olduğunu söyledi.
TÜRKİYE’DE 18 DİL KAYBOLMA TEHLİKESİ ALTINDA
İnsan Hakları Derneği (İHD) 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada anadil hakkının hem bireysel bir hak hem de ait olunan topluluğun kolektif hakkı olduğuna dikkat çekildi. Anadillerin toplumların varlıklarının, kimliklerinin ve kültürlerinin en önemli aktarıcısı olduğunun altı çizilen açıklamada, “Topluluklar dilleriyle var olurlar. Dili olmayan toplulukların topluluk olarak varlıklarını devam ettirmeleri oldukça zordur. Dilsel ve kültürel çoğulculuk ile toplumların barış içinde bir arada ve özgürce yaşamaları sağlanabilecektir” denildi.
Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Türkiye’de Türkçe dışında günlük yaşamda 36 farklı dil bulunuyor. UNESCO’nun tespitlerine göre konuşulan 3 dil kaybolmuş, 18 dil ise kaybolma tehlikesi altındadır.
ENGELLER KALDIRILMALI
Türkiye’nin çözüm bekleyen en temel sorunlarının başında gelen Kürt Sorununun çözümü ve toplumsal barışın sağlanmasının en temel ilerleme araçlarından birisi kuşkusuz Kürt Dili ve lehçelerinin kullanımı önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Yasal hiçbir güvencesi olmadan 2009 yılında Kürtçe yayına başlayan TRT 6 kanalı ve 2012 yılında başlatılan seçmeli ders uygulamaları milyonlarca Kürt yurttaşın anadil taleplerini karşılamaktan oldukça uzaktır. Yaşamın her alanında Kürtçenin kullanımı ciddi engelleme ve baskılar yaşaması yanısıra, mülki idari makamların gerekçe bile bildirmeden Kürtçe tiyatro, sinema, konser ve benzeri kültürel etkinlikleri yasakladıklarına tanık olunmaktadır.”
ANTALYA
DEM Parti Antalya İl Örgütü, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla parti binalarının önünde basın açıklamasında bulundu. Açıklamaya partinin Antalya Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Adayları Nesibe Bahadır ve Kemal Bülbül de katıldı.
Yapılan açıklamanın ardından konuşan Kemal Bülbül, bugünün tüm anadillerin günü olduğunu söyledi. Kürtçeye dönük yasak ve engellemelere dikkat çeken Bülbül, bugün kendileriyle birlikte olmaları gerekirken yanlarında olmayan vali, kaymakam ve belediye başkanını eleştirdi.
Bülbül, “Bu ne demek? Kürtlerin varlığını kabul etmiyoruz demektir. Biz varız, dilimiz de var, tarihimiz de var, partimiz de var, siyasetiniz de var. Çözüm için varız, eşitlik için adalet için varız. Hiçbir yere gitmeyeceğiz. Burada kendi dilimizle, tarihimizle, kültürümüzle var olmaya devam edeceğiz. Tıpkı Türkler gibi eşit olmak için. Tıpkı diğer halklar gibi eşit olmak için. Tıpkı sizler gibi meslek sahibi olmak halkımıza, topluma, kültüre hizmet etmek için sayın vali, sayın belediye başkanları, sayın kaymakamlar çok ayıp etmiştir. Kınıyorum” ifadelerini kullandı. Açıklama, Kürtçe müzik dinletisi yapılmasıyla son buldu.
HATAY
Hatay’da ise İHD İskenderun Şubesi, yaptıkları açıklama ile Dünya Anadil Günü’nü kutladı. Şube Eşbaşkanı Coşkun Selçuk, dernek olarak her bireyin en doğal insan hakkı olan kendi anadili ile eğitim alması ve dünya ile iletişim kurması hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ettiklerini söyledi.
İHD Hatay Şubesi de, Anadil Günü vesilesiyle konteynerların önünde basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada basın metnini okuyan İHD MYK Üyesi Servet Üstün Akbaba, anadilin bir hak olduğunu ifade ederek, “İnsan Hakları Derneği olarak Dünya Anadil Gününü kutluyor her bireyin en doğal insan hakkı olan kendi anadili ile eğitim alması ve dünya ile iletişim kurması hakkının ivedilikle hayata geçirilmesini talep ediyoruz” dedi.
MERSİN
Dünya Anadili Günü dolayısıyla Mersin’de de İHD, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Eğitim Sen şubeleri Özgür Çocuk Parkı’nda ortak açıklama yaptı.
