Cengiz MUMAY
12 Eylül faşist darbesinin en sıcak ayları… Yaşlar on yedi, on sekiz. Siirt’te Eğitim Yüksek Okulu’nda buluştuk.
Okul, MİT, polis, asker destekli MHP’li öğretmenlerce yönetiliyordu. İçlerinden Hüner adlı birinin, tam “gemi ağzında”ydı. Öğrencileri tokatlayıp, küfredecek kadar sırtını faşist yönetime dayamıştı. “Gıkı çıkan” soluğu işkence tezgahlarının mekânı Merkez Komutanlığı’nda alıyordu.
Kimimiz Muğla’dan, kimimiz Mardin’den, kimimiz Adana’dan 400 kadar öğrenciydik.
Bir gün, -3-4 ay sonra bir kız öğrencisine tecavüz ederken suçüstü yakalanacak olan- Hüner’in, Mustafa adlı bir Diyarbakırlı bir arkadaşımıza bağıran sesi gürledi sınıfta:
– Bu herif anarşik! İstiklal Marşı yerine Enternasyonal’i okuyan bir hain!
Oysa Mustafa sadece, öğretmenin “hangi okuldan mezunsun” sorusuna, “Diyarbakır Lisesi” diyerek yanıt vermişti.
“Anarşik” sözcüğü kısa sürede tüm okula yayılmış, esprilere konu olmuş ve Mustafa’yı meşhur etmişti. Herkes “anarşik”i daha yakından tanımak için kantine üşüşmüştü. Popülerliği kızlar arasında ya yayılmış, cici bir arkadaşımızla çıkmaya başlamıştı.
Okul bittikten sonra ben öğretmenliği değil, çok sevdiğim gazeteciliği seçtim. Yaklaşık on beş yıl Mustafa Yıldız’ı görmedim. 30’lu yaşlarda görüştüğümüzde, öğretmenliği seçen “Anarşik”in, “Türkiye’nin en genç ilköğretim müfettişi” olduğunu öğrenmiştim. Ama hala yurtsever, ideallerini kaybetmemiş biriydi. Bu görüşmeden sonra kopmadık. Basamakları hızla çıkıyordu. Bir anda Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olarak çıktı karşımıza. Ardından Ahmet Türk’ün yanındaydı. Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri oldu. 2019’da AKP, halkın iradesini bir kez daha gasp ederek HDP’li belediyelere “kayyum” atamaya başlayınca Mustafa Yıldız’a sıcak politikaya geçmek düştü. HDP’nin parti Meclisi Uzlaşma Kurulu’nda görev aldı. Son seçimlerde HDP’nin Balıkesir Milletvekili adayıydı.
On gün kadar önce de Diyarbakır’ın merkez ilçesi Yenişehir’den DEM Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıkladığı haberlerini okuyunca “Anarşik”i aradım. On beş yıllık yerel yönetim deneyimini memleketinde kullanmaya devam etmek istiyordu. “Neden Büyükşehir değil de ilçe belediyesi” soruma, “HDP paradigmasını her yönüyle yaşama geçirmek istiyorum” diye yanıt verdi. Mustafa’da 1981 yılında 17 yaşında iken olan inancın aynen devam ettiğini gördüm.
2019 başında Ahmet Türk’le beraber başladığı Mardin’deki görevinde, önceki kayyum ve ekibinin yaptığı yolsuzlukları ortaya çıkarmış ve hırsızların yargılanmasını sağlamıştı. Tüm bu deneyimleri onu kayyum konusunda uzmanlaştırmıştı. Mustafa Yıldız, geçen yıl da alanında ilk olan bir kitaba imza atmıştı: ‘Yasalardan arındırılmış Kayyum Belediyeleri.’
Birazda kitaptan konuştuk. Okuldaki “feylesos” hali sürüyordu:
– Judith Butler, devlet ile ilgili, “Devlet, geri çekme edimi üzerinden hukuk olmayan bir hukuk, mahkeme olmayan bir mahkeme, yasal işlem olmayan bir yasal işlem üretir. Olağanüstü hâl, iktidarın işleyişini bir dizi yasadan bir dizi kaideye geri taşır ve kaideler egemen iktidarı eski yerine taşır” der. Belediyelerdeki kayyum uygulaması bu analizin en çarpıcı örneklerinden birisidir.
DEM aday gösterir mi bilmem. Ama “Anarşik” tanıdığım günden beri iddialı duruşunu sürdürüyor.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***