CHP Genel Başkanlığı’na aday olan Özgür Özel, “Partimiz iktidara benzeyen fikirlerle yönetilemez. Hatalarda ısrar edilerek yönetilemez. Atatürk’ün koltuğunu istediği bir kişiye devredeceğini söylemek, buraya gelen delegeleri hiçe saymaktır. Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleme yok” dedi.
CHP 38. Olağan Kurultayı’nda Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılış konuşmasındaki “hançerleme” ve “vefa” ifadesi rakibi Özgür Özel ile arasında polemiğe yol açtı. Özgür Özel’in adaylık konuşması öncesinde, kurultay açılışındaki konuşmasını yeterli görmesine rağmen Kılıçdaroğlu’nun oylamaya geçilmeden önce yeniden kürsüye gelmesi dikkat çekti.
CHP 38. Olağan Kurultayı’nda adaylar arasındaki polemiğin yanı sıra gün boyunca iki aday arasında bölünmüş salon atmosferi ve söz alan konuşmacılar nedeniyle Divan Başkanı İmamoğlu, zorlu anlar yaşadı. İmamoğlu, sık sık tarafları uyararak kürsüde konuşanlara saygı gösterilmesini talep etti ve sahne önünde slogan atılmaması, yuhalama yapılmaması gibi uyarılarda bulundu.
Salondaki bu gerilimli atmosfer ve polemiklerin ardından CHP’nin “Demokrasi ve Birlik Kurultayı” başlığıyla düzenlediği, 38. Olağan Kurultayı tamamlandıktan sonra partide Mart 2024’teki yerel seçimlere yönelik nasıl birlikte mücadele edileceği ise merak konusu oldu.
İmamoğlu, Özgür Özel’in yaklaşık 1 saat 20 dakikalık uzun konuşması sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun “söz hakkı doğdu” gerekçesiyle son konuşmacı olması ardından genel başkanlık seçim sürecini başlattı.
Saat 21.00 itibariyle CHP’nin 81 il temsilcisi, il teşkilatlarınca belirlenmiş delegeler yanı sıra doğal delege durumundaki milletvekilleri, Parti Meclisi (PM) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri dahil olmak üzere toplam bin 366 (1366) delege tarafından oy kullanılmasına geçildi.
Özgür Özel, bugünkü kurultay sürecini İsmet İnönü’nün CHP liderliğinden ayrılarak koltuğu Bülent Ecevit’e bıraktığı, 1972 kurultay sürecine benzetti. “1972 Kurultayımız ise önümüze yeni bir vizyon kuran, hayatın akışını değiştiren bir diğer kurultayımızdır. Kurultay, Bülent Ecevit’i genel başkanlığa getirmiş, partimizi sosyal demokrat çizgiye yerleştirmiştir” diyen Özel, CHP’nin sol çizgide yoluna devam edeceği yönünde pek çok mesaj verdi.
Vekil listesi, Zafer Partisi’yle protokol ve danışmalar eleştirisi
Devamında “Kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, bu ağır yenilginin sorumluluğunun üstlenilmemesine karşı çıkanlarız. Bu yolculuk sana söz deyip boynunu bükük bıraktığımız halkla helalleşme yolculuğudur” diyen Özel, Kılıçdaroğlu’na yönelik Millet İttifakı iş birliği kapsamında diğer beş siyasi partiye 39 milletvekili verilmesi ve parti yönetiminde danışmanlara ağırlık verilmesi konusunda eleştirilerde bulundu. 14 Mayıs’taki seçim öncesinde milletvekili aday listesiyle ilgili 39 milletvekili açısından “Vallahi de billahi de haberim yoktu. Ama Oğuz Kaan Salıcı’nın haberi vardı” diyen Özel, Kılıçdaroğlu’nun 28 Mayıs öncesinde Zafer Partisi’yle imzaladığı protokolün ise sadece danışman bilgisi dahilinde olmasını eleştirdi.
