TARIK TOROS | YORUM
18 Ekim 2023’te İstanbul Peninsula Oteli’nde mühim bir buluşma gerçekleşti.
Sessiz bir ziyaretti bu. YouTube Başkan Yardımcısı Pedro Pina, özel izlemeye aldıkları Fatih Altaylı’yla görüşmek için gelmişti.
***
Seçimden sonra Habertürk’le yolları ayrılan Altaylı, yıllardır aktif olmayan YouTube kanalını harekete geçirmiş, 12 Haziran’daki ilk yayın sıra dışı biçimde 1 milyon izlenme sayısına dayanmıştı. Peki bu ilk yayının başlığı neydi biliyor musunuz:
“Celal Şengör kütüphanesini devrediyor.”
Uzun yıllardır bu işlerin içinde biri olarak hayli tuhaf bulduğumu belirtmeliyim.
YouTube, birilerinin önüne hız sınırı olmayan otobanlar döşerken, özellikle yurt dışından yapılan yayınlara bariyer çekmeye, kalın duvarlar örmeye başladı.
Mayıs ayında yapılan iki turlu seçimlerin hemen ardından, Ankara’nın canını sıkan gazetecileri platformunda “önermekten” vazgeçti. Videolar görünmesin ve izlenme sayıları düşsün diye tüm etkileşimi kesti.
Sadık takipçiler “arama motoru” ile filan da bulamayınca adeta videoların izini sürerek veya bir yerden linkini bulup ‘VPN’ desteğiyle seyreder oldu.
***
Esasen ilk bariyer 2022 başında indi, YouTube kapakların tamamını kapatmadığı için üzerinde pek durulmadı fakat izlenmeler yarı yarıya geriledi. Tüm kapakların kapatılması ise seçim ertesi oldu.
Başta afallayan kimi gazeteciler bunu “seyircinin siyasetten umudunu kesmesine” bağladı fakat ben hiç öyle düşünmedim.
Seçimden sonraki dönem yani 2023’ün ikinci yarısında izlenmeler çakıldı; önceki yılın aynı dönemindeki rakamın dörtte birine kadar geriledi. Şaka gibi ama 1 milyon kişi Celal Şengör’ün kütüphanesinin önünde kuyruğa girdi.
***
Dönelim, YouTube başkan yardımcısının gizli Türkiye ziyaretine.
Pedro Pina, Fatih Altaylı’ya demiş ki: “Siz benim YouTube algımı değiştirdiniz.”
Arkadaşın 2021’deki Sedat Peker videolarından haberi yok galiba… (Tabi benimki espri, burada mesele başka.)
***
Buluşmanın üzerinden iki ay geçti. Ertuğrul Özkök yazmasa öğrenemeyecektik.
Özkök, gelişmeleri, “İktidar şemsiyesi altına giren klasik devlet medyasına alternatif medya.” diye tanımlıyor.
Başlarda ben de öyle tanımlıyordum. Öyleydi de.
Sonra şu oldu: İktidar, bu alanı kontrol etmek için epey kafa yordu.
2018’de başkanlık sistemine geçildikten sonra, devlet yeni bir oyun kurdu.
Rejimin temel kabulleri ve dokunulmazları belliydi. Eleştiriden münezzeh konularda tüm taraflarla “yazılı olmayan bir mutabakat” yapıldı.
Yurt dışı merkezli yayınlara diş bilense de hesap seçim ertesine ertelendi.
Dünyanın internet devleri ile masaya oturuldu. “Şunları kesmezseniz, tüm ülkede fişinizi çekeriz.” denildi.
Elon Musk bunu açık yüreklilikle açıkladı, sağ olsun. Sonra bariyerler inmeye başladı. Tabi “bağımsız alternatif yayıncılık” boşluk kabul etmeyeceğinden birileri ikame edilmeliydi, öyle de oldu.
***
İstanbul’daki YouTube-Altaylı zirvesini haber veren Ertuğrul Özkök, artık bayrağı gururla devredebilir. Yakınlarda bir yayında Mehmet Cengiz’le yan yana gelen, “Ben size çete denmesine çok üzülüyorum.” diyen Ertuğrul Özkök…
Rahmetli Ufuk Güldemir, onu şöyle tasvir etmişti: “Ertuğrul hem zekidir, hem de akıllıdır. Aklını da rüzgâr sert estiğinde rüzgârın üstünden aşıp gitmesiyle gösterir. Kimi bunu bir ihanet bir döneklik olarak görür, ben “akıl” olarak görürüm. Ertuğrul köşe yazısının ömrünün bir günlük olduğunu bilecek ve bunu önemsemeyecek kadar anlamıştır bu mesleği.”
***
“Parayı veren Ahmet Kaya’yı alır.” yazısı gibi resmi kariyeri böyle nice örnekle dolu olan Fatih Altaylı’nın Asil Nadir’e çalıştığı günleri pek kimse bilmez, bilen de konuşmaz. “Hitler seçimle gelmiş, Almanya’ya ihanet etmiş biri değil.” sözleri niye yadırgandı anlamadım, “Şeyh Said haindir!” lafını alkışlayanlar garipsedi üstelik.
***
Bakın, devlete çalışan insanların her zaman bordrosu olmaz.
Bu konular propaganda bakanı Fahrettin’i de aşar.
Çünkü Altaylı kalıcı, Fahrettin geçicidir. Bilmiyor garip!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***