Türkiye, 9 Temmuz 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçti. Yeni sistem ile TBMM’nin yetkileri büyük oranda azaltılırken Meclis yalnızca, “İktidarın tartışmalı düzenlemelerini ve uluslararası anlaşmaları onaylamak” amacıyla çalıştırıldı. Yurttaşın taleplerini içeren çok sayıda kritik görüşme ve kanun teklifi, iktidar ve ortağı MHP tarafından reddedildi. Meclis’i işlevsizleştiren, yurttaşı sorunlar ile baş başa bırakan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi en temel alanlarda büyük tahribatlara yol açtı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin en çok hasar verdiği alanların başında ise ekonomi geldi. AKP iktidarında kırılgan hale gelen Türkiye ekonomisindeki bozulma, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile daha da hızlandı. Kamuoyunda, “Tek adam rejimi” olarak nitelendirilen sistem, milyonlarca yurttaşı yoksulluğun pençesine itti.
MİLYONLARCA AÇ YURTTAŞ
BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre; saray rejimi ile giderek derinleşen yoksulluğun yarattığı tablo, resmi veriler ile de ortaya konuldu. 2018-2023 dönemine yönelik karşılaştırmalı sosyal yardım verileri ise Türkiye’nin yeni sistemle hızla geriye gittiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Buna göre, 2018 yılında 768 bin 33 olan karnını ancak sosyal yardımlar ile doyurabilen hane sayısı, 2023 itibarıyla 936 bin 683’e yükseldi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 3 milyon 472 bin 393 yurttaş, gıda yardımı kapsamına alındı. 2018 yılına göre 2023 yılında, elektrik tüketimek desteği yapılan hane sayısında da çarpıcı bir artış yaşandı. 2018 yılında 1 milyon 343 bin 109 olan elektrik faturasını ancak sosyal yardım ile ödeyebilen hane sayısı, 2023’te 4 milyon 141 bin 991’e kadar çıktı. Yoksulluğun ulaştığı boyutu ortaya koyan en çarpıcı veri ise “Oturulamayacak derecede bakımsız ve eski” evleri kapsayan, “Barınma Yardımı” verisi oldu. 2018 yılında, sağlıksız olduğu belirlenen ve “Oturulamayacak” olarak sınıflandırılan ev sayısı 9 bin 987 iken bu sayı 2023 itibarıyla 26 bin 688 olarak kaydedildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***