Kılıçdaroğlu’nun gelecek kurultayda aday olmayacağı açıklamasıyla birlikte yine de parti içerisinden bugün açıklanmayan bir başka ismin gelecekteki genel başkan olacağını ima etmesine karşılıksa Özgür Özel, “Partimiz iktidara benzeyen fikirlerle yönetilemez. Hatalarda ısrar edilerek yönetilemez. Atatürk’ün koltuğunu istediği bir kişiye devredeceğini söylemek, buraya gelen delegeleri hiçe saymaktır” yanıtını verdi. Parti içinde “Bay Kemal’ın yoldaşlığı” ifadesiyle Kılıçdaroğlu’nun “hançerleme” benzetmesine karşılık ise Özgür Özel, Adalet Yürüyüşü’nde veya Kılıçdaroğlu neredeyse bugün değişimci olan CHP’liler olarak geçmişte yanında olduklarını hatırlatarak “Hiç üstüme alınmadım. CHP’de hançer yok, hançerleme yok” yanıtını verdi.
Bu noktada Özel, Kılıçdaroğlu’nun seçimden sonra danışmanlığa getirdiği Hasan Cengiz’in, Kılıçdaroğlu’na üzerinde, “değişimciler için kılıçlar çekildi” yazılı kılıç hediye etmesini de gündeme getirdi. Özel, “Lafım genel başkana olamaz. Ama CHP’de danışmanım diyen, profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olan, değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım, alnını!” tepkisini gösterdi.
Özel, konuşmasında “Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz. Biz geçtiğimiz dönemde çok kritik bir süreç vardı. Yukarıda Rusya-Ukrayna savaşı, doğuda Azerbaycan-Ermenistan savaşı. Tayyip Erdoğan, Tahıl Koridoru ile dünyaya caka sattı ama bize bunu anlatacak genel başkan yardımcımız yoktu. Bütün gençler, Teknofest ile ilgilenirken bizim savunma sanayi konusunda bir yönetici yoktu. Dün bir yalan tweet dolaşıyordu, o tweetle alakamız yok. Yarın Parti Meclisi listesine baktığınızda Türkiye çapında dış politikacı, bir teknoloji şirketinin Ar-Ge’sinin başındaki bir kişi. Savunma sanayinde uzman bir emekli tümamiral. Hangi alan boşsa o alana yönelik bilim insanlarından. Ama böyle geçmişinde CHP’ye Atatürk’e dil uzatmışları da değil bu ülkenin evlatlarını göreceksiniz” ifadesini de kullandı.
CHP’nin örgütüne dolayısıyla delegeler için vaatlerde bulundu
Özgür Özel, konuşmasında son bölümde, doğrudan genel başkan seçimini yapacak parti örgütü temsilcisi delegelere hitap etti.
“2014 yılından bu yana örgüte aynı yardım yollanıyor. 9 kat artması gerekirken aynı para yatıyor. Fiyat güncellenecek. Tam 9 katı örgütlere yollanacak” diyen Özel, CHP’nin aldığı Hazine yardımından önemli ölçüde artık örgüte maddi kaynak sağlanacağını söyledi. Özel, devamında parti örgütüne yönelik özetle şu mesajları verdi:
“Ekranlar önünde namus sözü, bundan sonra güç, yetki örgüttedir. Ön seçimin teminatı olacağım. Bu ön seçimin çok düşmanı var. Diyorlar: Balıkesir’de ön seçim iyi sonuç vermez. Şöyle yapacağız ön seçimi: Bir oyu merkeze bir oyu körfeze bir oyu dağa kullanacaksınız. Kullandığın üç oydan birini kadına kullanacaksın. En kötü ön seçim en iyi merkez yoklamasından iyidir. Merkez yoklaması ile yapıldığı halde grupta bir tane sendikacı, veteriner yok. Biz hem meslek dağılımını hem bölge dağılımını hem örgütü merkeze alan bir dağılımı içeren bir tüzük yapacağız. Ben gelince kılıçlı danışmanlar gidecekler. Sağcı danışmanların katı boşalacak ya, orada 12 oda var. 12 odada sekreterler olacak. O, 12 ofis, örgütün ofisleri olacak. Genel başkan yardımcısını beklerken yorulup duvarın dibine çökmek yok. Bundan sonra sağcı danışmanlara verilen odaları il, ilçe başkanlarım ofis olarak kullanacaklar”
Kılıçdaroğlu “Yüzüme söyleseydin” tepkisini gösterdi
Kurultayda Özel’in konuşması bittikten sonra Kemal Kılıçdaroğlu yeniden kürsüye gelme ihtiyacı hissetti ve rakibini hedef aldı.
