İYİ Parti’de istifa dalgası durmuyor. Eski Merkez Bankası Durmuş Yılmaz’ın partisini eleştirerek istifasını duyurmasının ardından İYİP‘li hukukçu Bahadır Erdem de partisinden istifa etti. Erdem’in istifa kararının gerekçelerinden biri de İYİP’in her ilde seçimlere farklı adayla girme kararı…
İstifasını sosyal medya hesabından duyuran Bahadır Erdem, şu ifadeleri kullandı:
Siyasete dahil olurken niyetim, aynı ömrümü adadığım hukuk hocalığımda olduğu gibi memleketimize ve yarınlarına faydalı olabilmek, bu ülkenin bana sağladığı imkanlar sayesinde sahibi olduğum bilgi ve deneyimi ülkemizin ve milletimizin yararı için kullanmak, Türkiye’mizin son yıllarda geçtiği zorlu dönemi atlatma ve adil bir hukuk devleti yapısının yeniden sağlanması aşamasında taşın altına elimi koymaktı.
…
Milletimiz üzgün, umutsuz ve yıllardır süre gelen başarısızlıkların ardından yorgun düşmüştür. Gelinen bu noktada muhalefet partileri için tek çare “iktidar baskısı altında sıkışmış, yalnızlaştırılmış ve ekonomik anlamda buhrana sürüklenen vatandaşlarımıza” umut olacak yeni başlangıçlar için gerekli adımları atmaktır. Ve fakat gerekli adımlar atılırken muhalefet partileri alacağı her kararı ince eleyip sık dokumalı ve hasarı büyük olabilecek hatta geri dönüşü olmayan kararlardan uzak durmalıdır.
Bu doğrultuda partimizin aldığı ve değiştirmemekte ısrar ettiği seçimlere “tüm illerde” ayrı aday ile girme kararı yani bir başka deyiş ile 2019 yerel seçimlerinde birçok ilde seçimin kazanılmasını sağlayan güç birliğini sonlandırmayı son derece yanlış bulduğumu bir kez daha belirtmek isterim.
Hiç şüphesiz ki İYİ Parti kurulduğu ilk günden bu yana milletimizin menfaati için çalışan, sorumluluk alan ve bağımsız bir parti olarak kendi adaylarını belirleme hakkına sonuna kadar sahiptir.
Ancak diğer yanda da İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerinin muhalefette kalmasının seçmenimizin moral ve yaşam dengeleri açısından büyük bir katkı sağladığı aşikar olduğu gibi, iktidarın da ülkenin üzerinde kurduğu baskı rejiminde gücünü zayıflattığı bir gerçektir.
Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Sn. Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Sn. Mansur Yavaş’ın iktidarın tüm engelleme çabalarına rağmen son derece başarılı belediyecilik faaliyetleri gösterdiği iki şehrimizin sakinlerinin de malumudur.
Hatta bu sevgi kendi şehirlerini aşmış ve bu yüzdendir ki Sn. İmamoğlu ve Sn. Yavaş partimizin girişimleri ile 2023 Genel Seçimlerinde milletimize icraatçi Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olarak gösterilmiştir.
Ancak “2024 yerel seçimlerinde” aday çıkarma kapsamına tüm illerin alınması ısrarı maalesef İstanbul ve Ankara’nın muhalefette kalmasını riske atmakta ve son dönemde Anayasa hususunda bilinçli olarak yaratılan büyük devlet krizini de göz önüne bulundurduğumuzda hukuk tanımaz AKP rejimi için yeni fırsatlar doğurmaktadır.
Bu çerçevede, İYİ Parti’ye katıldığım günden bu yana hedefi yirmi bir yıldır devam eden bu iktidarı değiştirmek olan, ülkemizde yeniden demokrasi ve hukuk devletinin sağlanmasını amaçlayan bir siyasetçi, bir hoca ve bir hukukçu olarak mevcut kazanımların riske atılmasını kabul etmem mümkün değildir.
İfade etmek isterim ki bütün olanlara rağmen dürüstlüğün, şeffaflığın, vatan ve millet sevgisinin hala siyasette geçer akçe olduğuna ve olması gerektiğine inancımı sürdürmekteyim. Tüm bu anlattıklarım doğrultusunda İYİ Parti’mizden bugün itibariyle istifa ediyor ve ayrılıyorum.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***