ŞIRNEX – Gözaltında kaybettirilen Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in akıbetleri 23 yıldır bilinmiyor. Tanış ve Deniz’in anneleri, çocuklarına olan özlemlerini “İnsan ölür ama bir mezarı olur. Toprağa dokunursun, onun kokusunu alırsın” sözleriyle anlattı.
Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde, 25 Ocak 2001 tarihinde çağrılmaları üzerine gittikleri İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan bir daha geri dönmeyen Halkın Demokratik Partisi (HADEP) İlçe Başkanı Serdar Tanış ve parti yöneticisi Ebubekir Deniz’in akıbetleri 23 yıldır açığa çıkarılmadı. Dönemin Şırnak Jandarma Alay Komutanı Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Komutanı Süleyman Can’ın sorumlu tutulduğu olayla ilgili ailelerin başlattığı hukuk mücadelesi ise aradan geçen zamana rağmen sürüyor. İç hukuk yolları tüketildikten sonra başvurulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’yi mahkum etti. Tanış’ın annesi Rabia Tanış ile Deniz’in annesi Emine Deniz, akıbetleri belirsiz çocuklarına dair konuştu.
OĞLUNU GÖRDÜĞÜ SON GÜN
90 yaşındaki Emine Deniz’in tek isteği ölmeden önce oğluna ait bir mezarın olması. Oğlu Abubekir Deniz’in TIR şoförü olduğunu belirten anne Deniz, oğlunu gördüğü son gün ve sonrasında yaşanılanlara dair şunları anlattı: “Evde öğlen yemeğini yedi. Namazını kıldı ve arkadaşlarıyla çıktı. Evdekiler ‘Neden bu kadar acele ediyorsun’ diye sorduğunda ‘Irak’a gideceğim’ dedi. O evden çıktıktan sonra içime kötü bir his çöktü. Hemen sonrasında bir telefon geldi. Bu numara Adıyaman’dan bizi arıyordu. Evdeki oğlum telefona cevap verdiği için ne konuşuldu, kimdi ve niçin aramıştı bilmiyordum. Korktum, Ebubekir’in yolda kaza yaptığını düşündüm. Daha sonra ‘Ebubekir’e bir şey mi oldu’ diye sorduğumda, ‘Ebubekir eve gelmiş mi’ diye sordu. Tekrar ‘Ebubekir kaza mı yaptı?’ diye sorduğumda, oğlum arayan arkadaşlarının eve gelip gelmediğini ya da tutuklanıp tutuklanmadığını sorduğunu söyledi. Aramızda konuşurken, biri seslenerek dışarıya çağırdı. Oğlumla kapıya çıktığımızda evin önünde olan beyaz bir taksiden 3 polis çıktı. Ebubekir’in nerede olduğunu sordular ve evde olduğunu iddia ettiler bunun üzerine oğlum, ‘Ebubekir’in nerede olduğunu biliyorsunuz, sizin elinizde’ dedi. Hemen ardından telsizden bir şeyler söylendi ve araca binip gittiler. Daha sonra Serdar’ın da kayıp olduğunu ve arandığını duydum. Serdar’ın ailesiyle bizimkiler Şirnex’e gitmek için çıktı ancak Kasrik’te askerler tarafından durduruldular ve gitmelerine izin verilmedi. Sonraki süreçlerde çocuklarım ve gelinim Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve birçok yere gidip aradılar ama sonuç alamadılar.”
‘HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’
Sebep olanlara hiçbir zaman hakkını helal etmeyeceğini söyleyen Deniz, “Hem annesi hem de babasıydım. Daha çocukken babalarını kaybettiler, Ebubekir babasını hiç görmedi. Çocukları da onu görmedi. Ebubekir benim için hep farklıydı. Onu çok özlüyorum. Bu dünyada da ahirette de hakkımı helal etmiyorum. Oğluma ne olduğunu bilseydim içim biraz soğur rahatlardım. Yüreğimi yakanları nasıl affedebilirim? İnsan ölür ama mezarı olur. Arada mezarına gider bir nefes alır, toprağına dokunur onun kokusunu alırsın. Şimdi nasıl sabredeyim, nasıl nefes alayım?” diye sordu.
‘LEVENT ERSÖZ VE DEVLETİ KAYBETTİRDİ’
Tanış’ın annesi Rabia Tanış da, aradan 23 yıl geçmesine rağmen oğlunun akıbetini hala bilmediğini vurguladı. “Nerede kaybettirdiler, nasıl kaybettirdiler halen söylenilmiyor” diyen anne Tanış, dinmeyen acısının her geçen yıl arttığını dile getirdi. Oğlunun öncesinden tehdit edildiğini belirten anne Tanış, “Oğlumu Levent Ersöz ve devleti kaybettirdi. Oğlumu ‘Siyasi parti işini bırakmasan seni öldüreceğiz’ diye tehdit ettiler. Ancak Serdar ‘Öldürebilirler ancak bu işi bırakmam ve hiç bir yere de gitmem’ diyordu. Gece gündüz hatırım ve aklımdalar. Bir mezarları olsaydı gider dua ederdim. Ancak akıbetini bilmediğim için gözlerim hep yollarda. Bir yerde mezarı var ve o mezarı bulacağım. Kaybettirildikleri ilk yıllarda umudum vardı ve bir gün çıkıp gelecekler diyordum. Bu kadar yıl geçtikten sonra onlarla birlikte umudum da öldü ve kayboldu. Allah onların ve çocuklarının hakkını yerde bırakmasın. Devletin adaletine inancım yok. Yaşadığım sürece bu yara iyileşmez” diye belirtti.
MA / Zeynep Durgut
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***