Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in bugün Ankara’da mevkidaşı Grant Shapps ile görüşmesinde, NATO müttefikliği çerçevesinde savunma işbirliğini geliştirmek amacıyla niyet beyanı imzaladı.
İngiltere tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre; bu niyet beyanıyla birlikte iki ülke arasında savunma sanayii ilişkisi geliştirilecek ve Akdeniz’de ortak askeri tatbikat planlaması yapılacak. İki ülke, Afrika’nın kuzeyinde ve Ortadoğu’daki güvenlik sorunlarını birlikte ele alarak, çözümleri konusunda dayanışma sergileyecek.
İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps’ın Ukrayna tahılını ihtiyaç duyan ülkelere ulaştırmak üzere Karadeniz’de geçişleri denetleyen Türkiye’ye bu yöndeki çabaları için teşekkür ettiği de açıklandı.
Shapps de yaptığı açıklamada, “İngiltere-Türkiye savunma ilişkisini derinleştirme konusundaki mutabakatımızdan büyük mutluluk duydum. Türkiye üç kıtanın kavşağında bulunmaktadır ve küresel istikrarsızlığın yaşandığı bir dönemde küçümsenemez bir nüfusa sahiptir. İmzaladığımız niyet mektubu, ilişkimizi her geçen gün daha fazla güçlendirecek ve uluslarımızın savunma ve güvenlik alanındaki işbirliğini arttıracaktır” ifadelerini kullandı.
Türkiye ABD’den F-16 askeri uçağı talebini koruyor
Türkiye ise İngiltere’den Eurofighter alınması girişimini doğruladı ancak “ikinci el” olacağı iddiasını yalanladı. Türkiye, “Eurofighter’ın ilk versiyonu olan ve kullanılmış durumdaki T1 değil son versiyonu T4 için talip olduğu” bilgisini verdi.
Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) üst düzey bir yetkili, Bakan Yaşar Güler’in daha önce açıkladığı ‘İngiltere, Almanya, İspanya ve İtalya ortak konsorsiyumu tarafından üretilen Eurofighter uçağı alımı’ için de girişimlerde bulunulduğunu ifade etti.
MSB yetkilisi, Güler ile Shapps arasında bugünkü görüşme öncesinde, “Eurofighter tedariki konusu bugün iki bakan arasında gerçekleştirilecek görüşmenin gündeminde de yer almaktadır. Tedarik konusunu İngiltere üzerinden ele alıyoruz. İngiltere bu konuda Almanya’nın itirazlarının kaldırılmasına yönelik yardımcı olacaklarını belirtiyorlar. Türkiye olarak ilk aşamada 20 daha sonra da 20 olmak üzere 40 uçak almak isteğimizi ifade ettik. Alacağımız uçaklar kesinlikle ikinci el değil. En üst modelini alma konusunda talebimiz oldu” dedi.
MSB yetkilisi, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın uçak ihtiyacının karşılanmasına yönelik öncelikli olarak F-16 tedarikinden vazgeçilmediğini de vurguladı. ABD Savunma Bakanlığı ile MSB arasındaki teknik müzakere sürecini tamamladıklarını açıklayan yetkili, “F-16 tedariki ve modernizasyonu süreci devam ederken üzerinde durduğumuz tek uçak Eurofighter. Bunun dışında herhangi bir çalışmamız yok” diye konuştu.
“Eurofighter alınması ‘ara uçak alımı’ olmayacak, Türkiye için yeni teknoloji”
Savunma analisti Hakan Kılıç, teknik açıdan Eurofighter’ın son versiyonunun kabiliyetli bir askeri uçak olmasına rağmen Türkiye’nin, ABD’yle yaşadığı F-35 askeri uçak projesinden çıkarılması sorununa kalıcı çözüm bulması ve milli teknoloji üretmesi gerektiğini söyledi.
VOA Türkçe’ye konuşan Kılıç, F-16’lar gibi ‘ara uçak alımı’ yapılması ve milli muharip uçağın beklenmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye’nin Hava Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarını karşılaması açısından Eurofighter uçağı alımı içinse “ara uçak alımı” tanımlaması yapılmasını doğru bulmadığını vurgulayan Kılıç, “F-16 askeri uçak alımına devam edildiği açıklandı. Keza F-16 askeri uçağı, TUSAŞ’ın bilgi sahibi olduğu, Türkiye’nin bütün mühimmatları sahip olduğu bir teknoloji. Askeri personel nasıl uçuracağını ve havadaki kabiliyetini, neler yapabileceğini biliyor. Ancak Eurofighter ise Türkiye için tümüyle yeni teknoloji. Dolayısıyla tümüyle yeni bir askeri uçak alımı olacaktır, bu nedenle de ABD’nin ürettiği F serisi askeri uçak teknoloji bağlamında Eurofighter alınması için ‘ara uçak alımı’ görüşü doğru değildir” tespitini aktardı.