Türkçe ile Kürtçenin Kurmanci ve Kurmançki lehçelerinde hazırlanan açıklama metninde, anadili Arapça, Kürtçe, Lazca, Hemşince, Çerkesce olan milyonlarca çocuğun kendi anadillerinden koparıldığı ifade edildi. Resmi dil dışındaki anadillerinin varlığına, yaşamasına ve öğrenilmesine karşı çıkmanın aynı zamanda eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak, bilime meydan okumak anlamına geldiği vurgulanarak, “Türkiye dünyada çocuklarına bayram armağan eden tek ülke olmakla övünürken, milyonlarca çocuğun kendi anadili ile eğitim görmesine ‘ülke bölünür’ paranoyası ile yaklaşılması büyük bir çelişkidir” denildi
KÜRTÇE YAYGINLAŞTIRILMALI
Sanatolia Kültür Derneği ise Adalet Nöbeti eyleminin sürdüğü Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER) binasında etkinlik düzenledi.
“Zimanê me hebûna me ye. Bê ziman jîyan na be” (Dilimiz varlığımızdır. Dilsiz yaşam olmaz) pankartının yer aldığı salonda yapılan etkinlikte Kürtçe şarkılar ve klamlar seslendirildi.
Dernek yöneticilerinden Emin Aksu, yaptığı konuşmada ülkede Kürtçe başta olmak üzere birçok dilin asimilasyon politikaları sonucu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, Kürtçe ve diğer dillerin hayatın her alanında yaygınlaştırılması çağrısında bulundu.
TJA: DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne dair yazılı açıklama yaptı. Anadil mücadelesi verirken yaşamını yitiren kadınlarında anıldığı açıklamada, “ İrademiz, dilimiz, ülkemiz özgür olana kadar mücadelemizi daha da yükselteceğiz” sözü verildi.
Kürt dilinin tecrit altında olduğu kaydedilen açıklamada, İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit derinleştikçe anadil üzerindeki baskı ve asimilasyon politikalarının da artarak, devam ettiği belirtildi. Cezaevlerinden okullara, mahkeme salonlarından devletin bütün kurumlarına kadar tek dil dayatmasının sürdüğünün vurgulandığı açıklamada, “Halkımıza çağrımızdır, herkes anadiline sahip çıkmalı, anadilinde konuşmalı, yazmalı, yaşamın tüm alanlarında anadilini konuşma mücadelesini yürütmelidir. Dilimiz yaşamımızdır, dilimiz onurumuzdur, dilimiz kimliğimizdir, dilimiz varlığımızdır. Kürtçe eğitim dili olmalıdır” denildi.
EMEP: ANADİL HAKKIMIZ İÇİN MÜCADELE EDELİM
Emek Partisi (EMEP) Amed ve Dêrsim İl Örgütleri de, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne dair binalarında basın açıklaması yaptı. Amed’de yapılan açıklamada basın metnini okuyan EMEP üyesi Nurgül Deniz, “ ‘Tek dil, tek millet’ dayatmasında ısrar eden tek adam düzeni karşısında, Emek Partisi olarak, Kürtçenin konuşulmasının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, Kürtçenin kamusal hizmetlerin tamamında kullanımının güvence altına alınacağı bir statüye kazandırılmasını, örgün zorunlu eğitimin tamamında Kürtçe eğitim alma hakkının tanınmasını, 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde bir kez daha ifade ediyor, tüm halkımızı ana dil hakkımızı kazanmak için mücadeleye çağırıyoruz” denildi.
İZMİR
DEM Parti İzmir İl Örgütü, 21 Şubat Dünya Anadil Günü sebebiyle parti binasında basın toplantısı ve panel düzenledi. Toplantının yapıldığı salona “Dem dema zimane Kurdi’ye” pankartı asıldı. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Akın Birdal, Türkan Aslan Ağaç, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri, İHD Şubesi, jin Ard, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Demokratik Bölgeler Partisi Ege Bölge Temsilciliği, DEM Parti bileşenlerini yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Basın metninin Kürtçesini DEM Parti üyesi Ramazan Kaygısız, Türkçesini ise DEM Parti İl Eşbaşkanı Rezan Karabulut okudu.
