İnternet ortamında engelli içeriklere ulaşılmasını sağlayan bazı VPN uygulamalarına Türkiye’de erişim engellemesi getirilmesine ilişkin Prof. Dr. Yaman Akdeniz, yeniden demokratikleşme sürecine girilmezse ifade özgürlüğüne yönelik baskı eğiliminde artış olacağı görüşünü paylaştı.
İngilizce kısaltması VPN olan “virtual private network” (sanal özel ağ) uzaktan erişim yoluyla farklı ağlara bağlanmayı sağlayan teknolojiyi ifade ediyor. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK), 16 VPN servis sağlayıcısına erişimi, herhangi bir yargı kararı olmaksızın yasaklaması gündemde.
Bilişim uzmanı Füsun Sarp Nebil’in T24’teki yazısına göre BTK, Türkiye’de internet erişimi sağlayan operatörlere gönderdiği yazıyla VPN uygulamalarına erişim engellemesi getirdiğini duyurdu.
BTK’nın “alternatif erişim yöntemleriyle ilgili sürekli takipte bulunulması” yönünde de talebi olduğunu belirten Nebil, bu talebin “muğlak” olduğunu işaret etti.
İfade Özgürlüğü Derneği (İFOD) kurucularından Prof. Dr. Yaman Akdeniz’e göre bu durum, son yıllarda Türkiye’de internet ortamında sansür yaklaşımından vazgeçilmediğini ve ifade özgürlüğündeki gerileme eğiliminin devam ettiğini ortaya koyuyor.
Konuya ilişkin VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Akdeniz, internet ortamında sansürlemenin sürat kesmeden devam ettiğini ve İFOD’un bu sansürü düzenli raporladığını ifade etti.
İFOD’un, 2022 sonu itibariyle Türkiye’den 712 bin 558 web sitesine erişim engeli bulunduğunu açıkladığını anımsatan Akdeniz, 2023’te ise engelli site sayısını 900 bin civarında tahmin ettiklerini aktardı.
Mayıs ayındaki parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde internet ortamında sansürlemeye devam edildiğini vurgulayan Akdeniz, web siteleri ve alan adları yanı sıra 200 bin civarında URL adresi, haber ve sosyal medya içeriğine erişim engeli uygulandığını hatırlattı.
Şubat’taki deprem sürecinde internet ortamının yavaşlatılmasına karşın Mayıs seçimleri öncesinde VPN kullanımıyla ilgili ciddi bir müdahale olmadığını söyleyen Akdeniz, “Fakat 24 Kasım tarihinde BTK’nın Türkiye’deki erişim sağlayıcılarına birdenbire gönderdiği bir yazı ve bu yazıda yer alan yaklaşık 16 farklı VPN servislerinin engellendiğini, daha doğrusu kullanımlarının zorlaştırıldığını görüyoruz. Bunların arasında dünyada çok bilinen Proton, Surfshark ile CyberGhost gibi ticari amaçlı ve kullanılması dünyanın herhangi bir yerinde yasak olmayan VPN servisleri var. Bu durum, Amerika’nın Sesi (VOA Türkçe) veya Deutsche Welle engellemelerindeki gibi, bir web sitesinin engellenmesinden ziyade servisin kullanımının Türkiye’den zorlaştırılması veya imkânsız hale getirilmesi şeklinde karşımıza çıktı” bilgisini verdi.
“BTK’nın kararına karşı dava açılmasını planlıyoruz”
Akdeniz, BTK’nın VPN uygulamalarına nasıl yasaklama getirebildiğine ilişkin ise, “Yasal bir dayanak bulmaya çalıştığımız zaman 5651 Sayılı Kanun’un altıncı maddesinde erişim sağlayıcılarla ilgili bir hükmün içinde, Türkiye’den erişimi engellenen web sitelerine alternatif yollardan giriş yapılmasının da engellenmesi yönünde bir hüküm olduğunu görüyoruz. Fakat her ne kadar bu yasal dayanak 2014’ten var olsa da, bu hüküm keyfi uygulamalara açık. Üstelik ortada herhangi bir hâkim veya mahkeme kararı olmadan, haberleşmenin gizliliğine ve haberleşme özgürlüğüne müdahalede bulunuluyor. Bu şekilde bir yaptırım hem anayasaya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olacaktır. İfade Özgürlüğü Derneği olarak bu konuda yargı yoluna gitmeyi de planlıyoruz” dedi.
