Gazeteci Fatih Altaylı, Avrupa Adalet Divanı’nın Avrupa Süper Ligi projesinin önünü açan kararının ardından Galatasaray’ın lige karşı olduğuna dair yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Altaylı, “Doğrusunu isterseniz, Galatasaray yönetiminin peşin peşin ‘Biz böyle bir oluşumun içinde yer almayız’ demesini doğru bulmadım. En azından ‘Gelişmeleri izliyor ve şartlara göre hareket edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Avrupa ligi sağlıklı ve güvenilir bir yapı olarak ortaya çıkarsa, elbette kulübümüzün kuruluş hedeflerine uygun olarak Türk olmayan takımları yenmek üzere bu ligin parçası olabiliriz’ demeliydi” diye yazdı.
Avrupa Birliği Adalet Divanı, UEFA ve FIFA’nın Avrupa Süper Ligi’nin kurulmasına karşı çıkmasının, rekabet yasasına ve hizmet sunma özgürlüğüne aykırı hareket olduğuna hükmetti.
Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın, Avrupa Süper Ligi davasıyla ilgili mahkeme kararı hakkında yaptığı açıklamada, “FIFA ve UEFA kuralları, Süper Lig gibi yeni bir kulüpler arası futbol projesini önceden onaylarına tabi kılmaktadır. Ama, FIFA ve UEFA kurallarının; şeffaf, objektif, ayrımcılık yapmayan ve orantılı olmasıyla ilgili bir yapısı yok.” denildi.
Tartışma yaratan Avrupa Süper Ligi’nin önünü açan bu kararın ardından birçok kulüp, projeye karşı olduğunu deklare ederken, Galatasaray da bu kulüpler arasında yer aldı.
TIKLAYIN – Avrupa Süper Ligi’nin önü açıldı; Avrupa Adalet Divanı’ndan UEFA ve FIFA hakkında karar
Fatih Altaylı, yazısının “Galatasaray Avrupa Ligi projesine kapı kapatmamalıydı!” başlıklı kısmında sarı-kırmızılıların aldığı kararı yanlış bulduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
Galatasaray Spor Kulübü yönetimi, Avrupa Ligi projesinde yer almayı planlamadığını açıkladı.
Bazıları bu projenin fikir babasının Ünal Aysal olduğunu iddia ediyor.
Oysa Galatasaray bu proje ile ilgilenmeye başladığı sırada Ünal Aysal henüz Galatasaray kulübü üyesi bile değildi.
Proje eksilere, 1990’ların başlarına uzanır ve aslında Galatasaray’ın böyle bir ligde olmasının gerekliliğini ilk düşünen ve o masada Galatasaray’ın da olmasını sağlayan Alp Yalman’dır.
Sonrasında Faruk Süren döneminde de Galatasaray olası bir Avrupa Ligi için devrede olmuştur.
Bu lig UEFA tarafından sürekli engellendi ve bu projeyi baltalamak için UEFA çeşitli yenilikler icat etti.
Şampiyonlar Ligi de bunlardan biridir.
Avrupa Ligi aslında büyük takımlar için çok daha uygun bir yapı.
Basketboldaki Eurolague gibi düşünebilirsiniz.
Ya da Formula 1 organizasyonu gibi.
Veya NBA, NFL veya NHL gibi.
Katılımcılarına çok daha yüksek gelir sağlayacak ve çok daha üst düzey bir kalite getirecek bir lig.
Maçlarını bir iki bin seyirciye oynayan vasat takımlar yerine, Avrupa’nın dev takımlarının olacağı ve statların her maç 50-60 bin kişi ağırlayacağı, naklen yayın gelirlerinin toplamda 80 milyon dolar değil, takım başına birkaç yüz milyon dolarlık gelirlerin söz konusu olacağı bir lig.
Doğrusunu isterseniz, Galatasaray yönetiminin peşin peşin “Biz böyle bir oluşumun içinde yer almayız” demesini doğru bulmadım.
En azından “Gelişmeleri izliyor ve şartlara göre hareket edeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Avrupa ligi sağlıklı ve güvenilir bir yapı olarak ortaya çıkarsa, elbette kulübümüzün kuruluş hedeflerine uygun olarak Türk olmayan takımları yenmek üzere bu ligin parçası olabiliriz.” demeliydi.
Çünkü bu ligde olmak Galatasaray’ın kulüp olarak değerini de arttırır ve milyar dolarlık takımlar arasına sokar, hisse değerini de olumlu yönde çok ama çok etkilerdi.
Ben Galatasaray taraftarının her gün değer kaybeden, kalite kaybeden ve güven kaybeden bu ligde olmaktansa Avrupa liginde oynamayı tercih edeceğini zannediyorum.”
Yazının tamamı için tıklayın…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***