6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta evlerinin hasarsız ve oturdukları zeminin depreme uygun olduğunu iddia eden yaklaşık 6 bin depremzede, “Orta Hasar ve Uygun Olmayan Alan Mağdurları Platformu” çatısı altında biraraya geldi.
Platform, yaşadıkları konutlar “uygun zemine sahip olmadığı” ve “orta hasarlı” olduğu tespit edilen depremzedelerden oluşuyor.
AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığı önünde toplanan mağdurlar, içinde bulundukları belirsizlikten kurtulmak ve güçlendirme yapacakları evlerinde yeniden yaşamak için yetkililere çağrıda bulundu. Platform üyeleri pankart açarak, düdük ve dövizlerle gerçekleştirdikleri protesto sonrası basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasında, bağımsız uzmanlara kendi imkânlarıyla yaptırdıkları zemin etüdü ve hasar tespit çalışması sonucunda herhangi bir ağır hasar ya da uygun olmayan alan riskinin raporlanmadığına dikkat çeken mağdurlar, yetkililerin yeniden yapacakları bir değerlendirme sonrası az hasarlı çıkacak yapılarını güçlendirmeye hazır olduklarını dile getirdi.
Basın açıklaması sonrası VOA Türkçe’ye konuşan mağdurlardan Gülnaz Şenlenmiş, yetkililerin kendilerini muhatap almadıklarına dikkat çekerek, “Bir an önce evlerimizi güçlendirip içerisinde oturmak istiyoruz. Uygun olmayan alan safsatasının artık bir an önce kalkmasını istiyoruz. Çünkü gelen hocaların da yaptığı çalışmalara göre buralar uygunsuz alan değil. Ama devletin neden ısrarla ‘uygunsuz’ dediğini anlamıyoruz. Yetkililerin bizi muhatap alarak sorularımıza cevap vermelerini istiyoruz ama bir yıldır muhatap bulamıyoruz. Birçoğumuz zaten binalarımıza zemin etüdü yaptırarak raporlarını aldık “dedi.
Site sakinleri olarak 1 milyon lira karşılığında zemin etüt ve analizi yaptıklarını dile getiren mağdurlardan Bülent Çakırgöz, ellerinde güçlendirme ihtiyacı olmadığına dair bakanlık belgesi olduğunu vurgulayarak, “Kolon neresi, duvar neresi hiç bilmeden, elinde hiçbir proje olmadan, bir çekiçle duvara vurarak rapor yazdılar. İlk haftada o psikolojiyle, gece gündüz deprem olurken, artçı sarsıntılar devam ederken bu işlemi yaptılar. Biz site sakinleri olarak zemin analizi yaptırdık ve güçlendirme ihtiyacına gerek görülmedi. Elimizde güçlendirme çıkmadığına dair bakanlık belgesi var. Bunu kale almıyor, hiçbir alternatif önermiyorlar. Karşımızda bir tane muhatap bulamıyoruz” diye konuştu.
“Evimizi bırakıp bir yere gitmiyoruz”
“Depremin yıkamadığı evlerimizi belediye ve çevre şehircilik yıkmak istiyor” diyen mağdurlardan Ayşe Ünal ise evlerini bırakmayacaklarını belirterek, “Biz de evlerimizi yıktırmamak için buradayız. Bizim evimizde hasar yok, depremler sırasında bir tane bile bardağımız kırılmış değil. Evimiz ‘uygunsuz alanda’ diye güçlendirme ruhsatı vermiyorlar. Biz 11 aydır yetkilerin güçlendirme ruhsatı vermediği binalarda oturuyoruz. Bu süreçte bir gün elektriğimizi kesiyor, bir gün suyumuzu kesiyor, bir gün doğalgazımızı kesiyorlar. Bunlara rağmen evimizi bırakıp bir yere gitmiyoruz “ifadelerini kullandı.