BTK’nın böylesi bir engelleme hamlesini Mart 2024’teki yerel seçimlerden önce gerçekleştirmesini “düşündürücü” bulduğunu söyleyen Akdeniz, “Türkiye’deki internet kullanıcıları, fazlasıyla bilinçli ve VPN de kullanıyor. Dolayısıyla Türkiye’den engelli olan Amerika’nın Sesi (VOA Türkçe), Deutsche Welle gibi haber sitelerine VPN servislerini kullanarak giriyorlar. Kaldı ki bu sitelere girilmesi yasak değil. Bu haber sitelerine uygulanan erişim engellemesi uygulamaları da yargıya ve hatta Anayasa Mahkemesi’ne taşındı” diye ekledi.
Türkiye’de deprem ve ardından seçim süreciyle birlikte Ekşi Sözlük platformunun da engellendiğine işaret eden Akdeniz, sözlüğün alan adını değiştirmesine rağmen tekrar engellendiğini anımsattı.
“Mart 2024 sürecinde engelleme listesi genişletilecek”
Akdeniz’e göre BTK’nın VPN uygulamalarını hedef almasıyla Türkiye’de internet ortamındaki sansür farklı bir boyuta taşınmış oluyor.
Akdeniz, “Hükümet ve BTK, Türkiye’den erişimi engellenmiş sitelere girilmesinin engellemekle sansürü genişletmiş oluyor. Tabii ki yine yargı yoluna başvuracağız. Fakat sonuç almak, içinde bulunduğumuz siyasi ortamda pek mümkün olmuyor. Dolayısıyla Mart 2024 yerel seçimlerine yaklaştığımız süreçte ben bu VPN servisleri ile ilgili listenin daha da genişletileceğini düşünüyorum. Çünkü çok farklı, çok sayıda VPN servisleri var. Anladığım kadarıyla şimdilik hedef Türkiye’de çok popüler olan VPN servisleri” diye konuştu.
“Türkiye’de demokratik süreçlerdeki gerileme uzun zamandır devam ediyor” diyen Akdeniz, Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu’nun özellikle Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş ilgili kararlarıyla ilgili açıklamalarında bu düşüş eğilimine vurgu yaptığını kaydetti.
2024 için AİHM’in olası kararlarıyla değerlendirme
İfade özgürlüğü aleyhine baskılar azalmadıkça bu eğilimin devam edeceğini söyleyen Yaman Akdeniz, “Türkiye demokratikleşme sürecine tekrar girmediği takdirde hükümet, muhalif kesimi susturmak, vatandaşların haber ve bilgi edinme özgürlüklerini kısıtlamak için her türlü yola başvurmaya devam edecektir. Aksine bunlardan kaçınılması, demokratikleşme sürecine ve hatta tabii ki Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik sürecine acilen geri dönülmesi lazım” dedi.
Mevcut tabloda Türkiye’nin özellikle Avrupa Konseyi’yle ilişkisinde gerilim olduğunu belirten Akdeniz, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile benzer bir gerilim yaşandığını ve özellikle ByLock uygulaması kullanımıyla ilgili yapılan başvurulara ilişkin Türk Hükümeti’nin aleyhine kararlar alınacağının görüldüğünü kaydetti.
Akdeniz, FETÖ/PYD üyeliğinden hüküm giyen Yüksel Yalçınkaya’nın ByLock kullanmak gereçkesiyle suçlanmasını AHİM’in ihlal kabul ettiğini ve dolayısıyla benzer başvurularda da ihlal kararları beklendiğini sözlerine ekledi.
Bu kapsamda Akdeniz, “O bakımdan 2024 , yerel seçimler süreci yanı sıra bir tarafta, Türkiye’yi özellikle dış ilişkilerinde insan hakları konularında zorlayacak gibi gözüküyor” tespitini yaptı.