MUĞLA – Kendilerine dayatılan adaylar arasında tercih yapmak zorunda olmadıklarını vurgulayan Milas Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Hüseyin Yorulmaz, “Artık demokrasinin gereği olarak bizi yönetecek adayları kendimiz belirlemek istiyoruz” dedi.
Yerel seçimler gündemi iktidarın yarattığı siyasi ve ekonomik krizler içerisindeki sıcaklığını korurken, siyasi partilerin adayları da netleşmeye devam ediyor. Siyasi partiler kentlerde nasıl bir strateji izleyeceğine dair politikalarını açıklarken, bir yandan da yurttaşlar sivil oluşumlarla “biz de varız” mesajı veriyor.
Kentin sorunlarına daha çok hakim olan yurttaşlar, merkezi atamaların önüne geçerek kenti yönetecek adayları belirlemek için çeşitli oluşumlar etrafında birleşiyor. Bu oluşumların ilki olan ve kuruluşunu Kasım 2023’te ilan eden Milas Yurttaş İnisiyatifi, tutum metinleriyle yerel seçimler ve sonrasında nasıl bir kent istediklerini ilan etti.
İçerisinde kentte bulunan siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve bireylerin de yer aldığı oluşum ilçede bulunan sendika ve odalarla da temas halinde. Milas’ın ardından Menteşe, Marmaris ve Datça ilçelerinde de kurulan inisiyatifler, halktan yana, kamucu, ekolojist, kadın ve çocuk haklarına saygılı, kimlikleri ötekileştirmeyen politikalar izlenmesini istiyor.
MİLAS ADAYINI KENDİSİ BELİRLEMEK İSTİYOR
Milas Yurttaş İnisiyatifi Sözcüsü Hüseyin Yorulmaz ile inisiyatifin ortaya çıkışı, politikaları ve hedefleri üzerine konuştuk. İnisiyatifin, Muğla Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda, Limak Holding’in ağaçları kesmesine karşı yöre halkı ve desteğe gelen yurttaşların direnişi sırasında ortaya çıkan birliktelikten doğduğunu vurgulayan Yorulmaz, Milas Belediyesi’nin üzerine düşen görevi yerine getirmediğini söyledi.
Milas’ın dağları ve ovalarının maden ocaklarına kurban edildiğini belirten Yorulmaz, “Kıyılarımız şirketlere peşkeş çekilmiş durumda. İmarlardaki usulsüzlükler nedeniyle kentimiz, doğamız belli çevreler tarafından talan ediliyor. Biz buna dur demek için yurttaş inisiyatifini kurduk. Ağustos 2023’te ilkelerimiz, kim olduğumuz ve ne istiyoruz üzerine konuşmaya başladık. 2 ay içinde 19 ana 200’den fazla alt başlıktan oluşan ilkeler metnimizi belirledik. Ekoloji, kadın, çocuk, engelli bireyler, su sorunu, tarım, kent kültürü, sanat, gençlik ve spor gibi ilkelerimiz var. Her bir ilke Milaslı yurttaşların sorunlarını ortaya koyuyor. Amacımız Alevi, Kürt, Roman, göçmen ve yerli kim olursa olsun herkesi eşit yurttaşlık temelinde birleştirmek” dedi.
‘SAĞ ADAYLAR ARASINDA TERCİH YAPMAYACAĞIZ’
Yatay demokrasi ve örgütlenme ile hem sol-sosyalist partiler hem de bireylerin doğrudan görüşlerini aldıklarını söyleyen Yorulmaz, özelde Milas genelde Muğla’nın yaşadığı sorunlar ve çözümleri ortaya koyduklarını belirtti. Yorulmaz, yerel seçimlerde nasıl bir tutum belirleyeceklerini, kimlerle işbirliği yapıp-yapmayacaklarını belirlediklerini ifade ederek, “Temel tutumumuz bir kere sağcı adaylarla kesinlikle görüşmeyeceğiz. Hayata soldan bakan, Milas ve geleceğine sahip çıkan adaylarla görüşeceğiz. Yeni yüzler olsun istedik. Aday adaylığı sürecinde onlarla görüşüp, ilkelerimizi iletip altına imza atıp atmayacaklarını sorduk, bunun sonucunda ilkelerimize uyan 3 aday ile görüştük. Bunlardan sadece biri ile olumlu bir görüşme oldu. Diğer bir seçeneğimiz ise burada eski anlayış devam ederse biz sağcı adaylar arasında tercih yapmayacağız ve kendi seçeneğimiz olan bağımsız adayımızı göstereceğiz koyacağız” diye belirtti.
SEÇİMİN ÖTESİNDE BİR BİRLİKTELİK
Demokrasiyi yeniden yeşertecek kurumlardan birinin de yurttaş inisiyatifleri olduğunu belirten Yorulmaz şöyle devam etti: “Biz elimizi taşın altına koyduk ve Milas’ta demokrasiyi yeşertebilmenin solun elinden geçtiğini fark ettik. Biz artık demokrasinin gereği olarak bizi yönetecek adayları kendimiz belirlemek istiyoruz. Öte yandan bu bir seçim birlikteliği gibi başlasa da aslında gelinen süreçte bunun daha öte noktaya vardığını görüyoruz. Bu süreç bir kent muhalefetine doğru gidiyor. Seçimlerden sonra merkezi iktidarın ağır bir baskısı altında kalacağımızı öngürüyoruz. Bu anlamda yerelde bulunan ötekileştirilmiş grupların bir dirsek teması gelecekte daha fazla ön plana çıkacaktır.”
‘HALK ÖRGÜTLENMESİ’
Kendilerinden sonra diğer ilçelerde de benzer oluşumların ortaya çıktığını anımsatan Yorulmaz, “İzmir’den bile arayıp neler yaptığımıza dair dokümanlar isteyenler oldu. Bu çalışmayı buradaki çeşitli parti yöneticileriyle de paylaştık. Bugün adı ister ‘sosyalist güç birliği’, ister ‘kent uzlaşısı’ isterse farklı isimler olsun, benzeri oluşumlar Türkiye’nin her yerinde var. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Siyasal inançlarımız gereği de örgütlenmeler tabandan tavana olmalıdır. En temeli halk örgütlenmesidir. Zaten bir toplumu toplum yapan örgütlenme sıklığı ve onun gücüdür. Toplumun sağlıklı olarak yaşayabilmesi onun örgütlenme biçimine bağlıdır. Bugün toplum dayanışmayı unutup bireysel rekabete dayalı bir hal almış durumda. Biz bunun tam tersini söylüyoruz. Kapitalist rejimin, sermayenin, emperyalizmin ayrıştırmaya çalıştığı toplumdaki insanları bir araya getirmeye çalışıyoruz. Yurttaş inisiyatifi de bunun bir ayağı” diye konuştu.
MA / Tolga Güney
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***