Kılıçdaroğlu, “Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. Eğer uzun yıllardır beraber çalışıyorsak ve CHP’nin bir dış politika danışma kurulu olduğunu bilmiyorsa arkadaşımız ve o politika kurulunda iki genel başkanın da yer aldığını bilmiyorsa oraya bir soru işareti koymak zorundayım. Eleştiriye açığım. Benim kadar eleştiriye açık olan kimse yoktur. Parti Meclisi’nde beni eleştirenin sözünü kesmem dinlerim. Keşke burada anlattıklarını uzun süredir beraber çalışırken yüzüme söyleseydin. Hala benim Amerika’ya, İngiltere’ye gittiğimi arkadaşım öğrenmediyse, Türkiye’ye teknoloji getireceğimizden haberi olmayan biri varsa ve partimde görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir. Hala burada kısır bir politik tartışma dönüyorsa; o arkadaşlar Türkiye’yi değiştiremezler” dedi.
Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik “veliaht” eleştirisine de ilk kez yanıt vererek, seçimsiz bir devretmeden bahsetmediğini şu sözleriyle açıkladı:
“Bakın dedim ki ömür boyu beni genel başkanlık yapma gibi bir şeyim yok zaten. Olamaz da buna kararı örgüt verir ama ben günü gelecek, güçlü bir sosyal demokrat arkadaşımıza devredeceğim görevi. Vay efendim bunlar nerede saklanıyor, bunlar nerede duruyor? Daha bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yaptı. Nasıl yaptı? İstanbul’da eski il başkanımızla yeni il başkanımız devir teslim töreni yaptılar. Yahu arkadaşlar ben de yeni seçilen bir genel başkana devir teslimi yapmayacak mıyım? Bunun odayla ne alakası var? Bunun sağla solla ne ilgisi var? Bunun eleştiriyle ne ilgilisi var? Elbette Kurultay gelecek; kurultay bir genel başkan seçecek; ben de eski genel başkan olarak diyeceğim ki: Gel devir teslim töreni yapacağız. Örgütleri çağıracağız; orada uygar bir şekilde tokalaşacağız ben ona çiçek vereceğim. O bana çiçek verecek. Ne odası arkadaşlar? Ne arka kapı planları? Seçecek olan sizsiniz yahu. Seçecek olan ben değilim, bu partinin örgütleri seçecek. Partinin örgütleri seçecek, bizler de devir teslim töreni yapacağız. Uygar insanlar gibi… Bakanlar, il başkanları devir teslim töreni yapar. Bunlar uygar bir devletin gerekleridir zaten. Bunu alıp da başka yerlere çekmenin mantığı var mı Allah aşkına? Sanki örgüt hiç yok, ben tek başıma genel başkan seçiyorum. Bu genel başkan nerede? Genel başkanı siz seçeceksiniz. Eğer olayları çarpıtarak anlatırsanız doğru değil. Genel başkan olacak kişinin olayları çarpıtmanın sizin önünüze sağduyuyla, güler yüzle çıkmalı. Sağlıklı eleştiriler yapmalı.”