BÜLENT KORUCU | YORUM
“Cumhurbaşkanımız ile bilgilendirme toplantılarımız da oluyor. Kendisine “Bize üç alan söyleyin, biz şahlandıralım. Sizin stratejik gördüğünüz nasıl savunma sanayiinde önümüzü açtınız, stratejik gördüğünüz alanları söyleyin, destekleyelim..” dedim.”
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’a verdiği röportajdaki ifadelerini görünce ‘Bu ne hız!’ demiştim. Anne ve babasının bankadaki mesaileri haberleri okuyunca intibakın sandığımdan da hızlı olduğu anlaşıldı.
Baba Erol Erkan’ın bir başkan yardımcısı odasını işgal ettiği, personel tayin ve kovma dahil yetkiler kullandığı; aileye tahsisli kamp ve özel mutfak bulunduğu hatta eve bile bankadan yemek gittiği öne sürülüyor. Konunun gündeme bomba gibi düşmesine yol açan gelişme Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) yapılmış bir başvuru. Büşra Bozkurt isimli eski çalışan, baba Erol Erkan tarafından yapılan tayini(!) kabul etmediği için kovulmakla tehdit edildiğini ve sonunda işini kaybettiğini öne sürüyor.
İddialar CİMER’den sızdırıldı!
Ülkenin bir aile şirketi şeklinde yönetildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi ve çocuklarının bakanlıkları bölüşüp gerçek başkan yardımcısı gibi davrandıklarını düşünürsek normal karşılanabilir. Ancak Erdoğan, ‘Dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın’ kafasında bir yönetici. Hiçbir zaman şerik ve kendi alanını oluşturan eleman istemez. Onun arzusu, etrafında kurşun askerlerin bulunması. O yüzden habersiz yiyenleri kusturuyor; Binali Yıldırım dahi olsa…
İddiaların sızma şekli ve sonrasında yaşananlar, bütün intibak hızına rağmen MB Başkanı Erkan’ın suyunun ısındığını gösteriyor. CİMER tamamen kontrol altında ve oradan sızan haberin muhakkak bir sebebi vardır; yeni gelişmelerin zemini hazırlanıyordur. Plansız sızma olsaydı, Büşra Bozkurt ikna ya da tehdit yoluyla susturulurdu.
Hafize Gaye Erkan’ın yasak savıcı bir tonda bile olsa iktidar kanadı tarafından savunulmaması ‘Bileti kesildi!’ tezini güçlendiriyor. O gitmeden yerine kimin geleceği konuşulmaya başlandı. Cevdet Akçay ve Hatice Karahan adı kulislerde dolaşıyor. İkisi de AKP’nin içine daha fazla sinen isimler.
Yeni ‘günah keçisi’ Erkan mı olacak?
Yerel seçim öncesinde Erdoğan’ın bir ‘günah keçisine’, bir de muslukların az da olsa açılmasına ihtiyacı var. Emekliler için bunu yapamazlardı zira geri alınması imkansız bir açma olurdu. Tek seferlik harcamalarla geçici ve yalancı bir bahar gerekiyor. En yakın seçim 4 yıl sonra ve ‘O zamana kadar bir şeyler yaparız’ havasındalar. Erdoğan’ın söz konusu talimatlarının Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından sıcak karşılanmadığı haberlerinin akabinde, beraber göreve başladığı en önemli bürokratı ‘topal ördeğe’ döndü. Bu, Şimşek’e de gözdağı anlamı taşıyor.
Erkan Ailesi’nin, Uğur Dündar ve benzeri isimler üzerinden savunma hattı kurması süreci hızlandırmaktan başka işe yaramaz. Dündar, ‘Hafize Gaye Erkan’ın bebeğine bakıcı tutulmasın’ diye ebeveynlerinin bankada geç saatlere kadar durmak zorunda kaldıklarını yazıyor. Bence absürt bir gerekçe. Herhalde bakıcı tutacak parası vardır Gaye Hanımın. Bebeğin sağlığı açısından da saatlerce bankada kalması kabul edilebilir değil. Ayrıca hangi devlet memuru Hafize, bebeğini işe götürebiliyor!
Ahmet Hakan’ın röportajında söylediği, “Kiraları yüksek bulduğum için İstanbul’da annemin yanına taşındım.” gafı da başını belaya sokmuştu. Gazeteciler, “Banka, başkanına ev tutamıyor mu?” sorusunun peşine düşünce, lojman bulunmasına rağmen Ankara’da 50 bin liraya lüks bir sitede ev kiralandığı bilgisine ulaşmıştı. İlginçtir onun gerekçesi de çocuğuydu…
Katar Emiri ağırlığını koymazsa işi zor!
Ailenin en büyük hatalarından biri de ABD’den Türkiye’ye gelmelerini büyük bir kayıp ve lütuf olarak sunmaları. Oysa başlangıçta yurtseverlik duygularıyla geldikleri yönünde hava oluşturmuşlardı. Hoş o hislerle sorumluluk alan birinin Erdoğan rejimine ‘payanda’ olmayı kabullenmesi tuhaftı. Erdoğan’dan ‘şahlanmak üzere hedef ve talimat’ beklemesi de tefecilerle rejimin arasını bulmak dışında misyonu olmadığını gösteriyordu.
Hafize Hanım öylesine büyük açıklar verdi ki Şimşek de onu savunmuyor. O kadar ki Odatv’nin, “Haberleri Mehmet Şimşek grubu servis ediyor”’ haberini yalanlarken, Erkan’a dair iddialarla ilgili suskunluğu sürüyor. Başta bakan olmak üzere herkes ‘köprüden önceki son çıkışın’ kaçırıldığını kabullenmiş görüntüsü veriyor. Buradan dönüş zor olacak; elbette işe alınırken referans olan Katar Kraliçesi ağırlığını koymazsa…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***