RTÜK, geçtiğimiz haftalarda “Kızıl Goncalar” isimli dizi hakkında idari para cezası vermişti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi, RTÜK tarafından diziye verilen 2 kez program durdurma ve 9 milyon cezayı onaylamıştı.
RTÜK’ün cezasının ardından sinema, televizyon, tiyatro ve reklam sektöründe çalışan emekçiler “Sansüre hayır” başlığıyla İstanbul Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde eylem yaptı.
Eylemde yapılan basın açıklamasında, bu sansür uygulamalarıyla ilk defa karşılaşılmadığı hatırlatılarak, tiyatro, sinema, dizi film gibi sanatın her alanında sıkça görülen sansür uygulamalarının normalleştirilmesinin, sansürün kendisinden daha tehlikeli sonuçlar doğuracağı vurgulandı.
Açıklamada, cezalandırma, yasaklama, soruşturma, hedef gösterme, tehdit etme, korkutma, aşağılama, engelleme, fiziki ve sözlü saldırı, kriminalize etme, ötekileştirme gibi yöntemlerle ortaya çıkan sansür ile tüm yaratıcı alanların varoluşunun tehdit edildiğine ve bir korku iklimi yaratılmaya çalışıldığına işaret edildi.
Sansürün, evrensel düzeyde tüm yaratıcı alanların ortak mücadele konusu olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 64. Maddesi hatırlatılarak, “Anayasa’da belirtildiği gibi sanat faaliyetleri, bizlerin tabiriyle ‘Sanatsal İfade Özgürlüğü’ yasalarla koruma altındadır” denildi.
“ARTIK YETER, NEDES ALAMIYORUZ”
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
“Sanatsal ifade özgürlüğünün önündeki engellemeler sadece yayın durdurma, para cezası gibi yöntemlerle karşımıza çıkmıyor. Örneğin; yıllardır tadilat var gerekçesiyle son dakika iptal edilen tiyatro oyunları, ‘kamu güvenliği’ gerekçe gösterilerek iptal edilen konserler, gösteriler, sergiler, şehirlere girmesi engellenen ekipler, bakanlık tarafından verilen desteklerin geri çekilmesi, gösterimi durdurulan belgeseller ve sinema filmleri, iptal edilen festivaller… Sansürün doğurduğu sonuçlar sadece performansların, eserlerin engellenmesi ile de bitmiyor! Ekipler hedef gösteriliyor, binlerce çalışan ücretlerini alamıyor ve iş kaybına uğruyor.
Artık yeter! Sansür, yasaklar ve engellemelerden dolayı nefes alamıyoruz!
Emek ve Meslek örgütleri olarak; sahnelerde, sinemalarda, ekranlarda, stüdyolarda her yerde ve her zaman sansürün karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Sansür normalleştirilemez. Sansürün ve sansürün yarattığı dolaylı sonuçlar karşısında tüm meslektaşlarımızı bir arada olmaya davet ediyoruz.
Yalnız değiliz, bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz.
Sanatsal ifade özgürlüğümüzün önündeki engeller kaldırılsın, sanatçı ve sanat emekçileri özgür kalsın.”
Açıklamaya imza atan meslek örgütleri ve sendikalar şöyle:
Sendikalar:
Oyuncular Sendikası
Sinema Emekçileri Sendikası (DİSK SİNE-SEN)
Sinema Televizyon Sendikası
Meslek birlikleri:
BSB Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
Senaryo ve Diyalog Yazarı Eser Sahipleri Meslek Birliği (SENARİSTBİR)
Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SİNEBİR)
Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SE-YAP)
Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY)
Dernekler:
Çağdaş Sinema Oyuncuları Derneği (ÇASOD)
Film ve Sahne Tasarım Ekipleri Derneği (FST)
Film Yönetmenleri Derneği (FİLM-YÖN)
İzmir Tiyatroları Derneği
Post Prodüksiyon Çalışanları Derneği (POSTPRODER)
Sinemacı Kadınlar Derneği
Vakıf:
Türk Sinema Vakfı (TÜRSAV)
Meclis:
Özgür Sanat Meclisi
İnisiyatif:
Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi
Kooperatifler:
Ahura Tiyatro Kooperatifi
Ankara Tiyatro Kooperatifi
Akdeniz Tiyatro Kooperatifi
Film Koop
Filmmor Kadın Kooperatifi
Karadeniz Tiyatro Kooperatifi Ege Tiyatro Kooperatifi
Güney Marmara Tiyatro Kooperatifi
Tiyatro Kooperatifi
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***