Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, İstanbul’da CHP ya da AKP’nin adayının ‘bedavadan’ desteklenmemesi gerektiğini söyledi. Başak Demirtaş’ın İstanbul adaylığı ihtimalini değerlendiren Müslim, “Sanırım böyle karşılıksız bir tarafı desteklemek iyi olmaz. Mesela bu CHP’yi mi destekleyelim yoksa AKP’yi mi destekleyelim. Yani en azından bir şeyler anlaşalım. Halkın önünde. Bunu açıklayalım. Böyle bedavadan birisini desteklemek değil veyahut da çekilmek de değil yani.” ifadelerini kullandı.
PYD eş Başkanı Salih Müslim, gazeteci Erkam Tufan’ın YouTube kanalına konuk oldu, gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Erkam Tufan’ın, “Türkiye Büyük Millet Meclisi dün itibariyla İsveç’in NATO’ya giriş sürecini onayladı. Önemli bir gelişmeydi ve Erdoğan’ın pek çok talepleri vardı. F-16 meselesi, Avrupa Birliği’nin kapılarının Türkiye’ye açılması vesaire… Ama bunların hiçbirisinin olmadığını gördük. Burada sormak istediğim şey şu; bu karar neticesinde Erdoğan’ın pazarlıkları sonucunda Avrupa ve Amerika’dan PYD’yi satmasıyla alakalı bir endişeniz var mı? Bu karar sonucunda Avrupa ve Amerika’dan PYD’ye karşı bir mesafe konulacak mı?”sorusuna şöyle cevap verdi: “Her şeyden önce herkesin bilmesi gerekir ki, biz satılık değiliz. Ne kimse bizi satabilir, ne de alabilir. Artık Ortadoğu’da bir denklemin bir parçası olarak yolumuza devam ediyoruz. Başkaları artık ne düşünüyorsa, ne yapıyorlarsa onu bağlar.”
“Erdoğan’ın Batı’yla, Amerika’yla İsveç konusundaki pazarlığının size negatif olarak döneceği endişesi var mı sizde?” sorusunu ise, “Avrupa’daki kanunlardan biz yararlanıyorduk. Şimdi onlara, ‘siz kendi kanunlarını değiştireceksiniz’ vs. bir şantajla karşı karşıya kaldılar. Şantaj yapılması sanırım pek etkili olmaz.” cevabını verdi.
Kasımpaşa kafası, ne yapacağını bilmiyoruz
ABD’yle ilişkilerinin 2015’de IŞİD’e karşı birlikte savaşarak başladığını anlatan Salih Müslim, ilişkilerinin devam ettiğini anlattı. ABD’nin silah ve mühimmatları da IŞİD’le savaşmak için verdiğini, başka yerlerde kullanılmasını istemedğini anlattı.Türkiye’nin IŞİD’in ‘intikamını’ almak için haraket ettiğini düşündüklerini belirten Salih Müslim, “Biz terör örgütü değiliz. İsveç de bunu biliyor. Ayrıca bizim İsveç’le bir işimiz yok. Orada Kürt sivil toplum örgütleri vardır. Biz oradaki yasalardan yararlanıyoruz. Yani Erdoğan’ın dayatmak istediği şudur; Siz kendi yasalarınızı değiştireceksiniz! Ee bu da olmaz artık. Sen bu kadar insanların veyahut bir başka devletlerin işine girip de ‘kendi yasalarını benim keyfime göre değiştireceksiniz’ diye dayatamazsınız.” diye konuştu.
“Önümüzdeki dönemde Türkiye tarafından Rojavaya yönelik bir kara harekatı tahmin
ediyor musunuz?” sorusuna ise Salih Müslim şöyle cevap verdi: “Vallahi işte ne bileyim artık
bu Kasımpaşa kafası ne yapacağını bilmiyoruz, kimse tahmin etmiyor. Ama buna rağmen de bütün konjektör öyle bir bir şeye el vermiyor. Uluslararası güçler Türkiye ile DEAŞ’ın
ilişkisini biliyorlar ve öyle bir şey olursa kimsenin yararına olmayacağını dile getiriyorlar. Öyle kolay almayacak. Bizim kendimizi savunacak güçlerimiz vardır.”
