Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington yönetimiyle ilişkiler açısından “ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz” dedi.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ve Başbakan Kiryakos Miçotakis görüşmeleri sonrasında Atina’dan dönen Erdoğan, uçakta beraberindeki basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin gündemindeki dış politika başlıklarını yorumlayan Erdoğan, Ankara-Atina arasında 65 yıllık aradan sonra devlet başkanı düzeyinde ilk resmi ziyaretin 7 Aralık 2017’de yine kendisi tarafından gerçekleştirildiğini anımsatarak, Miçotakis ile dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hedefiyle Atina Bildirgesi’ni imzaladıklarını ifade etti.
Yunanistan’la Sinop Nükleer Enerji Santrali ve Trakya üzerinden Rusya’nın doğalgazı sevkiyatı gibi başlıklarda enerji alanında iş birliği yapabileceklerini kaydeden Erdoğan, Doğu Akdeniz’deki gerginlikten iki ülke de olumsuz etkileneceği için işbirliği önerdiğini aktardı.
Erdoğan, “Bu konuya Sayın Miçotakis’in olumlu yaklaştığını söyleyebilirim. Biz bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim, boş tarafıyla ilgilenmeyelim. Bölgemizin doğal zenginliklerinin hakça paylaşımı noktasındaki tutumumuz başından beri aynı. Kimsenin hakkında hukukunda gözümüz olmadığı gibi, haklarımızı da kimseye çiğnetmeme irademiz sağlamdır. Kaldı ki Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür. Yeter ki bunu sağlayacak zemini inşa edip, doğru yol haritaları oluşturalım ve provokasyonlara fırsat vermeyelim. Düzenlenmesini önerdiğimiz bu konferans işte o zeminin oluşturulması için doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.
Türkiye ve Yunanistan’ın savunma harcamalarıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, “Mesela, Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda ‘Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi’ dedik. Bunları Sayın Miçotakis’e de, ondan önce görev yapan başbakanlara da hep söyledik. Biz dostluğa ağırlık verelim istiyoruz. Yunanistan’ın savunma sanayiinde bizim gibi üretimi söz konusu değil. Biz bu alanda artık ihtiyacımızı büyük oranda karşılayan düzeyde üretimi yapar hale geldik. Bu nedenle Türkiye’nin silah alımlarına yönelik harcamaları, Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde düşüktür. Onlar sadece dış destekle yürüyorlar ve dışarıdan aldıkları bu destekler de yeni bir maliyet muhasebesi yapma imkanını onlara veriyor” değerlendirmesi yaptı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın İslam Ülkeleri Dışişleri Bakanları grubu kapsamında Washington’da yürüteceği temaslara ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Temennimiz odur ki bu yedili grup, Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’deki yaşananlar ile ilgili İsrail lehine tavrının sona ermesi yolunda bir netice alsın. Aldıkları bu neticeyle de İsrail’e barış için baskı yapabilsin. ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz. Ama yedili temas grubu ABD’den sonra Kanada’ya geçecek. Kanada, Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş ‘İsveç de İsveç’… ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin Kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen ‘Kongre’den geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım’ diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO’da iki müttefik ülkeysek, dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır. Olay bu” diye konuştu.
“Sizin demenizle Hamas terör örgütü olmaz”
“Hamas terör örgütü değildir” tutumu dolayısıyla Türkiye’ye yönelik uluslararası kamuoyunda herhangi bir karşı tepki olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, “Ben uluslararası toplumun ne diyeceğine bakmıyorum. Bir kul olarak üzerimize düşen görev nedir, buna bakıyorum. Hani şair diyor ya ‘ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.’ Bunlar Hamas’a ‘terör örgütü’ diyorlar. Hamas Filistin’in bir gerçeğidir, terör örgütü değildir. Hamas bir siyasi harekettir ve siyasi parti olarak girdiği seçimlerden galip çıkmış olan bir harekettir. Ama bize bunu zorla dayatıyorlar ki ‘illa terör örgütü’ deyin. Hayır, sizin demenizle biz Hamas’a ‘terör örgütü’ demeyiz. Seçim kazanmış olan bir siyasi hareket var önümüzde. Siz kalkıyorsunuz, Gazze’yi açlıkla terbiye etmeye yöneliyorsunuz. Siz kalkıp Gazze’yi tamamıyla yerle yeksan edip bu şekilde terbiye etmek istiyorsunuz. İlaç vermiyorsunuz, susuz bırakıyorsunuz, elektrik vermiyorsunuz, bu şekilde bir terbiyeyle Hamas’ı ademe mahkum etmek istiyorsunuz. Biz buna katılamayız. Şu anda İsrail tam bir devlet terörü estiriyor. Nerede Batı, nerede Amerika?” tepkisini gösterdi.
