CHP tarafından, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük hasarı alan il olan Hatay’a tekrar aday gösterilen Lütfü Savaş, hakkında yapılan eleştirilere yanıt verdi. “Hükûmet 2018’de af çıkardı, Hatay’da 205 bin bağımsız bölümü affettiler! Depremde çoğu yıkıldı!” diyen Savaş, 2021’in başında bakanlığa “Hatay’ın merkezindeki 46 mahalle riskli, bunların yüzde 52’sine acil müdahale lazım” diye yazı yazdıklarını ancak dönüş alamadıklarını söyledi; o dönem Çevre ve Şehircilik Bakanı olan ve şimdi İstanbul için AKP tarafından aday gösterilen Murat Kurum’a sert eleştirilerde bulundu. Savaş, “Keşke şu an İstanbul’a belediye başkanı olmaya çalışan Murat Kurum da bu kadar çalışsaydı. Hiçbir şey yapmadı! Cevap bile vermedi bize. Seçilmiş belediye başkanının muhatap alınmayışı hiç sorgulanmıyor. Muhatap almayan Kurum, cevap versin” diye sitem etti.
Savaş, “205 bin bölüme ruhsat gibi belge verdiler ve onu legalize ettiler. 22 yıl iktidar olan hükümetin hiç mi suçu yok? Bakın, yazılan yazıya bile cevap alamıyorsunuz. O zaman iptal edelim demokrasiyi, seçimleri filan… Bir AK Parti olsun, atalım gitsin” diyerek isyan etti.
Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Savaş, Hatay’ın depremde neden bu kadar hasar aldığı konusunda şöyle savunma yaptı:
“2022 yılında, Türkiye Afet Müdahale Planı’nı (TAAMP) çıkardılar. Depremde ne yapılacağı orada yazıyor. Her şeye muktedir olan AFAD. Belediyeye iki görev verilmiş: Gömmeye ve yangın söndürmeye yardım. Belediyemde 166 cenaze vardı. 1000 kadar insanımın eşi, çocuğu, anası ve babası öldü. Depremin tüm komplikasyonlarını bertaraf etme imkanım var mı? Bütçem cüzi. Teknik ekibim Hatay’a göre. (Verilen ruhsatlar) Büyükşehirlerde ruhsattan ilçeler sorumlu.”
Depremde bine yakın insana mezar olan Rönesans Rezidans’ın kendisiyle alakası olmadığını söyleyen Savaş, “2010’da ruhsatı verilmiş” dedi. Savaş şöyle devam etti:
“Deprem 110 saniye sürdü. Dört fay kırıldığı için dikey ve yatay dalga geldi. Burada; bir, deprem yönetmeliği sorgulanmalı. İki, teknik adamı olmayan belediyeye ruhsat hakkı veriyorsunuz. Hatay’da sadece beş yıllığına merkezde ruhsat vermişim. Ama Hatay’ın her yeri yıkıldı. Dört ilçe bize ait, 11’i iktidara. Benden başka çalışan yok depremden beri. Erzin’den Arsuz’a, Hassa’dan Kırıkhan’a kadar borular ya patladı ya çıktı. Deprem sabahından beri Hatay’daydım. İlk dokuz gün arabada yattım. Hala konteynerde yaşıyorum. Çocuklarımın evleri gitti.”
“HASTANEYİ TOKİ YAPTI, İZNİ BAKANLIK VERDİ”
Sorumluluğunun olduğunu ancak yapı kullanım iznini sadece 5 yıl verdiğini söyleyen Savaş, “Büyükşehir’in yetkisi yok. Vermedim. Verenlerin çoğusu AK Partili. Bütün yıkımlar Lütfü Savaş’a ait olabilir mi? Ovada yapılaşmaya müsaade etmedim. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ben Antakya Belediye Başkanı’yken başladı. 80 kişi öldü. Çoğusu bebek ve çocuk… Yoğun bakımda öldüler. Ovanın ortasında yapıldı. TOKİ yaptı. İzni Tarım Bakanlığı verdi” diye konuştu.
68 kişiye mezar olan Güçlü Bahçe konutları: İznini Antakya Belediyesi verdi, benimle alakası yok
Savaş, açılışına katıldığı ve depremde 68 kişiye mezar olan Güçlü Bahçe konutları için de, “İznini Antakya Belediyesi verdi, benimle alakası yok” dedi.
