Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) serbest kalması kararına rağmen, Gezi Parkı olayları ve darbe girişimiyle ilgili iddialarla halen tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın, “derhal serbest bırakılması” çağrısını yineledi.
Bakanlar Komitesi, eski HDP eş genel bakanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın da, tutukluluk durumuna “alternatif” tedbirler araştırılarak derhal serbest bırakılmalarını istedi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Strasburg’da 5-7 Aralık günlerindeki toplantısında, 23 ülkeden, uygulanmayan 41 AİHM kararını ele aldı. Son iki yıldır her toplantısında Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmaları çağrısında bulunan Bakanlar Komitesi, Türk yetkilileri bir kez daha “AİHM kararlarının uygulatılması için gerekli tedbirleri almaya” çağırdı.
Komite, Osman Kavala hakkında, AİHM’in kesinleşen “derhal serbest bırakılması” kararına rağmen, halen tutuklu olmasının ve hakkında “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin” Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiğini hatırlattı.
Kavala dosyasında ton yükseliyor
Kavala dosyasıyla ilgili, Türkiye aleyhinde “ihlal prosedürü” başlatan Bakanlar Komitesi kararında, Kavala’nın tutuklanmasının; AİHM’in, kendisinin “bir suç işlediğine ve gizli bir amaç güttüğüne ilişkin makul şüpheyi destekleyecek delillerin yokluğunda” gerçekleştiğine ilişkin 10 Aralık 2019 tarihli kararında, tutuklamaların “onu susturmak ve diğer insan hakları savunucularını caydırmak amacıyla yapıldığının (18. madde) tespit edildiğini hatırlattı.
Türkiye aleyhinde “ihlal prosedürü” başlatan Bakanlar Komitesi, AİHM’in 10 Aralık 2019 tarihli kararında, “Kavala’nın yargılanmasının, bir suç işlediğine ve gizli bir amaç güttüğüne ilişkin makul şüpheyi destekleyecek delillerin yokluğunda” gerçekleştiğinin tespit edildiğini hatırlattı. Tutuklamaların “Kavala’yı susturmak ve diğer insan hakları savunucularını caydırmak amacıyla yapıldığının (AİHS’nin 18. maddesi) da mahkeme kararında yer aldığını” belirtti.
Kavala’nın tutukluluğuna son verme yetkisine sahip olan Anayasa Mahkemesi önünde iki ayrı şikayetin bulunduğunu ve 1,5 yıldır beklediğini hatırlatan Komite, “Devletin, AİHS’in 46/1 maddesi uyarınca Mahkeme kararına uyması ve bunun sonucunda Türkiye’nin, başvuranın tutukluluğuna son vermek ve derhal serbest bırakılmasını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alması gerektiği” dile getirildi.
Kavala hakkında delil olmaksızın “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının kesinleşmesinden” derin üzüntü duyduğunu ifade eden Bakanlar Komitesi, Kavala’nın derhal serbest bırakılması yönündeki sayısız çağrılarına rağmen sözleşme maddeleri ihlal edilerek hapiste tutulmasına son verilmesini istedi.
Üst düzey teknik temas kurulsun
Komite, “İlgili tüm Türk makamlarına, Türkiye’nin, AİHS ve Anayasa kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlamaları konusunda bir kez daha güçlü bir şekilde çağrıda bulunduğunu” belirtti ve “Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanmasını” istedi.
Komite ayrıca Türk yetkilileri, Mart 2024 toplantısından önce, Avrupa Konseyi Sekretaryası ile “başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamak için ulusal sistem içerisinde mevcut olan araçların belirlenmesi” amacıyla sonuç odaklı ve yapıcı diyalog için, üst düzey teknik temaslarda bulunmaya çağırdı.
Komite açıklamasında, “Özellikle Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yürütmeden yapısal bağımsızlığının güvence altına alınması yoluyla bu sorunlara çözüm bulmak için gerekli tüm önlemleri almaları yönünde bir kez daha kuvvetle çağrıda bulunmuştur” denildi.
Demirtaş ve Yüksekdağ dosyası
Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye ile ilgili ele aldığı 4 dosya arasında eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ dosyası da yer aldı. Demirtaş ve Yüksekdağ’ın TBMM’nin seçilmiş üyeleri olduğu, “suç işlediklerine ilişkin makul şüpheyi destekleyecek delillerin yokluğunda tutuklandıklarının” tespit edildiği belirtilen kararda, bu eylemle, AİHS’in 5’inci maddesinin ihlal edildiği belirtildi.
Kavala gibi, Demirtaş’ın tutuklanmasının da, “tutuklamanın gizli bir amaç güttüğünü” düzenleyen AİHS’nin 18’inci maddesine aykırı olduğu” hatırlatıldı. AİHM tarafından yalnızca Kavala ve Demirtaş için, 18’inci madde işletilmişti. Açıklamada, Türk makamlarının, “başlangıçta tutuklanmalarına neden olan suçlamalardan serbest bırakıldıkları ve şu anda farklı bir yargılama sürecinde tutuklu bulundukları” yönündeki iddialarının da hem Komite hem de AİHM tarafından reddedildiği belirtildi.
“Tutukluluk yerine alternatif tedbir”
Komite, Demirtaş davasında, Anayasa Mahkemesi önünde başlattıkları davanın tamamlanmasına kadar tutukluluk yerine alternatif tedbirlerin araştırılması yoluyla, başvuranların derhal serbest bırakılmasının sağlanması çağrısında bulundu.
Komite açıklamasında, Avrupa Konseyi üyesi devletlere, Genel Sekretere ve Avrupa Konseyi organlarına, başvuranların devam eden tutukluluk konusunu Türk makamlarıyla temaslarında gündeme getirmeleri ve bu konuyu gündeme getirmek için “acil eylem çağrısında bulunmaları” yönündeki davetlerini de yineledi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türk makamlarınca adım atılmaması durumunda Demirtaş ve Yüksekdağ dosyasının Mart 2024’teki toplantıda yeniden görüşülmesine karar verdi.