İYİ Parti’de Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı olarak görev yapan ve geçen günlerde partisinden istifa eden Bahadır Erdem, eski Genel Başkanı Meral Akşener’e çağrıda bulundu. Erdem, İYİ Parti Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı öncesinde Akşener’e seslenerek ‘son fırsat’ uyarısında bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaretinin ardından olası bir iş birliğinin İYİ Parti GİK’inde görüşüleceği açıklanmıştı.
Erdem, sosyal medyadan yayımladığı açıklamasında “Alacağınız karar ile sadece İYİ Parti’nin ya da İYİ Parti seçmeninin kaderini belirlemeyeceksiniz” diyerek, “Tüm muhalefet seçmeninin önümüzdeki genel seçimlere kadar nasıl bir Türkiye’de yaşayacağı yani geleceği sizin elinizde” diye konuştu.
Erdem’in yayımladığı açıklama şu şekilde:
“Bilindiği üzere İYİ Parti cesurlar hareketi olarak yola çıkmış, Türk siyasetinin sıkışmışlığı arasında ezilen milletimize bir nefes, bir yol olmak için kurulmuştur.
Sn. Genel Başkan Meral Akşener ve değerli GİK üyeleri ve İYİ Parti teşkilatı ile birlikte, geçtiğimiz 3 yılda, “koltuk değil ayakkabı eskitiyoruz” diyerek memleketimizi gezdiğimiz günlerde milletimize her dokunuşumuzun, hangi partili olursa olsun muhalif seçmene nasıl bir umut olduğunu hep birlikte gördük, şahitlik ettik. Ve bu vesile ile de milletimizin gönlünde yer sahibi olduk.
Akabinde yaşanan seçim süreci maalesef başarı ile sonuçlanmamış olsa da unutulmamalı ki milletimizin hatırı sayılır oranda bir kısmı muhalefet partilerine oy vererek, onların haklarını savunma sorumluluğunu muhalefete teslim etmiştir.
‘SEÇMENİN TEK UMUDU CHP VE İYİ PARTİ İŞ BİRLİĞİDİR’
Bu sorumluluk vesilesi ile “gücü arttıkça daha da vurdumduymazlaşan” mevcut tek adam rejimi karşısında muhalif seçmenin tek umudu hala daha CHP ve İYİ Parti’nin mantık, akıl ve adil bir çerçevede yapacağı iş birliğine bağlıdır.
Sn. Genel Başkan Meral Akşener; seçimden sonraki süreçte sizinle her yüzyüze görüşmemizde partiler arası iş birliğinin devamının kıymetini, özellikle İstanbul ve Ankara belediyelerinin muhalefette kalmasının seçmen nezdindeki moral ve bir sonraki seçimin motivasyonu için çok ama çok önemli olduğunu defaatle belirttim. Siz de her defasında beni dinlediniz ve düşüneceğinizi belirttiniz. Devam sürecindeki söylem ve eylemler bu düşüncemi onaylar nitelikte olmadığı için partiden ayrıldım.
BİRÇOK İL VE İLÇENİN AKP’YE BIRAKILABİLECEĞİ UYARISI…
Ve fakat bugün sizin ve GİK üyelerinin önünde son bir fırsat var. Alacağınız karar ile sadece İYİ Parti’nin ya da İYİ Parti seçmeninin kaderini belirlemeyeceksiniz. Tüm muhalefet seçmeninin önümüzdeki genel seçimlere kadar nasıl bir Türkiye’de yaşayacağı yani geleceği sizin elinizde.
Maalesef kutuplaştırılan ülkemizde seçimlerde taraflar keskin bir şekilde ikiye bölünmüş dolayısıyla da kaybedilecek bir puan bile çok ama çok kıymetli hale gelmiştir.
İYİ Parti Genel İdare Kurulu’ndan olası çıkabilecek 81 il ve ilçelerinde seçimlere müstakil girme kararı sonucunda mevcutta muhalefette olan birçok il ve ilçe belediyesinin oy bölünmesi sonucunda AK Parti’ye bırakılma ihtimali oldukça güçlüdür.
Bu çerçevede düşünecek olursak, bir hukuk hocası, bir aile babası, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve eski bir yol arkadaşınız olarak sizlerden ricam muhalefetin büyük çabalarla sahip olduğu ve çok kıymetli olan bu güç birliğinden yana tavır koymanızdır.
‘KASTETTİĞİM AKILCI VE ADİL BİR İŞ BİRLİĞİNDE UZLAŞI’
Tabi ki her daim söylediğim ve doğru bulduğum üzere İYİ Parti müstakil bir partidir ve kendi adaylarını çıkarma hakkına da sonuna kadar sahiptir. Bu vesile ile söz konusu çağrımın yanlış anlaşılmaması üzere altını çizerek şunu vurgulamak isterim.
İş birliği ile her zaman kastettiğim paydaş partilerin akılcı ve adil bir iş birliğinde uzlaşmasıdır.
Dolayısı ile en azından İstanbul ve Ankara gibi önemli büyükşehirlerde, oy bölünmesi sonucunda kaybedilmesi neredeyse kesin olan ilçeleri kapsayacak şekilde yapılacak bir iş birliği emin olun her kesimi tatmin edecek, böylece çözüm bulunmuş olacaktır.
Muhalefet seçmenine ülkeden ümidi tümüyle kestirerek ve siyasetten nefret eder hale getirerek hiç bir partinin ülkenin gelecekteki ümidi haline gelmesi mümkün değildir. Bile bile muhalif seçmene şehrini kaybettirmek hiç bir siyasi partiye güç ya da itibar sağlamaz.
Bugün için en önemlisi AK Parti ve ortaklarının ülkeyi içine soktuğu bu sıkışmış siyasi rejimde İstanbul, Ankara ve bir çok ili yeniden muhalefetin kazanmasını elbirliği ile çalışarak sağlamaktır.
Son olarak tekrar vurgulamak isterim. Önümüzdeki yerel seçim sadece bir yerel seçim değildir.
27 Mart 1994’teki yerel seçimde yaşanan bölünmenin doğurduğu sonucun bugün ülkenin başına neler açtığı apaçık ortadayken umarım tekrar aynı hata yapılmaz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***