21 Şubat Dünya Anadil Günü bütün dillerin korunması ve güçlendirilmesi amacıyla ilan edildiğini hatırlatan Karabulut, günümüzde yok olma tehlikesi altında olan binlerce dil olduğunu vurguladı. Türkiye’de Süryanice, Lazca, Boşnak, Hemşince, Çerkezce, Ermenice, Yunanca ve Arapçanın yok olmanın eşiğinde olduğunu ifade eden Karabulut, “Tehlike altında olan dillerden biri de milyonlarca Kürdün dili olan Kürtçedir. Şu iyi bilinmelidir ki; Kürtçe en kadim, en zengin, en barışçıl dillerden biridir. Kürtçe Kürt ulusunun varoluş bağımsızlık, kimlik ve en başat değeridir. Kürtler dilleri Kürtçe olmadan Kürt ve Kurdistani olamaz. Kürtçenin özgürlüğü, Kürtlerin ve Kürdistan özgürlüğüdür. Kürt halkının özgürlük mücadelesi derken son elli yılda bunu ortaya koymuştur. Kürt dilinin bilinci ve bilgisi, mücadelesi savunusu Kürtler için stratejik bir konu kırmızıçizgisidir” diye konuştu.
‘KÜRTÇE RESMİ DİL STATÜSÜNE KAVUŞMALI’
Bütün diller gibi Kürtçe de Kürtlerin en temel hakkı olduğunu ifade eden Karabulut, “Bu yüzden biz milyonlarca Kürt ve Kürtlerin bütün toplulukları, partileri, kurum ve kuruluşları Kürtçenin bağımsızlığını ve özgürlüğünü her yerde talep ediyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Mücadelede şiarımız ‘Dem dema zimane Kurdiye’ ve bu şiarı her zamankinden çok güçlü haykırıyoruz. Bu nedenle Kürtçe için ileri sürdüğümüz talepler ve amacımız gayet açık ve nettir” dedi.
Basın toplantısından sonra ana dile ilişkin panel gerçekleştirildi.
‘DİLİMİZ KİMLİĞİMİZ VE ONURUMUZDUR’
Panelde konuşan Barış Annesi Sultan Yağmekan, “Anadilimiz varlığımızdır” diyerek, Kürtçe üzerindeki asimilasyon politikalarına karşı tüm Kürtlerin anadilinde konuşmaya çağırdı. Yağmekan, “Bu birçok yerde dilimizi yasaklamaya çalışıyorlar ama bu dili bize Allah verdi ve kimse yasaklayamaz. Bugün geldiğimiz noktada çocuklarımız artık Kürtçe konuşmuyor. Bu konuda Kürt annelerin çok duyarlı olması gerekiyor. Evde mutlaka çocuklarımızla Kürtçe konuşmalıyız. Çünkü dilimiz bizim kimliğimiz ve onurumuzdur bunu korumak hepimizin görevidir. Kendi anadilimizde eğitim almak bizim en doğal hakkımız ama bu gün hala Kürtler ana dilinde eğitim alamıyor. Hala mahkemelerde kendi dilimizde kendimizi ifade etme konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Bu konuda Kürt avukatlarının Kürtçe konuşma konusunda daha duyarlı olmasını istiyoruz” diye konuştu.
‘ERMENİCE YOK OLMAKLA KARŞI KARŞIYADIR’
Anadilin yaşatılması konusunda çocukların kendi anadilinde eğitim görmesini önemine vurgu yapan DEM Parti İl Yöneticisi İzaruhı Kervancıoğlu Barka, Kürdistan’daki asimilasyon politikalarına işaret etti. Kürtçenin yanı sıra Ermenicenin üzerinde de büyük baskılar olduğunu anımsatan Barka, “Azınlık dilleri Lozan Anlaşmasında yer alsa da görünmez engellemelerle yasaklandığını biliyoruz. Ben de bir kendi ana dilim olan Ermeniceyi unutmamak için İtalya’da eğitim gördüm. Bu toprakların kadim halklarından olan Ermenilerin hala kendi dilinde eğitim alamıyorlar. Bu yüzden Kürtçe gibi Ermenice de yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır” dedi.
Panel Kürt Edebiyatçı Ehmedê Xanî’den beyitler okundu ve sanatçı Aram Tigran’ın şarkıları ile son buldu.
WAN
Eğitim-Sen Wan Şubesi, Dünya Anadil Günü’ne ilişkin Aydın Perihan İş Merkezi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda sendikalının katıldığı açıklamada, “Anadil temel haktır. Zimanê me rûmetame ye” pankartları açıldı.
