BÜLENT KORUCU | YORUM
Bir varmış bir yokmuş!
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir ülkede kardeş olduklarını bilmeden yaşayan çok sayıda ikiz varmış. Uzun yıllar birbirlerinden ayrı kaldıklarından hiç benzemez gibi görünmeleri sizi yanıltmasın aslında yokmuş birbirlerinden farkları.
Biyolojik ikizler Zeynep’le Mira, yetiştikleri ortamların handikaplarına tutulmuş iki ayna; tamamen zıt görünen aile ve sosyal ortamların kurbanı kızlar. Mira okuması için kamçılanırken, Zeynep potansiyeline rağmen okula gönderilmeyip zincirlere vuruluyor.
Mira’nın babası başarılı psikiyatr Levent Alkanlı’nın doğmaları mı daha keskin yoksa Zeynep’in babası tarikatçı Naim Tezel’inkiler mi? Eşine şiddet uygulayan Naim bir yanda, Meryem ve Zeynep’in karşısına polisi, devleti diken Levent öbür yanda.
İkisi de çözümü güçte arıyor. Önyargıları, Levent’in insan yönünü baskılıyor ve Meryem’in farklı olduğunu görmesini engelliyor. Her başörtülü veya tarikatçıyı aynı kefeye koyuyor ve onların hakkından polisiye tedbirlerle gelmeye çalışıyor.
Öğretmen olduğu ve kadınların ezilmesine karşı çıktığı için köyünden kovulan Zeynep’in halası Birgül, ‘Yetmez ama evet’ dediği için babasının dışladığı Mira’nın halası Hande’den farklı mı?
Tarikatın şeyhi ‘Efendi Hazretleri’yle fizik profesörü Suavi Alkan’lı arasındaki aynılığı Zeynep zaten tahta üzerinde mantıksal bir denklemle ispatladı. Başörtülü kızlar engellemek adına üniversitede terör estirmiş profesör, şimdi öyle bir kız okusun diye son nefeslerini harcıyor. Efendi Hazretleri, aileden biri olan börekçi İdris’i değil hayatında ilk defa gördüğü Meryem’i destekliyor.
Levent’in eşi Beste, Naim’in karısı Meryem’den daha mutsuz, üstelik mücadele etmek yerine kaçmayı tercih etti. Meryem hem tarikata hem de düşünme yetisini söküp atmış kocasına karşı savaşıyor; Beste’nin işi daha zor. Meryem’in hayatındaki kötüler ve yanlışlar çıplak, Beste’ninkiler ise kamuflajlı ve sükseli… Haksızlık etmeyeyim Meryem de bu mahallede olsa direnemeyip kaçabilirdi.
Bir de Cüneyt var elimizde. Dizideki en iyi insanlardan, ışığı hem tarikat hem de Levent’in hayatındaki karanlık noktalara çeviriyor. Levent’in kendine dair eleştirileri dinleme olgunluğunu da söylemeli hakkını teslim etmeliyim. Cüneyt’in ikizi de biraz Seçkin sanki. Seçkin de seküler tarikat içindeki hataları söylüyor ama Levent’in ağır ideolojik püskürtmeleri karşısında Cüneyt kadar dirençli değil.
Dijital makinalar çıkmadan önce ‘fotoğrafın arabı’ terimi vardı. Negatif film gerçeğin tam aksini gösterirdi. Işığa tutup ya da kağıda bastığınızda, beyaz sandığınız alanların siyah, aydınlık gördüklerinizin aslında karanlık olduğu anlaşılırdı.
‘Kızıl Goncalar’ dizisi ‘Yok aslında birbirimizden farkımız’ temasını başarılı biçimde işliyor. Özcan Deniz ve Özgü Namal’ın başrolünü oynadığı dizi üzerinden fırtınalar kopuyor. Fakat fırtına bile bize mahsus. İki cephede göğüs göğüse çarpışanlar, ağır cezalar kesen Erdoğan rejiminin giyotini RTÜK bile ya izlememiş ya da anlamamış.
Tembelleşmiş zihinler, sosyal medyada gördükleri kısa klipler üzerinden ahkam kesiyor. Ne tarikatçıların öfke krizine girmesini gerektirecek ne de sekülerlerin sevinç gösterilerini haklı çıkaracak sahneler var. Elbette dini siyaset ve ticarete alet eden yapılar resmediliyor ama en az o kadar da seküler kesim eleştiriliyor.
Naim şeytan, Levent melek değil.
Sadece Zeynep ve Mira’yı ikiz sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İyi bakın göreceksiniz…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***