MSB’nin iki aşamalı şekilde toplam 40 adet Eurofighter alımı yapılacak olmasıyla ilgili bugünkü açıklamasıyla ilgili ise Hakan Kılıç, uçak sayısının yetersiz olduğu görüşünde.
Kılıç, belki sayı azlığı nedeniyle “ara uçak alımı” tanımı yapıldığını ama Türkiye’nin tümüyle yeni bir sistem askeri uçak teknolojisi alacak olması nedeniyle bunun doğrudan “yeni uçak alımı” olduğunu vurguladı.
Kılıç, “Bu bir ana uçak alımıdır, F-16 modernizasyonu ise ara uçak alımıdır” dedi.
Bu noktada İngiltere aracılığıyla Eurofighter alımında mutlaka Türkiye’nin talebi doğrultusunda T4 versiyonu verilmesi gerektiğini söyleyen Kılıç, “İkinci el ve ilk üretim versiyonu verilmesi durumunda Türkiye’nin hava kuvvetleri kabiliyetini geliştirmede yetersiz olacak. Umuyorum talebimiz doğrultusunda ilk versiyon T1 değil son versiyon T4 alımı mümkün olacaktır. Ancak sayısal açıdan da yetersiz olması bakımından Türkiye açısından attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değecek mi bilmiyoruz” diye konuştu.
“F-35 askeri uçağı yerini tutmaz, F-35’e havada üstünlük sağlamaz”
Eurofighter’ın son versiyonu T4’ün teknik değerlendirmesini paylaşan Kılıç, “Eurofighter’ın çift motorlu olması, gelişmiş radarı ve F-16’ya kıyasla daha uzun menzilli olması gibi özellikleri var. Atina’nın Fransa’dan satın aldığı Rafale uçağı ile benzer füze kabiliyetine sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda Türkiye’nin aslında hava savunmasında Yunanistan’ı dengeleme çabası içinde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak F-35 askeri uçağında olduğu gibi ‘görünmezlik’ kabiliyeti yok. Bölgede hava sahasında Türkiye’ye F-35 karşısında herhangi bir üstünlük sağlamayacaktır” ifadesini kullandı.
ABD’nin Yunanistan’a F-35 uçağı vermeyi öngördüğünü anımsatan Hakan Kılıç, “Türkiye’nin F-35 askeri uçak üretimi projesinde varlığına son verilmesinde İsrail ve İngiltere’nin etkisi olduğunu düşünüyoruz. Benzer şekilde İngiltere’nin de memnuniyet duyduğu bir durum oldu. Çünkü İngiltere, Türkiye’ye Eurofighter satışını arzu ediyor. Oysa Eurofighter ilk gündeme geldiğinde, 2000’li yıllar başında ise aslında ‘kaynak kod’ verilmesiyle birlikte teklif vardı, o zaman bu değerlendirilemedi. Şimdi ise ‘kaynak kod’ olmaksızın uçak alımı ne derece doğru, tartışmalı görünüyor. ABD’ye bağımlılık tartışması söz konusuyken, uluslararası politika sahasında en ufak farklılığı olmayan en önemli müttefiki İngiltere’ye bağımlılıktan çekinilmemesi ilginç” dedi.
Kılıç, ayrıca İngiltere’nin Türkiye’ye Tip23 Duke sınıfı fırkateyn teklif ettiğini belirterek, Ankara’nın milli teknoloji geliştirmesini sağlayacak şekilde alım planlaması yapmasının ise daha doğru gördüğünü kaydetti.
Bu arada MSB yetkilisi bugünkü açıklamasında, milli muharip uçağı KAAN’ın ilk uçuşunun 27 Aralık’ta gerçekleştirilmesi planlandığı bilgisini paylaştı. Yetkili, takvimlendirmeye göre yerli motorun 2028’de hazır olacağını, 2032’ten itibaren de KAAN’ın envantere girmesinin beklendiğini söyledi.