Burada konuşan KESK Wan Şube Başkanı Murat Atabay, Türkiye’de 18 dilin yok olduğunu veya yok olmak üzere olduğuna dikkat çekerek, “Eğitim biliminin temel ilkeleri ve uluslararası sözleşmeler yok sayılarak anadilde eğitime yasak getirip, anadilde eğitimi sağladıklarını söylemeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Her bireyin kendi ana dilini öğrenmesi ve eğitim alması önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor” diye kaydetti.
ADANA
İHD ve Eğitim ve Eğitim Sen Adana Şubeleri, Dünya Anadil Günü dolayısıyla İnönü Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Türkçe basın metnini okuyan Eğitim Sen Adana Şube Başkanı Fatih Toprak, “Eğitim Sen olarak, tüm dünya ve Türkiye halklarının 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nü kutluyor, farklı anadili ve kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
KÜRT DİLİNİN ÖNEMİNE VURGU
Son olarak ise Kürtçe basın metnini Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan KÜRDİDER eski Adana Şube Başkanı Giyasettin Gümüş okudu. Kürt dilinin önemine değinen Gümüş, Kürt dilinin; Kürt ulusunun kimliğinin ve onurunun temeli olduğunu vurguladı. “Kürt dilinin özgürlüğü her zaman Kürtlerin ve Kürdistan’ın özgürlüğüdür” diyen Gümüş, Kürt halkının 50 yıllık özgürlük mücadelesi gerçeği ortaya koyup, Kürt halkının cesareti, bilinci, dürüstlüğü, mücadelesi ve çalışmasını arttırdığına vurgu yaptı.
Açıklama sonrası DEM Partililer, alkış ve Be ziman jiyan nabe” sloganlarıyla il binalarına kadar yürüdü.
SES ADANA ŞUBESİ’NDEN AÇIKLAMA
SES Adana Şubesi de Anadil Günü dolayısıyla binalarında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada basın metnini okuyan SES Adana Şube Sekreteri Mihraç Erbova, herkese eşit, etkin ve nitelikli sağlık hizmeti sunmanın yolu anadil hakkının bu alanda da kullanımına bağlı olduğunu belirterek, SES olarak taleplerini sıraladı.
ÇEWLÎG
DEM Parti Çewlîg İl Örgütü, Anadil Günü’ne dikkat çekmek için parti il binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada Kurmancî ve kurmanckî “Her der Kûrdî her dem Kûrdî” ( Her zaman ve her yerde Kürtçe) , “Zon ma welat Mayo” (Dilimiz Ülkemizdir), “Dem dema Kirdki yo” ( Vakit Kürtçe vaktidir), yazılı pankartlar açtı. Açıklamayı DBP İ İl Eşbaşkanı Şevket Kalındamar okudu.
AMED
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Anadil Günü kapsamında Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan Rojava Parkı’nda etkinlik düzenledi.
Etkinlikte konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Amed 2’Nolu Şubesi Yürütme Kurulu Üyesi Serdar Dengiz, dil kültürün temel unsuru olduğunu vurgulayarak, “Halklar için anadil önemlidir. Dil hem toplumu şekillendiriyor ve halkların kimliği haline geliyor. Ancak devlet bölünme bahanesiyle milyonlarca çocuk kendi anadilinde eğitim almaktan mahrum bırakılıyor” dedi.
Açıklama ardından platform üyeleri, günün önemine dikkat çekmek amacıyla yanlarında getirdikleri beyaz tahta ile Kürtçe alfabe yazarak çocuklara eğitim verdi. Çocuklar etkinliğe yoğun ilgi gösterdi. Verilen ders ardından çocuklara Kürtçe masallar dağıtıldı.
SEMSUR
Semsûr Emek ve Demokrasi Platformu, 21 Şubat Dünya Anadil Gününe dair basın açıklaması düzenledi. Demokrasi Parkında düzenlenene basın açıklamasına kentte bulunan Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) ve insan hakları savunucularının katıldı. Açıklamada, “Anadilimle varım” pankartı açıldı. Açıklamada konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Semsur Şubesi Eğitim Sekreteri Zeynal Çelik, “Resmi dil dışındaki anadillerin varlığına, yaşamasına ve öğrenilmesine karşı çıkmak eğitim biliminin en temel ilkesine karşı çıkmak ve bilime meydan okumak anlamına gelir” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***