LEVENT KENET | YORUM
Bir kriz yaşandığında Saray ve avenesinin ilk oturup düşündüğü şey ‘biz bundan siyasi olarak ne çıkarabiliriz’dir. Sosyal medyada tepki büyükse kimi günah keçisi ilan ettireceklerine ya da konunun başka yerlere sapmasını nasıl sağlayacaklarına odaklanırlar.
Örneğin 12 şehidin neden verildiği yerine, CHP neden bildiriye imza atmadığının tartışılmasını konuşturmak gibi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel dün Manisa’da bunun farkında olduklarını belli eden eğer arkasını getirebileceklerse tarihi sözler etti. Özel’in, “Bildiri imzalamak ile şehit gelmeyecek olsa ben günde beş bin bildiri imzalarım. Bildiri imzalıyoruz, bayrağı asıyorlar ve Erdoğan propaganda yapıyor. Sonra bir sonraki şehide kadar herkes unutuyor.” sözleri bir politika değişikliğine yol açacaksa güzel bir başlangıç.
CHP’nin DNA’sı ve ülkedeki ortam gereği işleri o kadar kolay değil. Buna geçmeden önce Özgür Özel’in artık CHP Genel Başkanı olduğu gerçekten bilmesi ve sindirmesi lazım. Konuşurken yine Meclis başkanvekili gibi dersine çalışmış öğrenci gibi konuşuyor. Daha da önemlisi artık senin muhatabın Ömer Çelik falan değil. Soru öyle gelebilir. Yılların siyasetçisi bu tuzağa düşmeyeceksin.
“Bildiriyi imzalasak, Erdoğan tabuta elini koyup propaganda yapacak!” diye başlamışsan bir daha çıtayı düşürmeyeceksin. Sosyal medyaya yansımış askerlerin karlar altında çadırlardaki sefil görüntüsünü bütün ülkeye göster kardeşim. Saçma sapan tweetler atacağınıza bunu kurumsal hesaptan paylaşın. Şehidin ailesinin üflesen yıkılacak fakir bile denmeyecek evini paylaşın. Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu’nun gölgesinde kalmaya, İmamoğlu’nun eşbaşkanı denmeye devam edecek.
Şimdi CHP’nin işi neden zor ona bakalım.
Birinci yalnız kalacaklar. İYİ Parti bu tür durumlarda hükümetin peşine takılıp andımız okumaya çok teşnedir. Saadet Partisi de o trene binmiş.
Meral Akşener’in ilk açıklamasında, “Varlığım Türk varlığına armağan olsun, Ne mutlu Türküm diyene!” sözleri çok komik olmanın ötesinde acziyetin ifadesi. Hala ‘Neden milli yas ilan edilmedi’ derdindeler. Her şehit geldiğinde yapılan hiçbir anlamı olmayan tartışma.
Hükümet bütün medyası ile şimdi CHP’nin HDP (yeni adıyla DEM Parti) safında yer aldığını bağırıyor. Geçtimiz cumhurbaşkanlığı seçiminde de başarılı olan bu propagandayı CHP’nin savuşturması kolay değil. Oyunu istediği kesime karşı Saray’ın ağzını kullanmasını istiyorlar ki öyle, “PKK terör örgütüdür, Öcalan canidir.” sözleri ile tatmin olmuyorlar.
Şehit cenazelerinde daha Önce CHP’lileri yuhlatmışlardı. Hatta Demirtaş oylamasından önce Kılıçdaroğlu’na bile saldırılmıştı. Geçen dönem mafyadan sorumlu içişleri bakanı, CHP’lileri törende protokole sokmamaya kadar işi götürmüştü. Şimdi yine cenazelerde Meclis’teki teröristler sloganları eşliğinde CHP’ileri hedef alan girişimler yaşanabilir.
Şehit aileleri olayın ilk şoku ile beraber bir anda hayatlarında kapılarına hiç uğramamış devlet ile tanışıyor. Kahramanlıktan tutun intikamlarının alındığından, hiç mağdur edilmeyeceklerinden içerideki hainlere kadar bir sürü propaganda. Zaten şehitlerin de hangi evlerden çıktığı malum. Onlardan ‘Yeter artık!’ çıkışı beklemek mümkün değil. Yakında medyalarında göreceksiniz, ‘Şehit babasından Özel’e tepki’ vari haberler dolaşıma girecek.
Olay yine bir şekilde Selahattin Demirtaş’a gelecek. CHP bir anda evlatlarının ölmeyebileceğini dile getirerek haklarını savunduğu ailelerinin bile hedefi olabilir.
Erdoğan, ortalık biraz yatıştıktan, şehitlerin göz yaşartan hikayeleri dolaşıma sokulduktan sonra sahne alacak ve Meclis’te teröristleri bile kınamayan PKK ile aynı safta yer alan ana muhalafet vs diye esip gürlemeye başlayacak. ‘Bunlar kan ile besleniyor’ diyecek. ‘İntikam aldık, almaya devam ediyoruz’ diyecek. Araya da damadının SİHA’larını sıkıştıracak.
Bir diğer zorluk CHP’nin kendi içerisinden. Dün Elazığ Milletveki’nin ‘Ben kendi adıma bildiriyi imzalıyorum’ demesi gibi kendi içlerindeki devletçi tipleri dizginlemesi gerekiyor Özel’in. Yoksa hiç tahmin edilmeyen istifalar başlayıverir. Tarlaların sadece İYİ Parti’de sürüldüğüne inanmıyorsunuz değil mi?
Bir de CHP’nin DNA’sı olayı var ki oraya girdik mi çıkamayız. Sadece Özel’in açıklamasını partililerinin bile paylaşmadığını not ederek geçelim.
Son tahlilde bu çoçukların katili, kendisi ve ailesi lüks içerisinde yaşarken onları en zor şartlarda ölüme gönderen, terk eden ve bundan rant elde etmeye çalışan Erdoğan’dır. Bu sorunun çözümü hamaset ya da daha fazla milliyetçilik daha fazla silah daha fazla ölüm değil kiminle savaşıyorsan onunla barışmaktır. Bütün akıllı devletlerin yaptığı gibi.
Ya doğru adrese ateş edeceksin ya da tıpış tıpış bildiriye imza atacaksın.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***