Savaş şöyle şunları anlattı:
“2014’te büyükşehir belediye başkanı oldum. Dağ bandında 7 mahalle vardı. ‘Kentsel dönüşüm alanı yapalım’ diye defalarca yazdım. Kimseden para istemeyecektik. Bize cevap verilmedi. 2019’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bize yazı gönderdi. “Kentsel dönüşüm strateji belgenizi hazırlatın” diye. ‘Oh’ dedik. Antakya ve Defne’de 46 mahallenin çalışmasını yaptık. 25.020 binayı incelettik. 13.420’si acil müdahale edilmesi gereken binaydı. 26 etaba ayırdık. İlk etabın bütün zemin çalışması dahil plan ve projeyi bitirdik. 2021’in başında bakanlığa yazdık. Dedik ki ‘Hatay’ın merkezindeki 46 mahalle riskli. Bunların yüzde 52’sine acil müdahale lazım.’ İlk etap Aksaray’dan başlıyor. Planını yaptık. Haber beklerken, dolaşım aksının ortasına okul yaptılar.
“BİZİ DİNLEMEDİLER”
Bizi dinlemediler. Çalışmalarımızı, dönüşüm modelini nasıl yapacağımızı projelerle gösterdik. Dönüş olmadı.
Keşke şu an İstanbul’a belediye başkanı olmaya çalışan Murat Kurum da bu kadar çalışsaydı. Hiçbir şey yapmadı! Cevap bile vermedi bize. Seçilmiş belediye başkanının muhatap alınmayışı hiç sorgulanmıyor. Muhatap almayan Kurum, cevap versin.
Ben akademisyenim. Boşuna beni üç dönem seçmediler. Sadece Sünni olduğum ve sağdan geldiğim için seçilmiyorum. Bizi yerden yere vurdular. Sanki travma yaşamamışız, kaçıp gitmişiz.
Murat Kurum hiçbir şey yapamadı. Ama bakın Mehmet Özhaseki düzgün çalışıyor, bizleri kaale alıyor. Biz de saygı duyuyoruz. Şu parti bu parti diye ayırırsanız, bütün insanları kırarsınız.
“BAKANLIĞA GÖNDERDİĞİM O ÇALIŞMADAKİ ÇOĞU BİNA YIKILDI”
Bakanlığa gönderdiğim o çalışmadaki çoğu bina yıkıldı. Yüzde 54 öngördük. Yüzde 55’i kullanılamaz hale geldi. Ölenlerin yüzde 80-85’i Antakya ve Defne’den. 32 mahallemiz yok oldu.”
Savaş, “Hatay’da bir giriş ve çıkış var. Savaş, yolları yapmadı” eleştirisine de, “O yollar Karayolları’nın. AFAD insanlarını kurtarmak için vinç kiralayanların vincini geçirmedi ilk beş gün” diye yanıt verdi.
Savaş, sahada belediyenin olmadığı eleştirilerine “Ben hep oralardaydım. İtfaiye çökmüştü ama beğenmediğiniz itfaiyeyle ilk üç günde 3800’den fazla adam kurtardık. AFAD ‘Hatay’da bir şey yok’ diye dışarıdan gelenleri Kahramanmaraş ve Osmaniye’ye gönderdi. Hem gıda hem arama kurtarma konusunda. Bakın, 2018’de af çıkardı hükümet. Hatay’da 205 bin bağımsız bölümü affettiler. Çoğu yıkıldı. Bunlar niye eleştirilmiyor?” sözleriyle karşılık verdi.
“MURAT KURUM’LA HİÇ KONUŞULMUYOR, ELEŞTİRİYE AÇIK DEĞİL”
Savaş, Murat Kurum’a da “Hiçbir şey anlatamazsınız. Onunla hiç konuşulmuyor. Yukarıdan bakıyor. Hemen geriliyor, eleştiriye açık değil” diyerek sitem etti.
Savaş, “205 bin bölüme ruhsat gibi belge verdiler ve onu legalize ettiler. 22 yıl iktidar olan hükümetin hiç mi suçu yok? Bakın, yazılan yazıya bile cevap alamıyorsunuz. O zaman iptal edelim demokrasiyi, seçimleri filan… Bir AK Parti olsun, atalım gitsin” diyerek isyan etti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***