İstanbul Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Yunus Emre TBMM Dışişleri Komisyonu toplantısında konuştu. Emre, “Dışişleri Bakanlığımıza çok önem veriyoruz çünkü Dışişleri Bakanlığı ülkemizin yurt dışında temsili, Türkiye’nin menfaatlerinin korunması bakımından çok özel bir kuruluş ve tabii geçmişte de hain saldırılarla karşı karşıya kalmış, şehitler vermiş bir güzide kuruluşumuz” dedi.
Toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Yardımcısı Yasin Ekrem Serim’e dönerek, geçen yıl gündeme gelen ve yeraltı dünyası lideri Halil Falyalı ile, hakkında yakalama kararı varken bir şirkete ortak olduğu iddialarını hatırlatan Emre şunları söyledi:
“Sayın Bakan Yardımcısı hakkındaki iddia ile ilgili o gün toplantımız vardı ve ben bunu kendisine sordum. Açıklamanıza ben baktım, bir açıklamanız yok dedim. Sonra Avukatım bir açıklama yapacak dediler ve bir vakit sonra avukatın basına açıklaması yansıdı, açıklamada 2020 yılında bir şirket devri gerçekleştiği söylendi ve dört ay sonra da tamamının devredildiği açıklamada belirtildi ve ilgili gazeteci arkadaşımıza yönelik çok ağır suçlamalar bu açıklamada gündeme getirildi.
Geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili Sayın Bakan Yardımcısının açtığı dava sonuçlandı, daha doğrusu dava 16. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildi ve yine bu kararda davalı vekilinin şu açıklamasının altını çizmek istiyorum: Cevap dilekçemizi tekrar ediyoruz. Resmi belgeden bahsederken KKTC Resmi Kabz Memurluğu ve Mukayyitlik Dairesi tarafından düzenlenen belgeden bahsedilmektedir. Bu belgeye göre Halil Falyalı’nın hakkında yakalama kararı varken davacı ile bir şirkette hissedar olduğu anlaşılmaktadır. Davacı o zaman da Dışişleri Bakan Yardımcısıdır.”
“GAZETECİYİ KORKUTMAYA ÇALIŞMAK”
Konuyla ilgili 14 Mart 2023 tarihinde soru önergesi verdiğini ve şu ana kadar yanıt alamadığını ifade eden Emre konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Ben bunu şahsi merakımı gidermek için sormuyorum. Türkiye’nin saygınlığı mevzubahis, bununla ilgili bir soru soruyorum, benim sorum yanıtlanmıyor. Gazeteciye o günün parasıyla 250 bin liralık dava açıyorsunuz. Bunun adı nedir biliyor musunuz? Bunun adı gazeteciyi korkutmaya çalışmaktır” dedi.
Soru önergesine yanıt verilmemesine tepki gösteren Emre konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Mahkeme kararında ilgili kişiyle ilgili o tarihte yakalama kararı olduğu belirtiliyor. Yani kusura bakmayın ama siz bizleri, milletvekillerini, gazetecileri kandırma cüretini kendinizde nasıl buluyorsunuz? Niye bu sorularımıza yanıt verilmiyor? Şimdi ben bunları söyledim, ya, çok merak ediyorum, yine yanıtsız mı kalacak acaba? Bu mahkeme kararı hakkında ne düşünüyorsunuz? Niçin bir gazeteciye 250 bin liralık dava açtınız? Ben sorularımı okumayacağım burada ama 10 tane sorum var. Sorularımın peşindeyim ve bunların yanıtlarını bekliyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***