Bu yıl Ortadoğu’nun gösterişli kenti Dubai’de düzenlenen COP28 İklim Değişikliği Zirvesi dünyanın dört bir yanından liderlerin katılımıyla başladı.
12 Aralık’a kadar devam edecek zirvede Türkiye’yi temsil eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2053 yılı itibariyle net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngördüğünü kaydederek, “2030 senesine kadar emisyon azaltımı hedefimizi 2 katına çıkardık” dedi.
Erdoğan’dan iklim zirvesinde Gazze vurgusu
Yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e yükselterek bu oranla Türkiye’nin Avrupa’da beşinci, dünyadaysa 12’nci sırada bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Yılsonu itibariyle ise 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azalımı bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Gazze’deki çatışmalara da değinen Erdoğan, “İsrail saldırıları sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın 16 bini aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesi, hiçbir şekilde meşru gösterilemez. Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur; savaş suçudur; faillerinden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesabı sorulmalıdır” dedi.
“Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen ve toprak bütünlüğü haiz bir Filistin Devletinin kurulması gerektiğini hep birlikte tekrar gördük” diyen Erdoğan, “Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında her türlü sorumluluğu almaya hazırız. Dünya beşten büyüktür ve daha adil bir dünya mümkündür çağrımızı burada tekrar vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Açış konuşmasını İngiltere Kralı Charles’ın yaptığı zirvede, Kenya Devlet Başkanı William Ruto, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ve Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Selman’ın da aralarında bulunduğu dünya liderlerinin konuşma yapması planlanıyor. Zirve yarın da liderlerin konuşmalarıyla devam edecek.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, zirveye katılan dünya liderlerini, fosil yakıtların olmadığı bir gelecek için plan yapmaya çağırdı. Guterres, küresel ısınmayı kontrol altına almanın başka yolu olmadığını söyledi.
COP28 Başkanı Birleşik Arap Emirlikleri’nden Sultan Ahmet El Caber’in fosil yakıtların kullanılmasının devam edilmesi önerisinde bulunmasından bir gün sonra konuşan Guterres, “Alevler içindeki bir gezegeni fosil yakıtlardan oluşan bir hortumla kurtaramayız. 1,5 derecelik sınır, yalnızca tüm fosil yakıtları kullanmayı nihai olarak sonlandırmamızla mümkün olabilir. Azaltarak, hafifleterek değil” ifadelerini kullandı.
Sultan Ahmet El Caber dün, fosil yakıt şirketlerinin COP28 görüşmelerine dahil edilmesinin iklim krizinin çözümü için vazgeçilmez olduğunu söyleyerek, ülkeleri ortak bir zeminde buluşmak üzere petrol şirketleriyle birlikte çalışmaya çağırmıştı.
BAE’nin zirveyi yeni petrol ve doğalgaz anlaşmaları yapmak için kullandığı iddiaları üzerine zirvenin ana danışma kurulunun bir üyesi, bugün istifasını sundu.
İklim değişlikliklerinden en çok etkilenen ülkelerden biri olan Marshall Adaları’nın eski Devlet Başkanı Hilda Heine, BAE’nin zirve öncesi doğalgaz ve başka ticari anlaşmalar üzerinde görüşmeler yapma planları olduğuyla ilgili haberlerin “derin hayalkırıklığı” yarattığını ve çok taraflı müzakere sürecinin güvenilirliğine zarar verme tehdidi oluşturduğunu söyledi. Heine, Sultan El Caber’e gönderdiği istifa mektubunda, “Bu eylemler COP başkanlığının bütünlüğüne ve genel olarak tüm sürece zarar veriyor” dedi.
Hiene, El Caber’in sürece yeniden güven kazandırmasının tek yolunun “fosil yakıtların kullanımının azaltılarak sonlandırılmasına bağlı olacağını gösterecek bir sonuç elde etmesi” olduğunu da ifade etti.
“Endişe verici devrilme noktalarına ulaşıldığını görüyoruz”
İngiltere Kralı Charles açış konuşmasında, dünyanın iklim değişikliğini ele alma konusunda “korkunç bir şekilde yoldan çıktığını” ve hızla onarımlar sağlanmazsa küresel ekonominin tehlikeye gireceğini söyledi.
İngiliz hükümeti adına ve ev sahibi ülke Birleşik Arap Emirlikleri’nin daveti üzerine zirveye katılan Kral, dünya liderlerini yükselen risklere karşı harekete geçmeye çağırdı. Fransa’da 2015 yılında düzenlenen zirveye atıfta bulunan Charles, “COP28’in gerçek bir dönüşümsel eyleme yönelik bir başka kritik dönüm noktası olması için tüm kalbimle dua ediyorum” dedi.
Rekor sıcaklıkların yaşandığı bir yılın ardından, bu yılki zirvenin iklim değişikliğini sınırlandırmaya yönelik eylemleri hızlandırması için baskı yapılıyor. Ancak ülkeler, iklim değişikliğinin başlıca nedeni olan fosil yakıtların geleceği konusunda bölünmüş durumda.