40 yıllık emeğinin karşılığı olan evini yıktırmamak için direndiğini dile getiren Mehmet Onur, her gün iş makinelerinin yıkım için geleceğini düşünmekten huzurla uyuyamadığını söylüyor: “7 metreden alınan toprak analiziyle bize ‘uygun olmayan alandasınız’ deniliyor. Jeoloji mühendisleri, kendi imkanlarımızla yaptırdığımız, 50 metreden toprak alınarak yapılan analizde bir sıkıntı olmadığı raporlandı. Buna rağmen ruhsatımızı alamıyoruz. ‘İş makineleri evimi yıkmaya ne zaman gelecek’ diye düşünmekten huzurla uyuyamıyorum. 63 yaşında 40 yıllık memurum. Halen de evimin banka taksitini ödüyorum. Bu hangi adalete sığar? Biz artık sona geldik, 31 Mart’ta görüşeceğiz. Ben artık politik olarak solcu oldum. Bizi bu kadar nefret ettirdiler” diye konuştu.
Depremden hemen sonra uygunsuz olduğu saptanan bazı bölgelere yeniden ruhsat verildiğini ancak kendi evlerinin bulunduğu alana henüz ruhsat verilmediği için konteynerlerde yaşamak zorunda kaldıklarını belirten Derya Demirtaş da evinin bulunduğu bölgenin kullanılmasına izin verilmemesinden yakınıyor:
“Doğukent ve çarşı merkezi ‘uygun olmayan alan’ olarak belirtilmişti ancak şu anda ‘uygun olan alan’ diye açıldı. Bilim adamları bizim oturduğumuz sitede her türlü araştırma yaparak fay hattı olmadığını, heyelan bölgesi olmadığını, zeminde sıvılaşma olmadığını söyledikleri halde biz evlerimize ruhsat alamıyoruz. Evlerimize geçemiyoruz, konteynerlerde yaşıyoruz. Sadece evlerimizi istiyoruz.’’
“Büyükşehir Belediyesi olarak inisiyatif aldık”
Kentteki imar ve inşa çalışmalarının, zemin etütlerinin tamamlanmasının ardından bilim insanlarının hazırlayacağı rapor doğrultusunda devam edeceğini söyleyen
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, mağdurların iddialarıyla ilgili şunları söyledi:
“Şehir genelinde orta hasarlı 6 bin bina ve 24 bin bağımsız bölüm var. Orta hasarlı binalarla alakalı iki durum bulunuyor: Henüz zemin etütleri devam eden alanlarda bulunanlar ve bunun dışındaki alanlarda kalanlar. Afet mevzuatına göre orta hasarlı binalardan ıslahı mümkün olanlar varsa bunlar için güçlendirme projeleri hazırlanır ve ruhsat vermekle yetkili mercilere müracaat edilir. O idareler talebi inceler, uygunsa ruhsat verir ve güçlendirme süreçleri devam eder. Şehrimizde güçlendirme ruhsatı verme yetkisi ilçe belediyelerinde. Fakat bu süreçler sağlıklı bir şekilde ilerleyemedi. Bu sürecin hızlandırılması, belirsizliğin giderilmesi noktasında bakanlığımız öncülüğünde büyükşehir belediyesi olarak sorumluluk üstlendik.”
Başkan Güngör, “AFAD, 21 Kasım 2023’te orta hasarlı binalara ilişkin süreçlerin daha hızlı ilerlemesi için bir genelge yayınlamıştı. Binalarının güçlendirilmesini talep eden malikler 29 Aralık 2023’e kadar ilçe belediyelerine müracaat etti. Büyükşehir belediyemize gelen bu müracaatlar uzman kişilerden oluşan komisyonca incelenecek. Varsa bu projeler üzerinden yoksa da büyükşehir belediyemiz tarafından hazırlanacak projeler üzerinden değerlendirmeler yapılarak güçlendirmeye uygun olan yapıların projeleri ruhsat için en geç 29 Şubat 2024’e kadar ilçe belediyelerimize tekrar gönderilecek. Güçlendirmesi mümkün olmayan yapıları da ilgili kurumlara bildireceğiz” diye konuştu.