“ABD, Batı hâlâ sessiz”
Dışişleri Bakanı Fidan’ın ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la Gazze’de yaşananları konuştuğunu söyleyen Erdoğan, “Konuştu ama Batı hâlâ sessiz. İşte bunlar bizim canımızı yakıyor, ciğerimizi yakıyor. ‘Yaralıları, çocukları verin bize, kanser hastaları var, bunları verin’ diyoruz. Şu ana kadar daha 114 hasta, 86 refakatçi olmak üzere toplam 200 kişiyi alabildik. Ne yazık ki, insanlık diye bir şey kalmamış. ‘Sahra hastaneleri kurulacak’ diyorlar. Kurulsa ne olur, kurulmasa ne olur. Ama biz burada insani, vicdani olarak ne yaparız diyerek süratle sahra hastanelerini gönderdik. Mısır’dan Refah Sınır Kapısı’ndan Ankara’ya veya İstanbul’a bu kanser hastalarının veya cerrahi müdahale yapılması gereken hastaların gelmesi zaman almaz. Mısır‘daki El Ariş Havalimanı’ndan hemen uçağa alıp bir saatte, bir buçuk saatte getiririz. Ondan sonra da tedavilerini yaparız” dedi.
“Netahyahu’nun ibretlik bir ceza alması gerekir”
İsrail’de Benyamin Netanyahu’nun hükümetten ayrılmasıyla, uluslararası kamuoyunda Filistin’le barış zemini kurulacağı görüşünün hakim olduğu yönündeki soru üzerine Erdoğan, “Şu an itibarıyla bir gerçek var ki, Netenyahu bu soykırımı siyasi ömrünü uzatmak, yargılanmaktan kaçmak için de yapıyor. Biliyorsunuz, Netanyahu bir yargı süreci içindeydi, hatta hakkında mahkumiyet kararlarının verileceği konuşuluyordu. Böyle bir süreçte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı patlak verdi. Şimdi de ‘Bu saldırıları ne kadar uzatırsa yargılanma olayından da o denli kendimi kurtarabilirim’ düşüncesi içinde bu süreci uzatıyor. Netanyahu daha önce de söylediğim gibi gerçekten bir Gazze katilidir, kasabıdır, ne derseniz deyin. Bu sıfatların hepsi ona yakışır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde nasıl Miloseviç yargılandıysa aynı şekilde Gazze Kasabı Netanyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerin de yargılanması gerekir. Biz bunun 3 bin kadar avukat ile takibini yapıyoruz. Netanyahu ve suç ortaklarının tüm soykırımcılara ibret olacak bir ceza almaları lazımdır. Kimsenin aklına bir daha sivil öldürmek, hastane bombalamak, pazar yeri vurmak gelememesi için bu yargılama çok önemli. Çünkü hesabı sorulmayan katliamlar, soykırımlar tekrarlanır” diye konuştu.
Fransa’yı Ermenistan’ı “tahrik etmek” ile suçladı
Fransa’nın Ermenistan’a 50 zırhlı araç gönderme kararına ise tepki gösteren Erdoğan, “Fransa’nın bu yaptığı iş sadece tahriktir. Fransa şunu bilmeli ki, Ermenistan’a iyilik yapmıyor, tam aksine kötülük yapıyor. Daha önce Ermenistan’a birçok destekler verdiler. Hangi neticeyi aldılar? Hiç. Fransa Minsk üçlüsü ekibinin içinde. İş bitti, netice alamadı, durum böyleyken tekrar Ermenistan’ı tahrik ediyor. Zırhlı taşıyıcıları göndersen ne yazar? Çünkü artık burada kendi topraklarında işgali sona erdirmiş olan bir Azerbaycan var. Karabağ’ın neticesi ortada. Daha önce Ermenistan’a gönderilen tanklar, toplar, tüfekler Azerbaycan’ın eline geçti. Hiçbir netice alacaklarından değil, sadece Ermenistan’ı kandırıyorlar. Ermenistan yönetimi yakın geçmişte yaşadıklarından ders almalı ve bu provokasyonlara gelmemelidir. Yakalanan barış fırsatını değerlendirmesi ve Ermenistan’ı yanlış yönlendiren ülkelerin tuzağına düşmemesi Ermenistan’ın çıkarına olur. Azerbaycan ile kurulacak barış temelli ilişkiler
Ermenistan için en iyi seçenektir. Ellerine silah tutuşturanlar dar zamanda Ermenistan’ı yalnız bırakacaklardır” dedi.