Türkiye, gerçek şehit sayılarını açıklamıyor
Pençe-Kilit operasyonlarıyla ilgili bir soru üzerine Salih Müslim, Türkiye’nin kaybının açıklanandan çok fazla olduğunu savundu. Müslim, “Türkiye Cumhuriyeti bunların
üstünü pek kapatamıyor. Yani buradaki son olaylarda 12 ve 9 şehitleri olduğunu söylediler. Rakamlar bunun en az 10 katı. Bu rakamlar kesinlikle yalandır.” iddiasında bulundu.
Kürt sorunuyla ilgili bir soru üzerine ise Müslim, “Kürt sornu kara delik gib olmu. Her şeyi yutuyor. Türkiye’de yoksulluktan bahsediyoruz, nedeni nedir; bu savaştır, Kürt sorunun
çözülmemesi. Her şey Erdoğan’ın elindedir. Onun yapabileceğini kimse yapamaz. Ama ciddi olması gerekiyor. Daha önceki çözüm süreci gibi olmamalı. Aldatmaca olmazsa, Türkiye’nn buna ihtiyacı vardır. Kürt sorunu çözülmelidir. Cesur bir adım gerekiyor. Biz de kurtuluruz yani, saldırılardan falan kurtuluruz. Biraz önce Kamışlı yolunda saldırı oldu.” ifadelerini kullandı.
DEM Parti’nin kimseyi desteklemek mecburiyeti yok
Salih Müslim, Başak Demirtaş’ın İstanbul’dan adaylığıyla ilgili tartışmalarla ilgili soruyu ise şöyle cevapladı:
- Gerçekten biz bilmiyoruz, orada da değiliz. Mesela bu Sayın Başak Demirtaş’ın kararı kendiliğinden mi partinin kararı mı? Ama sanmıyorum çünkü partinin kararı olsaydı açıklanırdı. Parti bunu değerlendirecek ve karar verecektir.
- Sanırım yani böyle karşılıksız bir tarafı desteklemek iyi olmaz. Mesela bu CHP’yi mi destekleyelim yoksa AKP’yi mi destekleyelim. Yani en azından bir şeyler anlaşalım. Kürt sorunu üzerinden şundan, bundan bazı şeylerden ve ortak bir şey yapalım, halkın önünde. Bunu açıklayalım.
- Ama sanırım böyle bedavadan birisini desteklemek değil veyahut da çekilmek de değil yani. Eğer mesela Başak Demir adaylığı değişecekse yani oradaki dengeyi değiştirecek bazıların lehine bazıların aleyhine olacaksa o zaman çok önemli bir şeydir. Bunu muhakkak partinin karar vermesi gerek.
- Şimdi kadar mesela bu imamoğlu’nun çıkışı hep oradaki Kürtlerin desteğiyle olmuştur. O
destek giderse o zaman tehlikeye girer. Yani imamoğlu’nun kazanması tehlikeye girer ama CHP’de şimdiye kadar yanaşladı. Ciddi bir anlaşma veyahut da Kürt sorunu çözeceğim veyahut da demokratik yollarla bilmem şunlarla bunlarla değil… Yani sanki ben çıksam yeter! Yetmez, işte İmamoğlu çıktı şimdiye kadar CHP ne yaptı? - Onun için yani böyle bedavadan kalkıp yok ‘beni mecburen destekleyecek’. DEM Parti’nin öyle bir mecburiyeti yoktur. Yani böyle bedavadan yani kalkıp arka çıkacağım falan değil. Başak Demirtaş’ın adaylığı İmamoğlu’nun aleyhine olur, riske girer. Biz Demirtaş’ın kazanmasını isteriz tabii. Çünkü daha demokratik davranır ve kendisi hani mazlum olduğu için zalime dönüşmez.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***