Beklentiler finansal taahhütlerin sağlanması yönünde
Hükümetlerin, şirketlerin ve kar amacı gütmeyen kuruluşların, uyumdan enerji dönüşümünü hızlandırmaya kadar çeşitli iklim çabaları için finansman vaat eden bir dizi yeni taahhütte bulunması bekleniyor.
Ayrıca çok taraflı kalkınma bankaları ve diğer kamu kreditörlerinin elden geçirilmesinde daha fazla ilerleme kaydedilebilir.
COP28 konferansında ayrıca, aralarında Kenya Devlet Başkanı William Ruto ve Suudi Arabistan Prensi Muhammed bin Selman’ın da bulunduğu dünya liderleri kürsüye çıkacak.
Ana sahneden uzakta, heyetler ve teknik komiteler, küresel iklim hedeflerine, özellikle de Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı sanayi öncesi sıcaklıkların 2 santigrat derece üzerinde sınırlama hedefine ulaşma konusundaki ilerlemelerini değerlendirmek gibi devasa bir görevle çalışmaya başladılar.
Bilim insanları, küresel sıcaklığın bu eşiğin ötesine geçmesinin dünya çapında yıkıcı ve geri döndürülemez etkilere yol açacağını söylüyor.
Zirve öncesi hazırlanan BM taslağında neler var?
Birleşmiş Milletler Cuma günü, 12 Aralık’ta sona erecek olan COP28 zirvesinde nihai bir anlaşma için şablon görevi görebilecek ilk taslağını yayınladı.
Taslak, siyasi bir sonuç için “yapı taşları” sunuyor ve zirvedeki en zorlu konulardan biri olan fosil yakıtların gelecekte bir rol oynayıp oynamayacağına ve ne ölçüde oynayacağına karar vermek için çeşitli seçenekler içeriyor.
Seçeneklerden biri, fosil yakıtların kullanımının aşamalı olarak azaltılması veya tamamen kaldırılması, kömür enerjisinin bırakılması ve yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılması taahhütlerini içeriyor.
Zirve ayrıca yoksul ülkelerin maliyetli iklim felaketleriyle başa çıkmalarına yardımcı olacak yeni bir fonu kabul ederek erken bir zafer kazandı.
Ayrıca geçen yıl yaklaşık 7 trilyon dolara ulaşan fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılıp kaldırılmayacağı ve karbon yakalama ve uzaklaştırma teknolojisi için hükümlerin dahil edilip edilmeyeceği de masada tartışılıyor.
İsrail zirvenin yanı sıra ateşkes diplomasisini de BAE’de yürütüyor
İsrail, iklim zirvesine gönderdiği heyette, savaş koşulları nedeniyle küçülmeye gitti. İsrail basınına göre; Dışişleri Bakanlığı, başlangıçta Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın da aralarında bulunduğu 1000 kişilik bir grubu Dubai’ye göndermeyi planlıyordu. Ancak Hamas’la süren çatışmaların etkisiyle zirveye 28 yetkiliden oluşan küçük bir İsrail heyeti katılıyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, COP28 olarak bilinen BM İklim Zirvesine katılmak üzere Körfez ülkesinde bulunuyor. Zirvede sadece törensel görevleri itibarıyla bulunacak olan İsrail Cumhurbaşkanı’nı, BAE’den Hamas’ın elinde kalan rehinelerin kurtarılması için yardım istedi.
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog dün Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayid El Nahyan’dan Gazze’de Filistinli militan grup Hamas tarafından tutulan tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için “siyasi ağırlığını” kullanmasını istedi.
Herzog’un BAE ziyareti, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail saldırılarıyla başlayan çatışmalardan bu yana İsrail’den yapılan ilk yurtdışı seyahati.
BAE bölgesel bir güç olmasına rağmen Körfez ülkesi Katar ve Mısır, rehinelerin serbest bırakılması için İsrail ve Hamas arasında arabuluculuk yapıyor ve şu ana kadar 99 İsrailli ve yabancı serbest bırakıldı. İsrail, İsrailli rehineler karşılığında 210 Filistinli mahkumu serbest bıraktı.
İsrail’den yapılan açıklamada ayrıca, Körfez ülkesinin Gazze’ye yardım göndermesi, Gazze’nin Refah sınırında bir sahra hastanesi inşa etmesi ve Gazze’den yaralı çocukların BAE’de tıbbi bakım görmeleri için taşınmasına yardımcı olması için İsrail’in BAE ile işbirliği yaptığı belirtildi.
BAE devlet haber ajansının haberinde iki devlet başkanının ülkeleri arasındaki ilişkileri ve karşılıklı çıkarları ilgilendiren konuları ele aldıkları belirtildi.
İsrail Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Herzog bu talebi Şeyh Muhammed ile Dubai’de yaptığı bir görüşme sırasında dile getirdi.
Açıklamada, “Cumhurbaşkanı, dostu Şeyh Muhammed bin Zayid El Nahyan’a, rehinelerin eve dönüşünü teşvik etmek ve hızlandırmak için tüm siyasi ağırlığını kullanması çağrısında bulundu” denildi.